İmamoğlu'ndan yeni metro hattı müjdesi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve geldiğinden beri 1.7 milyarlık lüzumsuz kamulaştırma bedellerini bertaraf ettiklerini aktararak İstanbul Otogarı’nın gelirinin aylık 4 milyon 600 bin lira civarına çıkarıldığını söyledi. İmamoğlu, Kaynarca-Tuzla-Pendik metro hattına başlanacağının müjdesini verdi.
cumhuriyet.com.trİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Habertürk'te soruları yanıtladı.
İstanbul'daki suya yapılan zamlara değinen İmamoğlu, "Yılık yüzde 56'ın üzerinde akaryakıt zammı var bu ülkede. Enerji zammı yine aynı oranlarda. Şimdi böyle bir ortamda biz 2020'yi konuşuyoruz. Böyle bir ortamda 'biz zam yapmıyoruz' deme şansına sahip değiliz, batarız" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"TOPLUMUN HER KESİMİNDEN İLGİ YAŞIYORUM"
Toplumun her kesiminden ilgi yaşıyorum. Anne telefonları ve diyalogları alıyorum ki. Geçenlerde methiye sıralamış bir teyzemiz, kaydını yakın dostum çekmiş ve bana yollamış. Bazen anneme 'Anneciğim kusura bakma ama beni annem kadar seven güzel anneler var' diyorum. Geçenlerde birisi aradı Mersin'den, dedi ki 'Ben Mersin'den annen'. Kadın vicdanı ve kadının sürece önsezileriyle bakışı çok daha başka. Demek ki doğru yoldayız.
"İSTANBUL OTOGARI'NIN ARTIK AYLIK 4 MİLYON GELİRİ VAR"
İstanbul'un son 5 yılı daha da ilgisiz, daha da yatırımlarda verimlilik öncelemeyen, ne yazık ki çoğu kez siyasi kararların alındığı, boşlukların yaratıldığı; daha ötesi tümüyle siyasi kararlar. Finansman modeli yok, personel sayısı arttırılmış. İstanbul'da boşluk yaratılmış. İstanbul Otogarı dikkat çekici bir örnek. Avrupa'nın en büyük otogarı. Yıllar önce yapılmış. Biz bir girdik dehşete düşersiniz. Herkesin bir kenarından tuttuğu, altında bütün suç mekanizmaların kol gezdiği bir yer. Biz orada iradenin, kamu yönetiminin, İstanbul'un kamu idaresinin ispatını ortaya koyduk. Aylık 4 milyon 600 bin lira civarında geliri var artık. Siz diyelim ki işleteniniz var, burayı kontrol etmeyecek misiniz? Gece orada dolaşmak mümkün değildi. Artık orası kamunun idaresinde, denetiminde.
Geçen gün Sarayburnu'ndaydım. 1930'lı yıllarda Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk heykeli vardır. Bana göre İstanbul'un hem karşılama hem uğurlama yeri. Bu kadar metruk, sahipsiz, her tarafında işletme, kim kimdir belli değil. Bu yapıları kontrol edemeyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi vardı.
"İSTANBUL'DA YILLAR SONRA KENT KONSEYİ KURULDU"
İrade konulmayan, idare edilemeyen, Ankara'da bir bakanlık İstanbul'la ilgili bir karar alabilir. Peki sizin iradeniz, fikriniz yok mu? Doğru doğrudur, eğri eğridir. Ankara'da masa başında karar alınmış olabilir. Ama İstanbul'un nabzını tutan sizsiniz. ben 16 milyon insanın temsilcisiyim. Cesaretimi, yetkimi tümüyle 16 milyon insandan alıyorum. Bu şehrin hakkını korumak zorundayım. Orada yanlışı düzeltilerek Ankara'da merkezi hükümet yöneticilerine de fayda vermiş olursunuz. Bu kadar net. İstanbul aynı zamanda yönetim olarak gözlemci, denetçi, müdahale eden, uyarıda bulunan, bir husus varsa merkezi hükümet tarafından yapılmış İstanbul halkıyla paylaşan, demokratik kurulları hayata geçiren. Yıllar sonra ilk defa kent konseyi kuruldu. Daha da güçlü çalışacak. Yüzbinlerce insanın aktif içinde olduğu, eleştirel ve tavsiye gözlüğüyle bakan bir gönüllü meselesini devreye sokacağız. İstanbul gönüllüleri, deprem, sanat, sağlık gönüllüleri.
