İmtiyaz için tuvalette rüşvet
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda bakanlar ve oğulları için müthiş iddialar.
DHA
"SARRAF BAKANLARA RÜŞVET VERDİ"
Sarraf'ın bazı bakanlara rüşvet verdiği o bakanlardan birinin de İçişleri Bakanı Muammer Güler olduğu iddia ediliyor. Rüşvetin rakamsal büyüklüğünün 20 milyon TL olduğu iddia ediliyor. Rüşvet alışverişinin, teknik takip ve bu sırada yapılan dinleme ve görüntülemelerle delillendirildiği belirtiliyor.
İMTİYAZ BELGESİ İÇİN TUVALETTE RÜŞVET
Soruşturmada, Zarrab’ın uluslararası işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla Ekonomi Bakanlığı’ndan ihtiyaç duyduğu belgeyi 2 Milyon Euro karşılığında Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’dan teslim aldığı da iddialar arasında bulunuyor. 14 Ekim 2012 günü Reza Zarrab’ın talimatıyla örgüt yöneticilerinden Abdullah Happani hazırladığı 2 milyon Euro’yu takım elbisenin içerisine yerleştirerek örgüt kuryesi Sadık kod isimli Mohammadsadegh Rastgarshıshehg ile ve Zarrab’a ait özel uçakla Ankara’ya gönderdi. Kurye ile Kaan Çağlayan’ın daha önce 25 olarak kodladıkları kırmızı hat üzerinden irtibat kurarak Gordion AVM’nin tuvaletinde buluştukları teknik takibe yakalandı. Rüşvet karşılığında alınan belge ise suç örgütünün işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla bakanlık tarafından imtiyaz sağlayan belge olduğu belirtildi.
"SORUŞTURMAYI SIZDIRAN İSİM İÇİŞLERİ BAKANI GÜLER"
Bakan Güler'le ilgili olarak rüşvet kadar şaşırtıcı olan bir başka iddianın da soruşturma dosyasına girdiği öğrenildi. Buna göre İçişleri Bakanı Muammer Güler soruşturmayı sızdırdı, bu nedenle operasyon düğmesine planlanandan erken basıldı. İddiaya göre Sarraf, onunla ilgili bir soruşturmanın yürütüldüğünü biliyordu. Ona bu haberi ileten kişi İçişleri Bakanı Muammer Güler'di.
SARRAF VE GÜLER'İN NASIL TANIŞTIĞI BİLE DOSYADA
Çok kapsamlı hazırlandığı öğrenilen soruşturma dosyasında İçişleri Bakanı Güler ile Sarraf'ın nasıl ve kim tarafından tanıştırıldığına yönelik tespitler bile var. İddiya göre Güler ve Sarraf'ın bu tanışmalarında bir rüşvet pazarlığı yapıldı, 1 milyon dolarla başlayan bu pazarlık 1 buçuk milyon dolarlık anlaşmayla sonuçlandı. Savcılığın bu iddiasını, bu sırada yapılan telefon dinlemeleri ve diğer teknik takip sonuçlarına dayandırdığı öğrenildi.
"İÇİŞLERİ BAKANI ŞU İŞLER KARŞILĞINDA RÜŞVET ALDI."
Adliye ve polis çevrelerinden sızan bilgilere göre toplam 20 milyon TL olduğu belirtilen rüşvet karşılığında bakanın "hallettiği" iddia edilen işler de art arda sıralanıyor. Buna göre bakan Güler'in Sarraf'ın yakınlarının Türk Vatandaşlığına geçmesi için Bakanlar Kurulu kararı çıkarmak dahil bir çok işinde yardımcı olduğu ileri sürülüyor. Rüşvet karşılığı yapıldığı iddia edilen diğer işlerden bazıları da şöyle.
- Çin'deki paravan firmalarının oradaki bankalarla sıkıntıların giderilmesi için İçişleri Bakanı sıfatıyla Referans Mektubu yazılması
- Rıza Sarraf'ı MASAK'ın takip etmesine yol açan ihbarı yapan Emniyet Müdürü Orhan İnce'nin İstanbul'dan tayininin rüşvet karşılığında çıkarılması
- Sarraf'ın Trafik uygulamalarında durdurulmaması için 1.5 Milyon Dolarlık Rüşvet karşılığında Koruma Polisi tahsisi,
- Sarkuysan A.Ş. adlı şirketin Genel Kurul Toplantısı'nda için görevlendirilecek Bakanlık Temsilcisinin, Rıza Sarraf'ın talebi doğrultusunda belirlemesi.
- Rıza Sarraf'ın usulsüzlükleri hakkında basında çıkacak haberlerin engellenmesi
"BAKAN GÜLER 20 MİLYON TL RÜŞVET ALDI"
Soruşturma dosyasında İçişleri Bakanı Muammer Güler'e verilen rüşvetlerin GÜLER'in oğlu Barış GÜLER'e teslim edildiği iddia ediliyor. Sözkonuşu rüşvet ilişkisinin maskelenmesi için taraflar arasında danışmanlık hizmeti kontratının imzaladığı belirtiliyor.
