"IMF'ye el açmadık"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hükümetin küresel krizi iyi yönettiğini belirterek "her şeyden önce bu krizi biz yönettik. Bizden önceki dönemlerde olduğu gibi IMF gibi uluslar arası kuruluşlara el açmadık" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Meclis Genel Kurulu'nda 2010 Merkezi Yönetim Bütçesi'nin tümü üzerindeki görüşmelerde hükümet adına yaptığı sunuş konuşmasında, Temmuz 2007'de başlayan küresel finans krizinin, Eylül 2008'de derinleşerek bütün ülkeleri etkileyen küresel bir buhrana dönüştüğünü söyledi.

Büyüme ve dış ticaret hacmindeki daralma nedeniyle hemen hemen bütün ülkelerde işsizliğin arttığını, işsizliğin gelişmiş ekonomilerde bile son yirmi yılın en yüksek seviyesine ulaştığını kaydeden Bakan Şimşek, "Bugün itibarıyla küresel krizde en kötü dönem geride kalmıştır. Küresel ekonomi, son aylarda olumlu bir görünüm göstermeye başlamıştır. Piyasalarda stres seviyesini yansıtan göstergeler, kriz öncesi seviyelerine dönmüştür. Bununla birlikte küresel mali sistemdeki sıkıntıların tam anlamıyla geçmediği de açıktır. Son dönemde bazı ülkelerde yaşanan artçı şoklar da bunu göstermektedir. Bu nedenle, dünyanın kriz öncesi potansiyel büyüme oranlarına dönmesi muhtemelen zaman alacaktır. İstihdam piyasasının ekonomik toparlanmayı geç takip etmesi nedeniyle işsizlik oranları yüksek seyrini bir süre daha devam ettirecektir" diye konuştu.

"Büyüme öngörümüz yüzde 3.5"

Küresel kriz nedeniyle bazı makroekonomik hedef ve tahminleri revize etmek durumunda kaldıklarını ancak bunun sadece Türkiye'ye özgü bir durum olmadığını kaydeden Şimşek, 2010 yılında büyüme öngörülerinin ise yüzde 3,5 olduğunu söyledi.

Türkiye'nin uzun dönem büyüme potansiyeline ilişkin beklentilerde herhangi bir değişiklik olmadığını vurgulayan Şimşek, "Kriz sonrası ilk yıl olan 2010 için yüzde 3,5'lik büyüme hedefini düşük görebilirsiniz. Ancak bu büyüme oranının Avrupa Komisyonunun, Avrupa Birliği üyeleri için gelecek yıl öngördüğü büyüme hedefinin 5 katı olduğunu hatırlatmak isterim. Dolayısıyla Avrupa Birliği ile arayı kapatmaya devam ediyoruz" dedi.
 

"Çıtayı yükselttik"

Türkiye'nin birçok yönüyle krizden en az etkilenen ülkelerden birisi olduğunu belirten Mehmet Şimşek, krize rağmen hala dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olma konumunu koruduğunu ifade etti. 2010 bütçesinin AKP hükümetlerinin hazırladığı sekizinci bütçe olduğunu vurgulayan Şimşek, kriz yılı olan 2009 yılı hariç bütün bütçe hedeflerini tutturduklarını belirtti.

Şimşek "2009 yılında ekonomideki daralmayı ve krizin etkisini sınırlandırmaya yönelik aldığımız tedbirlerden dolayı bütçe açığı, öngörümüzün üzerinde gerçekleşmiştir. Ancak bütçe hedeflerindeki bu sapma, Türkiye'ye özgü değildir. Hemen hemen bütün ülkelerde bütçe açıkları öngörülenin çok ötesinde artmıştır. Bütçe hedeflerimizdeki sapma esas itibarıyla gelirlerdeki sapmalardan kaynaklanmıştır. Tekrar ediyorum, bu gelişmeler sadece Türkiye'ye özgü değildir. Biz çıtayı yükselttik. Avrupa Birliği ülkelerinin bile tutturamadığı bir performansı yakaladık. Bütçe açığında 4 yıl üst üste Maastricht Kriterlerini yakaladık" diye konuştu.
 

"Türkiye'ye güvenin arttı"

Türkiye'ye güvenin arttığını bunun da AKP iktidarının başarısı olduğunu kaydeden Şimşek, Türkiye ekonomisinin krize karşı büyük bir dayanıklılık gösterdiğini söyledi. 2009 yılında cari açığın bir önceki yıla göre önemli ölçüde düşüş gösterdiğini, bunda emtia fiyatlarının düşmesi ve ekonomideki daralmanın etkili olduğunu söyleyen Şimşek, hükümetinse cari açık sorununu kalıcı bir şekilde çözmek için önemli adımlar attığını, yatırım ve istihdamı artırmak için yeni bir teşvik sistemi uygulamaya koyduğunu ifade etti.


