IMF'den finansal istikrara yönelik "siber risk" uyarısı

Uluslararası Para Fonu (IMF), siber saldırıların küresel olarak arttığını ve finansal hizmetlerin en çok hedef alınan sektör olmaya devam ettiğini belirterek siber risklerin finansal istikrara yönelik tehdit oluşturduğunu bildirdi.

AA

IMF, "Siber Risk ve Finansal İstikrar" başlıklı bir araştırma raporu yayımladı. 

Raporda, siber saldırganların finansal kurumlarca kullanılan bilgi ve iletişim teknolojisi sistemlerini zayıflatma, bozma ve devre dışı bırakma kabiliyetinin finansal istikrar için bir tehdit oluşturduğuna ve daha fazla dikkat gerektiren bir durum olduğuna dikkat çekildi. 

Saldırganların sınır ötesinden faaliyet göstermelerine imkan sağlayan teknolojiye geniş erişimleri olduğuna işaret edilen raporda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizinin ekonomik ve finansal faaliyetin sürekliliğini sağlamak için dijital sistemleri korumanın hayati önemi konusundaki farkındalığı artırdığı kaydedildi. 

Raporda, "Bilgi ve iletişim teknolojisi sistemlerine yönelik saldırılar (siber saldırılar) küresel olarak artıyor ve finansal hizmetler en çok hedef alınan sektör olmaya devam ediyor." değerlendirmesinde bulunuldu. 

SİBER SALDIRILARIN SAYISI SON 10 YILDA 3 KATINA ÇIKTI 

Siber tehditlerin daha karmaşık hale geldiği aktarılan raporda, siber riskin güven kaybı, ikame edilebilirlik ve birbirine bağlılık eksikliği yoluyla finansal istikrarı etkileyebileceği belirtildi.  

IMF yetkilileri Jennifer Elliott ve Nigel Jenkinson tarafından konuya ilişkin kaleme alınan blog yazısında da siber riskin finansal istikrara yönelik yeni bir tehdit olduğu vurgulandı. 

Yetkililer, dijital bankacılık ve ödemelere daha bağımlı hale gelinmesiyle siber saldırıların sayısının son 10 yılda 3 katına çıktığını ve finans hizmetlerin en çok hedeflenen sektör olduğunu kaydetti. 

IMF yetkilileri, güçlü finansal ve teknolojik bağlantılar göz önüne alındığında büyük bir finansal kuruluşa ya da finansal kuruluşlarca kullanılan çekirdek bir sisteme yönelik başarılı bir saldırının hızla tüm finansal sisteme yayılabileceği, yaygın bir bozulmaya ve güven kaybına neden olabileceği konusunda uyardı.