Barış Güler'den danışmanlık hizmeti alınmasıyla ilgili 720.000 Dolarlık kontrat imzalandığı ileri sürülüyor.
SUÇ ÖRGÜTÜNÜN ADI : SARRAF
Soruşturmanın İçişleri Bakanı Güler ve oğlu Barış Güler ile ilgili bölümünde organizasyonun adı "Sarraf suç örgütü" olarak geçiyor. Söz konusu örgütünün faaliyet alanının Türkiye, İran, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin ve Rusya'yı kapsayan düzeyde olduğu belirtiliyor. .
Savcılık, bakan Güler'den rüşvet karşılığı Türk Vatandaşlığı talep edilmesinin İran'lı şüpheliler için bir zorunluluk olduğunu savunuyor.
Şüphelilerin İran vatandaşı olmaları nedenleriyle, ABD, AB ve BM tarafından uygulanan ambargolar nedeniyle uluslararası bankacılık işlemlerinde hesaplarının bloke olması riskinin bulunduğu,
Dubai'de ikamet etmelerinden ötürü yürüttükleri faaliyetler alanında Dubai ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde ağır yaptırımlar ve cezai müeyyideler ve paralara el konulma riskiyle karşı karşıya oldukları,
Türkiye'de sadece ikamet izniyle bulunmaları halinde ise karşılaşacakları olasi adli işlemler sonucu sınırdışı edilme riskini yaşayacaklarının altı çiziliyor.
1 MİLYON DOLARA BAKANLAR KURULU KARARIYLA "İSTİSNAİ TÜRK VATANDAŞI" OLDULAR
Savcılığın tespitine göre Sarraf bu problemleri ortadan kaldırmak için yakınlarını Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına geçirmek için Bakan Güler'in kapısını çaldı, bu talebini iletti. İddiaya göre Bakan Güler, oğlu Barış Güler ve Rıza Sarraf arasında kişi başı 1 milyon dolar rüşvet karşılığı anlaşma sağlandı. İstisnai yoldan vatandaşlık işlemlerinin Bakan Güler tarafından bizzat takip edildiği,
Bakanlar Kurulunda gündeme getirdiği, sonuç olarak 5 İranlı'nın 5 milyon dolar karşılığında istisnai vatandaşlık yöntemiyle Türk Vatandaşlığını kazandığı belirtiliyor. O isimler de şöyle sıralanıyor. Rıza Sarraf'ın ağabeyi Mohammad Zarrab, babası Hoossein Zarrab, Shahram Mohaghegh, Orami Aresh Miangoggiah ve Rajai Mohammed Reza. Savcılık son üç ismin örgütün üst düzey yöneticisi ve komisyoncularından olduğunu ileri sürüyor.
"SUÇ ÖRGÜTÜNÜN DİĞER ÜYELERİNİ DE TÜRKİYE'YE ÇAĞIRDI"
Türk Vatandaşlığı kazanmanın yolunu açan Rıza Sarraf'ın suç örgütünün Dubai'de bulunan ve cezai işlemlerle karşılaşan elemanlarını da Türkiye'ye davet ederek trafiğin Türkiye üzerinden yönetilmesini talimatını verdiği tespit edildi.
"400 BİN DOLAR RÜŞVET KARŞILIĞINDA EMNİYET MÜDÜRÜNÜ SÜRDÜRTTÜ"
2003 - 2011 yıllarında Rusya'ya nakit para kaçakçılığı yapmak üzere Türkiye'de kurulu bulunan 10 paravan firmaya yönelik vergi müfettişlerince başlatılan denetleme sonrasında tedirginliğe kapılan Rıza Sarraf'ın para transferi sistemini değiştirerek, paravan firmaları Çin'e taşıdığı ve nakit akış trafiğini de İran'a çevirdiği belirtiliyor.
İddiya göre Emniyet Müdürü Orhan İnce takipteki örgütün eski bir üyesi Adem Gelgeç'ten Rıza Sarraf liderliğindeki örgütün yurtdışına paravan firmalar üzerinden usulsüz olarak 6 milyar dolar çıkardığını öğrendi. Bunun üzerine Sarraf'ın işlemlerinin incelenmesi için MASAK'a ihbarda bulundu.
İşte bu ihbarın, Emniyet Müdürü'nün rüşvet karşılığı sürdürülmesiyle sonuçlandığı, Sarraf'ın İçişleri Bakanı Muammer Güler ve oğlu Barış Güler ile 400 Bin Dolar rüşvet karşılığında anlaştığı, Emniyet Müdürü'nün Haziran 2013'de Bakan oluruyla önce Osmaniye'ye ardından Zonguldak'a tayin edildiği iddia ediliyor.
400 BİN DOLAR BARIŞ GÜLER'İN OFİSİNDE
Sarraf'ın Emniyet Müdürünün tayini sonrasında, anlaşılan rüşvet miktarı olan 400.000 Doları suç örgütü içerisinde faaliyet gösteren Özgür Özdemir tarafından Barış Güler'in Nuruosmaniye'deki ofisinde teslim ettiği belirlendi.
