'İmparatorluk Vatandaşları'
Ahmet Arpad
Ahmet ArpadFürth’te bir polisi öldüren “vatandaş”ın 2018’de ömür boyu hapise mahkûm edilmesinin ardından Bavyera İçişleri Bakanı Hermann, “Bunlar deli filan değil” demişti. “İçlerinde Almanya İçin Alternatif Partisi’ne (AfD) yakınlık duyanlar var.” Çoğunun elli yaşının üzerinde erkekler olduğu belirtiliyor. Son resmi açıklamalara göre, bunlar geçmişlerinde büyük düş kırıkları yaşadıkları için radikalleşen, toplumdan ve devletten nefret eden insanlar. Aşırı sağcılarda olduğu gibi “İmparatorluk vatandaşları”nın da dörtte üçü erkeklerden oluşuyor. Her kente yayılmış bir tarikatı andırıyorlar. İçlerine bir giren kendini bir daha kurtaramıyor. Çoğunluğu borç içinde, zar zor geçiniyor, kaba güce çok yatkınlar. Araları en çok polislerle ve devlet dairelerindeki memurlarla açık! Özellikle Baden-Württemberg ve Bavyera eyaletlerinde son yıllarda silahlı çatışmalara giriştiler. “İmparatorluk vatandaşları”ndan biri de Amasya doğumlu M. S. Sürmeli! Haklı olduğu bir dava sonucunda hakkını alamadığına inanan Sürmeli, uzun yıllardır Alman yargısının ona komplo kurduğuna inanıyor.
Bu inancı her geçen yıl artınca sonunda “İmparatorluk vatandaşları”na katılmış! Kendisi gibilerin haklarını korumak amacıyla son yıllarda değişik “kuruluşları” yaşama geçiren Sürmeli, İnsan Hakları Yüksek Komiseri kimliğini (!) taşıyor, “Almanya Anayasası’nı Koruma Federal Ofisi” ve “Milletlerarası İnsan Hakları Merkezi Vakıf Heyeti” üyesi, ayrıca “Avrupalı Vatandaşlar Merkezi” ve resmi makamların etkili çalışmasını kontrol eden bir komisyonun da başkanı! Ona göre Federal Almanya Cumhuriyeti bir sermaye şirketi! Yürütme ve yasama bu şirketin gerçek görevi! Bir video açıklamasında: “Bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük demokrat Adolf Hitler’di!” diyor. ‘Uzun süre önemsemedik’ Baden–Württemberg eyaleti Anayasayı Koruma Örgütü şefi Beate Bube yıl sonunda Stuttgart’ta yaptığı basın toplantısında itiraf etti: “Onları uzun süre fark edemedik, önemsemedik, geç kaldık”. Şimdi özel bir bölüm yaşama geçirildi, uzmanlara görev verildi. Bakalım “vatandaşlarla” nasıl savaşacaklar, ne
reye kadar başarılı olacaklar! Ne de olsa sayıları gitgide artıyor. Geçen yıl Stuttgart’taki ABD askeri üssü Patch-Barrack’ın kapısına gelen ve kendilerini “İmparatorluğun” en yüksek yetkilisi ve “bakanları” olarak tanıtan üç kişi, general Neil A. Corson’la görüşmek istemişti. General onları kabul etmeyince de, ellerindeki bildiriyi kapıya bırakmışlardı. Bildiride ABD askerlerinin “İmparatorluk topraklarında konuşlanmasına karşı çıktıkları” yazıyordu. Alman Televizyonu ARD geçen yıl Tatort polisiye dizisinde “Özgür Ülke” adını verdiği bir bölümle bu konuya el atmıştı. Yazgıları onları toplumdan koparmış, toplum onları bir daha içine kabul etmemiş. Onlar kendilerine yeni bir yol, yeni bir yuva aramış, fakat bulamadığı için de ümidini çoktan yitirmiş insanlar... Ortak istekleri Alman İmparatorluğu’nun geri gelmesi. Resmi makamlar birkaç yıl öncesine kadar: “Bunlar silah çılgını, sürekli dırdırı seven zırpırlar”, dedikleri “İmparatorluk vatandaşları”nın gerçekte aşırı sağcı, Yahudilik ve İslam düşmanı, demokrasi ve uyum karşıtı, hiç kimseye güvenmeyen kavgacı kişiler olduğunun farkına daha yeni varmaya başladı...