IMF'den Türkiye'ye kritik uyarılar

IMF’den Türkiye ekonomisi ile ilgili kritik uyarılar geldi. IMF’ye göre 2010’dan bu yana Türkiye’de büyük bir dış açık oluştu. Enflasyon Merkez Bankası hedefinin üzerinde seyrediyor. En büyük risk, sermaye akışında yaşanacak ani bir değişiklik. İşsizlik bu yıl yüzde 9.5 olacak, gelecek yıl yüzde 10.4’e yükselecek. Dengesizlikler büyüme potansiyelini aksatıyor ve riskleri artırıyor.

Cumhuriyet/Ekonomi Servisi

Uluslararası Para Fonu (IMF) Yönetim Kurulu’na göre, Türkiye’nin 2010’dan bu yana yıllık ortalama yüzde 6 büyümesi, ekonomiyi dış finansman şartlarına karşı hassaslaştırdı ve büyük bir dış açığa yol açtı.

IMF Yönetim Kurulu’nun Türkiye hakkında IV’üncü madde çerçevesinde gerçekleştirdiği konsültasyon sonucu hazırladığı rapor yayımlandı. Rapor Türkiye’nin işsizlikte, enflasyonda, cari açıkta alarm zilleri çaldığını ortaya koyuyor.

Rapora göre Türkiye bu yıl ve 2015’te yüzde 3 büyüyecek. Enflasyonun bu yıl yüzde 9, gelecek yıl ise yüzde 7.1 olacak. İşsizlik bu yıl 9.5 olacak, gelecek yıl yüzde 10.4’e yükselecek. Cari işlemler açığı bu yıl yüzde 5.8, gelecek yıl yüzde 6 olacak. İhracat bu yıl yüzde 1.6 artacak, gelecek yıl yüzde 0.4 düşecek.

Türkiye’de uygulanan makro ekonomik politikaların gerektiği kadar sıkı olmadığı eleştirisine yer verilen konsültasyon raporunda, enflasyon oranının Merkez Bankası’nın hedefinin üzerinde seyrettiği, reel politika faizinin negatife düştüğü ve Türk lirasının ekonominin temellerinin işaret ettiğinden daha güçlü olduğunu vurguladı. Raporda, bu dengesizliklerin ekonomiye ilişkin riskleri artırarak büyüme potansiyelini sınırladığı kaydedilirken “Bu dengesizlikler, tasarrufları, rekabet gücünü ve potansiyel üretimi artıracak, dikkatlice sıralanmış makro ekonomik politikalar ve yapısal reformlarla giderilmeli” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’deki finans sisteminin yüksek sermaye yeterlilik oranları sayesinde iyi sermayelendirilmiş durumda olduğunun altının çizildiği raporda, Türk bankalarının ise yabancı para birimlerindeki dış fonlandırmaya bağımlı hale geldiğine işaret edildi. Bu durumun, bankaların dolaysız döviz kuru riskini artırdığı uyarısında bulunan IMF, bankalara teyakkuz halinde bulunulması çağrısında bulundu.

Fon, Avrupa’da yavaşlayan büyüme ve jeopolitik sorunların Türk ekonomisini etkileyebilecek diğer riskler olarak nitelendirdi.

IMF ayrıca “Türkiye ekonomisi için en büyük riskin, sermaye akışında yaşanacak ani bir değişiklik” olacağı değerlendirmesini yaptı. Söz konusu durumun, gelişmiş ülkelerdeki parasal normalleşmeden ya da ülkenin risk primindeki değişimlerden kaynaklanabileceği belirtildi.

IMF, ulusal tasarrufların artırılmasının ve dış finansman bağımlılığının azaltılmasının önemini vurgulayarak 10. Kalkınma Planı’nda yer alan iddialı reform gündeminin hızlandırılması tavsiyesinde bulundu. IMF Yönetim Kurulu mali politikanın, öncelikli alanlarda daha büyük harcama için ortam yaratırken dış kırılganlıkların üzerine gidilmesi ve para politikası üzerindeki yükün azaltılmasında daha büyük rol oynaması gerektiği konusunda mutabık kaldı. IMF toptan döviz fonlamasında artışı sınırlandırmaya yönelik ek adımlar atılmasını ve finans dışı şirketler sektörünün döviz oranlarındaki riskini üstlenmelerine yol açan teşviklerin azaltılmasını tavsiye etti.