İmamoğlu duyurdu: Yüzde 30-40 civarında azalma var
İstanbul Büşükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, koronavirüs salgını sürecinde İstanbul'un hava kirliliğinde yüzde 30-40 civarında azalma olduğunu söyledi. İmamoğlu, "Normalleşme sürecinin başladığı bu günlerde, tam da işte kalıcı çözümün, aslında yenilenebilir enerji kaynaklarında olduğu, bir kez daha net olarak ortaya çıkmış durumda" dedi.
ANKA10. IRENEC Uluslararası % 100 Yenilenebilir Enerji Konferansı, Covid-19 önlemleri kapsamında sanal ortamda düzenlendi. 6 Haziran’a kadar sürecek konferansın başkanlığını, Marmara Üniversitesi öğretim üyesi, EUROSOLAR Türkiye Yenilenebilir Enerjiler Birliği Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar yaptı. Konferansın açılış konuşmasını ise İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu gerçekleştirdi.
DÜNYAYA YAPTIKLARIMIZI GÖZDEN GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR
Yenilenebilir enerji konulu bir toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu, insan-doğa ilişkisinin doğumdan itibaren başladığını belirterek “Doğal yaşamın bir parçası olmakla beraber, sorumluluğumuz da en üst seviyede” dedi.
Doğal kaynakların, insanın doğaya uyumlu bir süreç işletmesi durumunda sürdürülebilir olduğunu ifade eden İmamoğlu, “Tabi dünyada her şey bu tanımlara uygun yürümüyor. Bu da bir realite. Pandemi sürecinde bir salgın hastalıkla mücadele de gösterdi ki; birçok şeyin farkına varmamız ve dünyadaki yaşamı, yaşam sürecinde bu dünyaya yaptıklarımızı ya da doğal yaşama yaptıklarımızı bir kez daha gözden geçirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu salgın hastalık, doğa-insan ilişkisini, bütün dünya insanlığı tarafından, ülke ve şehir yönetimleri tarafından bir kez daha gözden geçirmek zorunda olduğunu bize gösterdi” diye konuştu.
"GÖZLE GÖRÜLÜR BİR DEĞİŞİMİ YAŞADIK"
İmamoğlu, koronavirüs salgını sürecinde İstanbul'un hava kirliliğinde de azalma olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Özellikle insanların evlerine kapandığı ve bir kez daha dünyada doğa-insan ilişkisini gözden geçirdiği bu günlerde, hasret kaldığımız birçok güzelliği, manzarayı tekrar görmek ve yaşamak durumunda kaldık. Bir realite de şu: İstanbul'da yaptığımız ölçümlerde, ciddi oranlarda, neredeyse yüzde 30-40 civarında hava kirliliğinin azalması söz konusu oldu bu süreçte. İstanbul'un manzarası, doğası, Boğaz’ı, denizi görüntü olarak bile değişmeye başladı. Bu sadece bir bilimsel gözlem değil, gözle görülebilir bir değişimi bile yaşadık. Normalleşme sürecinin başladığı bu günlerde, tam da işte kalıcı çözümün, aslında yenilenebilir enerji kaynaklarında olduğu, bir kez daha net olarak ortaya çıkmış durumda. Gelecekteki altyapının oluşturulması ve yenilenebilir enerjinin ölçeklendirilmesine yönelik enerji çözümlerinin, güvenli ve gerçekten vizyon sahibi bir stratejik yatırım seçeneği oluşturduğunun farkındayız. Şehrimizi de bu anlamda bu süreci hazırlamakta kararlıyız.”
"YENİLENEBİLİR ENERJİ, DÜNYA YAŞAM BÜTÜNLÜĞÜ MESELESİDİR"
İstanbul’da bu anlamda atılacak bir adımın dünya için de önemli olacağının altını çizen İmamoğlu, şöyle dedi:
“Dünyayı ilgilendiren; enerji, hava kirliliği, yenilenebilir enerji gibi süreçler, tek başına bir şehrin ya da tek başına bir ülkenin, kendi başına aldığı kararlarla hareket serbestliğinin ötesinde bir dünya yaşam bütünlüğü meselesidir. Biz, sürece bu gözle bakıyoruz. Bu manada hükümetler, finansmanı gerekli ölçek ve hızla sağlamak için yenilikçi yaklaşımları da dikkate almak zorundadır. Biz de İBB olarak, yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımı yolunda ilerlemeyi, çok öncelikli olarak hedefliyoruz. Elektrik tüketimimizdeki yenilenebilir enerji payını, binde 3'ten, 2024'te, yani görevimizin sonunda, yüzde 18'e çıkartmayı, yatırımlarımızla hedeflemekteyiz. Bu alanda yatırımlarımız sürmekte. Yeni yatırımlarımız için de hızlı bir şekilde hem finansmanı hem tasarım konusunda ilgili kurum ve kuruluşlarda çalışmaya devam etmekteyiz. İBB olarak, kısa bir zaman diliminde, İstanbul adına yüzde 100 yenilenebilir enerji hedefini, hangi yılda hedeflediğimizi bütün dünyaya anons etmek istiyoruz. Şehir adına, 16 milyon insan adına bir deklarasyonun altına imza atmak atarak, bizden sonra göreve gelen insanların da şaşmadan bu yolda yürümesini sağlamak istiyoruz. Bu hem İstanbul'a sorumluluğumuz hem Türkiye; aynı zamanda bütün dünyaya ve insanlığa sorumluluğumuz.”