"İDARİ SİSTEM DEVRİMİ YAPIYORUZ"
(Bugüne ne kadar ne yaptınız? sorusu üzerine) Birincisi en başta bir idari sistem devrimi yapıyoruz biz. Liyakatiyle bu sürece hizmet eden kişiliklerin, hiç kimse benim ahbabım, çavuşum değil. İdari düzenin değişimiyle ilgili kamu ahlakı, kamu yönetimi düzeninin gerçek manasına kavuştuğu sürecin temellerini atıyoruz. Bütçe disiplinini gerçekleştiriyoruz. Cari açığı çok ciddi anlamda disipline ediyoruz. Sadece 1.7 milyarlık lüzumsuz kamulaştırma bedellerini bertaraf ettik. Herhangi araziyle ilgili kamulaştırma konusunda ihtiyacı olmaksızın karar almış. Böyle başlanan süreci durdurduk. İsraf ve tasarruf diye iki kalemi önceledik. İsrafın bizi nereye getirdiğini 23 Haziran'da bütün topluma verileriyle açıklayacağız. Halk sunumu yapacağız. 100 bine yakın çocuğumuza halk sütü dağıtıyoruz.
"BURS ALAN ÖĞRENCİLERİMİZİN İSMİNİ BU GECE AÇIKLAYACAĞIZ"
"Bu gece saat 22.00'de burs alan 30 bin öğrencimizin ismini açıklayacağız. 22 kreşin inşaatı başladı, 150'ye tamamlayacağız. Bu 16 bin kadına özgürlük demek. Kemerburgaz'daki kent ormanını hayata geçirdik. 6 sene önce başlamıştı."
"BU ZAM OLMADAN İSKİ YATIRIM YAPAMAZ"
(Su zammı açıklaması) Milyonlarca arabaya, posta kutusuna konuldu. Bu nasıl propaganda, çok komik. Biz dedik ki, toplumun suyla ilgili hassasiyeti var, ekmekle olduğu gibi. Biz Türkiye'nin en ucuz halk ekmek dağıtımını yapıyoruz. Zarar etmememize rağmen. Fakiri fukarayı sübvanse ediyoruz. Şu anda toplumun hassas alanlarını desteklemek durumundayız. Şubat, Mart'ta suyun fiyatını dengelemek durumundayız. Arkadaşlarımız yarın İSKİ genel kurulunda tartışılacak. Suyu az ve öz kullanan, ki bunlar dar gelirli aileler indirimden az faydalandılar, çok kullananlar, işyerleri çok indirimden faydalandılar. Şu an İSKİ'nin bütçesinin ciddi bir kısmı enerji. Türkiye'deki elektrik, doğalgaz, yakıt zammı ortada. Hiçbir zammın kaynağı büyükşehir belediyesi olma şansı yok. Konuştuğumuz şey yüzde 20 civarında zam. Bu zam olmadan İSKİ yatırım yapamaz. Türkiye'de zam olmasın biz de yapmayalım. Bugün yapılan su zammı normal bir zamdır. Talep edilen zammın da altında bir oranda yapılmaktadır.
İŞTEN ÇIKARMALAR
Biz iş olsun diye adam çıkartmaya gelmedik. İBB’de işini layıkıyla yapan herkese alın terine, emeğin karşılığına verme sözümüz var. Yaklaşık 1400 kişi iki seçim arası alınan insan sayısı. Bunun içerisinde 31 Mart’tan bir ay öncesine kadar ki, kısmı var. Yine proje bitimiyle çıkarılan işçi sayısı. Toplamda emekli olan, işinden ayrılan, yaklaşık 3 bin 800 kişinin çıkarıldığını sizinle paylaşıyorum. Bu kadar çıkarttığımız eleman, ya da emekli olan, ya da kendi ayrılan, ya da proje bittiğinden dolayı ayrılan insanın dışında kalan insanlar şimdi orada çalışan insanlar. Biz herşeyi şeffaf paylaşıyoruz. İlanlarımızı büyükşehir belediyesinin sayfasından net görebilirsiniz. İSPARK’a 50 kadın görevlisi aldık. Nasıl aldığımızı gidip sorgulasınlar. Tümüyle şeffaf. Bu yeni insan kaynakları yönetiminin kamuya girişidir.