"IMF'ye el açmadık"

Krizle birlikte, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de işsizliğin arttığına dikkat çeken Şimşek, "Ülkemizde vasıfsız işçilerin toplam işsiz sayısı içindeki payı oldukça yüksektir. TÜİK'in verilerine göre ülkemizde işsizlerin yüzde 57,5'i lise altı eğitime sahiptir. İşsizlik Türkiye'de çok önemli yapısal bir sorundur. Hükümet olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Krizle birlikte Hükümetimiz nitelikli insan gücünü artırmak, istihdamı korumak ve artırmak için birkaç tedbir paketi açıklamıştır" dedi. 

Türkiye'nin bankacılık sektörü dünyadaki birçok ülke ile karşılaştırılamayacak kadar güçlü olduğunu, muhalefetinse bankacılık sektörünün güçlü yapısını 2001 krizinden sonra kendileri tarafından yapılan düzenlemelere bağladıklarını söylediğini hatırlatan Şimşek, "Ancak bankacılık sektörünün bugünkü performansını sadece o adımlarla açıklamak mümkün değildir. Zaten önemli olan kağıt üstünde atılan adımlar değil, güçlü uygulamalardır" dedi.

Hükümetin küresel krizi iyi yönettiğini, ifade eden Şimşek, "Her şeyden önce bu krizi biz yönettik. Bizden önceki dönemlerde olduğu gibi, IMF gibi uluslararası kuruluşlara el açmadık. 1993-1994 ve 2000-2001 krizleri Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinden yani kötü yönetiminden doğan krizlerdir. Bu krizlerde IMF'den yardım talep edildi. IMF'nin verdiği kaynaklarla ve IMF'nin empoze ettiği programlarla bu krizler yönetilmiştir. 2008 yılında küresel krizin derinleşmesiyle birlikte birçok ülke IMF'den yardım talep etti ve IMF'nin koşullarını hemen kabul etti. İzlanda, Macaristan, Ukrayna, Romanya ve Polonya gibi 22 ülke IMF ile anlaşmak zorunda kaldı. IMF'nin şartlarını kabul etti. Biz ise kendi yağımızla kavrulduk. Kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durduk. 'Kaynak, Türkiye'dir' dedik" diye konuştu.

Türkiye'nin de içinde yer aldığı sadece 13 ülkenin kredi notunun arttırıldığını, Türkiye'nin kriz ortamında pozitif görünüme sahip olan nadir ülkelerden biri olduğunu ifade eden Şimşek, yatırım konusunda ise Türkiye'de cazip yatırım fırsatları olduğunu ve 'güvenli bir liman' olduğunu söyledi.
 

"2010 bütçesinin ekonomik krizden çıkışa katkı sağlayan bir bütçe"

2009 yılında bütçe açığında ortaya çıkan 52,4 milyar TL'lik artışın; 44,8 milyar TL'sinin gelirlerdeki azalmadan, 7,6 milyar TL'sinin giderlerdeki artıştan kaynaklandığını bildiren Şimşek, 2010 bütçesinin ise ekonomik krizden çıkışa katkı sağlayan bir bütçe olduğunu ifade etti.

Şimşek "2010 yılı bütçesi faizdeki düşüşü kalıcı kılmayı amaçlayan bir bütçedir. Sosyal yönü güçlü bir bütçedir.

Bütçemizi ekonomik olarak dezavantajlı kesimleri destekleyecek şekilde hazırladık. Öğrencilerimiz için daha fazla kaynak ayıran bir bütçedir. Özürlü vatandaşlarımıza desteği artıran bir bütçedir. Kamu görevlilerini gözeten bir bütçedir. Eğitime ve sağlığa ayrılan kaynağın artırıldığı bir bütçedir. Üniversitelere personel ve kaynak desteği sağlayan bir bütçedir. Sosyal güvenlik sistemini destekleyen bir bütçedir. Mahalli idarelere destek olan bir bütçedir" diye konuştu.

Şimşek, şunları söyledi:
"2010 yılı Bütçesi, Türkiye ekonomisinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde gözeten bir bütçedir. Mevcut şartların üzerine inşa edilmiştir. Gerçekçi ve istikrarı sağlamaya yöneliktir. Biz bütün kararlarımızı geleceğin güçlü Türkiye'si için aldık. Siyasi kaygılarla alınan kısa vadeli kararların sonucunu geçmiş dönemlerde hep birlikte gördük. "

BAYKAL: BAYRAĞI SAHİPSİZ ÜLKE


"KÜRESEL KRİZİN EN BÜYÜK TAHRİBATI İŞSİZLİK"