SAVCILIĞIN DELİLİ TELEFON DİNLEMELERİ
Soruşturmayı yürüten savcıların "Rüşvetle Emniyet Müdürü Sürdürme" iddiasını bazı telefon görüşmelerine de dayandırdığı öğrenildi. Onlardan birinde, Emniyet Müdürünün tayininin hemen ardından oğul Güler'in Sarraf'ı aradığı, müjde verdiği, şahsın gittiğini söylediği, hatta Sarraf'ın bahsettiği ama ismini vermediği -gidecek başka birini- konuştukları belirtiliyor.. Sızan bilgilere göre işte bu kritik görüşme de kayıt altında ve soruşturma dosyasında.
3 MİLYON DOLAR RÜŞVET KARŞILIĞINDA MESLEKTEN İHRAÇ SÖZÜ
Öğrenildiğine göre Bakan Güler hakkında bir başka kritik suçlama da var. Güler'in 400 Bin Dolar karşılığında İstanbul'dan tayinini çıkardığı Emniyet Müdürünün Meslekten ihraç edilmesi için de 3 Milyon Dolar karşılığında rüşvet anlaşması sağladıkları ileri sürülüyor, bu iddianın da teknik takip ve görüntü kaydıyla tespit edildiği belirtiliyor.
Savcılığın Barış GÜLER'e rüşvet parası teslimatının zaman zaman Rıza Sarraf tarafından bizzat, zaman zaman da Özgür Özdemir isimli örgüt mensubu tarafından yapıldığını de tespit ettiği öğrenildi.
Soruşturmadaki bulgu ve tespitleri göre 25 Ekim 2013 tarihinde Barış Güler'e 3 Milyon TL ulaştırıldı. Bu paranın akışı da adım adım 3 fiziki takip raporlarına yansıdı.
BARIŞ GÜLER SARRAF'IN ÖZEL UÇAĞIYLA İSTANBUL'A GETİRİLDİ
Emniyet Müdürünün tayini sonrasında Bakan Muammer Güler'in talimatıyla yüzyüze görüşmek üzere Rıza Sarraf ile buluşmaya çalışan Barış Güler'in, Sarraf'ın özel uçağıyla Ankara'dan alınarak İstanbul'a getirildiği de belirlendi.
BAKAN GÜLER VE OĞUL GÜLER ARASINDAKİ GÖRÜŞMENİN KAYDI DA DELİLLER ARASINDA
3 Milyon Dolar rüşvet teslimatı sonrasında Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'i aradığı, aleni olarak rüşvet teslimatı yapılmaması gerektiğini söylediği, ve bu görüşmenin kaydının da soruşturma dosyasına girdiği öğrenildi. 26 Ekim tarihinde yapılan bu görüşmede bakan Güler'in telefon dinlenmesi tehlikesinden bahsettiği, paranın birebir teslimini kastederek yöntemin değiştirilmesini önerdiği belirtiliyor.
"SARRAF İSTEDİ 3 BAKAN BASIN KURULUŞLARINA BASKI İÇİN SEFERBER OLDU"
Savcılığın iddiasına göre sürülen Emniyet Müdürü Orhan İnce'nin elinde bulunan belgeleri basın kurumlarına vermesinden şüphelenen Rıza Sarraf, 3 Bakandan medya kuruluşlarına baskı yapılmasını istedi. Bu bakanlar Çağlayan, Güler ve Egemen Bağış
BAKAN GÜLER:DEFTERİNİ DÜRECEĞİM O P..
Soruşturma dosyasına yansıyan telefon görüşmeleri dökümlerine göre Bakan Güler Sarraf hakkında ihbarda bulunan Emniyet Müdürüne ağır hakaretlerde bulundu. Soruşturma açılmasını sağladı. Meslek hayatını bitirebileceğini söyledi. Rıza Sarraf ve Bakan Güler arasında geçen Emniyet Müdürü'nün konu edildiği ikili görüşmenin de kayıt altına alındığı ve dosyaya girdiği belirtiliyor. O görüşme sırasında Güler'in Sarraf'a emniyet müdürünün ileri gitmesi halinde, onunla ilgili ifade vermesini, müdürün ondan rüşvet istediği yolunda beyanda bulunmasını önerdiği belirtiliyor. Güler bu işlemin yapılması halinde Emniyet Müdürü'nü meslekten attırabileceğini söylediği iddia ediliyor.
MÜDÜR MAHKEME KARARIYLA DÖNDÜ, ANCAK ZONGULDAK'A YİNE TAYİN EDİLDİ
Dosyaya giren bilgilere göre mahkeme kararıyla İstanbul'a dönen Emniyet Müdürü Orhan İNCE, mahkeme kararı olmasına rağmen tekrar tayin edilerek bu sefer Zonguldak'a gönderildi.
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında Halk Bankası'nın değil müdürüyle ilgili iddiaların soruşturulduğu öğrenildi. Salih Kaan Çağlayan'ın kaldığı dairede evin Bakan Zafer Çağlayan üzerine olması nedeniyle aramanın yapılamadığı belirtildi.