"BİZ BU KENTE İHANET ETMEYECEĞİZ"
Biz bugün neredeyiz? Tam 25 yıl sonrasındayız. 25 yıl önce kendisine yapılan bir şeye karşı durmuş bir insandan siz ne beklersiniz? Yunus Emre 'sen sana ne sanırsan başkasına da onu san' diyor. İşte demokrasi. Sayın Cumhurbaşkanı ile tesadüf yanyana Cuma namazı kıldık. Kendisine bunu sordum. Bu hafta arayacaklar dendi 3 hafta geçti. Ben sayın Cumhurbaşkanı'ın eksik bilgiyle donatıldığını düşünüyorum. Bizi arayan yok. Genel Başkan Yardımcısı sayın Fuat Oktay'ı defalarca aramamıza rağmen dönüş yapılmadı. Siz İstanbul'un çevre düzeni planını oturup büroya kapansanız, toplumun paydaşların, meslek odalarının fikrini almadan bu plan olur mu? Siz gelip İstanbul'da ben de yetkili olacağım iddiasıyla, buranın İstanbul Büyükşehir Belediyesi var, yanlış yaparsınız. Biz bu kente ihanet ettirmeyeceğiz. Bunu taahhüt ediyorum. Toplumun ortaya koyacağı inisiyatifle, demokrasi ve hukukun verdiği güçle bu şehre ihanet ettirmeyiz. Bu kamu kurumlarının biraraya gelmesini diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın taahhüt ettiği bu kurulun kurulmasını 16 milyon insanın adına talep ediyorum.
"DURAN METRO İNŞAATLARI İÇİN DEVAM TALİMAT VERDİM"
Bir kere metro inşaatlarında geldiğimizde tam 8 hat durmuştu. Bu 8 hattın tümünün finans kaynağı temin edilmeden yola çıkılmış. Daha evvelsi günü koca tüneli açan makineyle start verdiğimiz Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli hattı 2 yıldır durdurulmuş. Yanlışlarını düzelttiğimiz, proje hatlarını değiştirdiğimiz işler de var. Ümraniye-Ataşehir-Göztepe hattı toplam 175 milyon Avroluk kredi sözleşmesiyle.
Daha acısını söyleyeyim. Ümraniye-Ataşehir-Göztepe, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli hattını başlattık. Kaynarca-Tuzla-Pendik metro hattını 86 milyon Avroluk kredi sözleşmesiyle start veriyoruz. Tuzlalılara, Pendiklilere, Kaynarcalılara müjde olarak ifade edelim. En uygun vadede en ucuz finansmanla uzun vadeli kredi bulma konusunda arkadaşlarım müthiş yetenekli. Biz bunu başarıyoruz şu anda. Hemen hemen faizler libor seviyesinde. Pazarlık ediyoruz. Daha ucuza maletme konusunda özel çabalarımız var. Mahmutbey'den Beylikdüzü'ne kadar uzanması gereken Esenyurt hattı var. Hattın geçtiği yer belli değil. Hat üzerindeki duraklar belli değil ihaleye çıkılmış.
Avam projesi yapılır. Bahçehir TEM'e paralel düşünüldüğü, proje yürürken nasıl değişiklik yapıldığını arkadaşlarım size aktarır. Bu hatlar başlayacak talimatı verdim.
