"İmralı'ya gideceklere biz karar veririz"
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı'ya gidecek heyet başvurusu ile ilgili olarak, ''Henüz yapılmadı, arkadaşlarımız bizim talimatımızla başvuru yapacaklar'' dedi.
cumhuriyet.com.trKCK dava duruşmasını izlemek için Diyarbakır Adliyesi'ne gelen Demirtaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, KCK operasyonların üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala savunması alınmamış, yargılama aşamasının soruşturma kısmı tamamlanmamış kişilerin bulunduğunu savunarak, bunların bir kısmının örgüt üyeliğinden ceza alsalar bile, infazlarını neredeyse tamamlamış durumda olduklarını söyledi.
Demirtaş, bugüne kadar burada çok sayıda açıklama yapıp yargıçlara, yargılama makamlarına çağrı yaptıklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
''Bugün artık biz burada adalet için beklemiyoruz, zaten adalet infaz edildi, adalet katledildi. Bugün buradan çıkacak tahliye kararı arkadaşlarımızın özgürlüğü açısından çok değerlidir ama inanınki siyaset açısından, bizim açımızdan hiç bir değeri yoktur. 4 yıldır haksız, hukuksuz zulüm yerine tutuğunuz insanları bugün bıraksanız siyasetten bir kazanım olmaz. Bunu 1,2, 3 yıl önce yapsaydınız anlamı olurdu. Ama infazları tamamladıktan sonra mahkemeler bugün tahliye verir mi, vermez mi onların bileceği iştir. Biz arkadaşlarımızla dayanışma için buraya geldik. Mahkemelere hiç bir çağrı da yapmıyoruz. Bu kararı veren savcılar ve yargıçlar şundan emin olsunlar ki; bu ülkede akan kana bu ülkede anaların ağalamasına katkı sundunuz. Bunu bilmelerinde fayda var. Bundan sonra kendileri bilirler. Barış için elimizden geleni yaparız. Ama yargının bu ülkede demokrasi ve özgürlüğe tarihi boyunca katkı sunmadığı ortadayken bu saatten sonrada beklenti içerisinde değiliz.''
Bir gazetecinin buradan çıkacak nasıl bir karar sizi tatmin eder? sorusuna Demirtaş, ''Bütün arkadaşların istisnasız hepsinin tahliye olması. Onun dışında hiç bir karar, adil karar değil. Beklentimiz o dur'' yanıtını verdi.
''Hangi arkadaşlarımızın başvuru yapacağı belli''
Genel Başkan Demirtaş, başka bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan Mardin'den Ankara'ya dönüşünde İmralı'ya gidecek heyet konusunda karar vereceklerini açıklamıştı. Bu konuda size bir bilgi geldi mi? İsimlerle ilgili bir sıkıntı olması durumunda parti olarak nasıl bir tavır sergileyeceksiniz?'' sorusunu şöyle cevaplandırdı:
''Adalet Bakanlığı İmralı Adası'na veya herhangi bir cezaevine bir milletvekilinin gidişi konusunda izin verir, karar vermez. Kararı partimiz vermiştir. Kararı biz veririz, o kararı da vermiş durumdayız. Kendileri izin verir mi, vermez mi onların takdiridir. Bizsiz de yürütebiliyorlarsa biz engel olmayacağımızı zaten başından beri belirttik. Ama bu saatten sonra bize isim tartışması dayatan, isim tartışmasıyla karşımıza gelen bir siyasi anlayışıyla çalışma yürütemeyiz. Bunu da bilmekte fayda var. Özellikle İmralı boyutuyla kendileri artık o saatten sonra kendi çalışmalarını kendileri yürütürler. Biz de dışarıdan destek oluruz. Engel olmayız.''
''Görüşmelerinin normal bir hale dönmesi lazım''
Gidecek heyetle ilgili başvuru yapılıp yapmadığına ve ziyaretin bu hafta içerisinde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine ilişkin sorularına ise Demirtaş, şu karşılığı verdi:
''Henüz yapılmadı, arkadaşlarımız bizim talimatımızla başvuru yapacaklar. Arkadaşlarımız bizden haber bekliyorlar. Görüşme olması gerekir, yani gecikmiş bir ziyaret. Biliyorsunuz aslında bir ay önce İmralı Adası'na ikinci gidişin olması gerekirdi. Ama hükümetin yaklaşımları nedeniyle 1,5 aydır İmralı'ya gidilemiyor. Biz sabırlı davranıyoruz. Süreç işlesin diye metanetli davranıyoruz, ciddi olduğumuz için sürece samimiyetle yaklaştığımız için halkımızın barış özlemlerine cevap olabilmek için bu şekilde davranıyoruz. Yoksa İmralı görüşmelerinin bu şekilde kriz olmaması gerekir. Bundan sonrada süreç işleyecekse İmralı görüşmeleri sayın Öcalan'ın avukatı, ailesi ve siyasetçilerle görüşmelerinin normal bir hale dönmesi lazım. Ben milletvekili olarak Diyarbakır Cezaevi'ne istediğim zaman gidip ziyaret yapabiliyorum. Bunun önünde hiç bir engel yok. İmralı Cezaevi'nde hukuki açıdan aynı statüye tabiyse artık bunun böyle başbakanın, bakanın özel izinlerine, özel krizlere falan tabi olmaması lazım. Bundan sonra sürecin normalleşerek devam etmesi gerekir diye düşünüyorum.''