"BARAJ KAPASİTESİ 1 YIL İÇİNDE TEHDİT İÇERMİYOR"
Barajlar meselesi. İstanbul'a yağmur yağmıyordu, dün yağdı Allah tarafından. Melen Barajı'nda inceleme yaptınız. Melen Barajı aktif değil. Sakarya'dan gelmesi gereken su için Sakarya muazzam kirli su dediler. İstanbul'a getirilemez dediler. Melen Barajı'nda sorun olduğu söylendi. Oysa bizim bildiğimiz İstanbul'da 40 yıldır su meselesi kapanmıştı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da 2040'a kadar İstanbul'un su problemi yok demişti. Sayın Veysel Eroğlu, Melen'in temelini attığında tarihin ve saatini vererek açılış yapacağız demişti. Teknik sorun var. İlave proje geliştirilmiş. Bu proje zaman alacak. İyimser ihtimalle öngörülen süre 3-3,5 yıl. İstanbul 2 yıl üstüste kuraklık yaşarsa ne yazık ki su sıkıntısıyla karşı karşıya kalır. Ne yazık ki 20-25 yıllık s üre içinde Melen Barajı çözülmemiştir. Bu projenin bitirilmesi şarttır. Gövdenin tercih edilen betonarme sistem yerine başka bir sistemin yapılması gerektiği durumu var. DSİ'den hızlı, önemli bir hamle bekliyoruz. Buradan istirham ediyorum, gerek sayın bakana gerekse sayın Cumhurbaşkanına. İnşallah o ilişkiyi kurarız, Melen suyu gelir. Oradan İstanbul'a su basmayla ilgili önerimiz var. O kirlilikle ilgili bilgi bana ulaşmadı. Şu andaki mevcut kapasitesi, İBB'nin mevcut baraj kapasitesi 1 yıl için bir tehdit içermemektedir. Şu anda İstanbul'un su sorunu önümüzdeki bir yıl içinde yoktur.
"KANAL İSTANBUL TÜMÜYLE YANLIŞ BİR İŞTİR"
Bir yandan bakanlık hazırlık yapıyor. Bir yandan ÇET'le ilgili hazırlık yapılıyor. İstanbul'un böyle bir önceliği olmadığı gibi trajik bir durum yaratacağı net. İnşaat sektöründen gelen birisiyim. 1,5 milyar metreküp toprak deniyor. Arkadaşlara bana simülasyon gösterin dedim. Güngören-Esenler-Bağcılar ilçesinin 30 metre yükseldiğini düşünün. Böyle bir toprak hareketi. Bir ada oluşturuyorsunuz. Daha önceki plan Bakırköy, Avcılar, Beylikdüzü'nün önüne adalar yapmak. Burası deprem kuşağı. Deprem kuşağına ada yapıyorsunuz. İstanbulumuz dünya harikası bir yer. Çölde bir şehirden bahsetmiyoruz ki. Dünyanın en güzel şehri. Bu şehrin geleceğiyle oynamayın. Tümüyle yanlış bir iştir. Heyelan riski, Kuzey Anadolu Fay hattıyla ilişkisinin yaratacağı travmadan mı bahsetsem. Felaket senaryosu gibi bir şey. Yaklaşık 1 milyon 200 bin yeni nüfus planlaması yapılmış. Çok detayı var. İstanbul'un böyle bir önceliği yok. İstanbul'a ihanet ettik klişe oldu. Bütün ihanetleri yüzle çarp eşittir Kanalistanbul. Bunu oturup bütün gerekçeleriyle tartışırız.
"SARAY'A GİDEN CHP'Lİ İDDİASI"
Çok başarılı bir döneme imza attık.Bunun mimarı sayın genel başkandır. Son 30 yıldır CHP en başarılı sürecini yaşıyor. Dönemin ruhu gereği Türkiye'nin birleştirici gücü olmak gibi görevimiz var. Başta genel başkana, örgütteki diğer unsurlara, belediye başkanlarına destek olmak zorundadır. CHP'nin üyesi bile 50 kez düşünüp bir kez konuşacak. Türkiye meselesidir, milli meselesidir. Bu ülkenin kurucu değerlerini savunuyorsak, ki öyleyiz, biz bu ülkeye hizmet etme prensibinden yola çıkarak partimizi sokakta tartıştırmayız.