‘İmamiyet peşinde’

CHP’li Emine Ülker Tarhan’dan Başbakan Erdoğan için önemli iddia: ‘İmamiyet peşinde’

Ayşe Sayın / Cumhuriyet

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hedefinin sadece “Cumhurbaşkanlığı” ya da “başkanlık”la sınırlı olmadığını, aynı zamanda “imamiyet”e soyunduğunu söyledi. Gülen cemaati ile AKP arasındaki kavganın temelinde bu çekişmenin yattığını savunan Tarhan, “Ben, bu işin dershane kavgasının çok ötesinde bir imamiyet kavgası olduğunu düşünüyorum” dedi.

Emrah Akkurt’un kendisiyle yaptığı “Nehir Söyleşileri”nden oluşan “Beni Susturacak Tek Şey” adlı kitabı yayımlanan Emine Ülker Tarhan, kitabında gençlik ve yargıçlık yaptığı dönemlerin yanı sıra güncel siyasi gelişmelere de yer veriyor. Özellikle 17 Aralık sürecini de hukuki ve siyasi yönden irdeleyen Tarhan, Cumhuriyet’e önemli açıklamalarda bulundu. CHP yönetimi, “her kesimden oy alacak, siyasi kimliği çok ön plana çıkmayan” aday arayışını sürdürürken, Tarhan tam tersine “siyasi kimliği ön planda ve Erdoğan’la seçim meydanında kıran kırana mücadele edebilecek” bir ismin aday olması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan’ın “siyasi kimlik” olarak Cumhurbaşkanlığı seçimi yarışına gireceğine işaret eden Tarhan, ana muhalefet partisinin o nedenle siyasi söylemi güçlü bir ismi aday yapmasının önemli olduğuna işaret etti. Tarhan, CHP’nin “dışarıdan” aday aramak yerine, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret etti. Tarhan, “Gönlümden geçen, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanının, cumhuriyeti kuran partinin genel başkanının olmasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun hakkıdır da, kimsenin de buna bir şey diyeceğini zannetmiyorum” dedi.

Kadın aday olacaksa...

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için kendi adı da geçen Tarhan, kendisinin böyle bir talebi ve beklentisinin olmadığını belirtirken, parti yönetiminin de “muhalif tavrı” nedeniyle, kendisinin adaylığına sıcak bakmayacağı görüşünde. Ancak partinin bir “kadın aday”a karar vermesi durumunda da siyasetin içinden ve Erdoğan’a “ezber bozduracak” bir isim olması gerektiğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan’ın şimdiye kadar girdiği seçimlerde hep “erkeklerle” yarıştığını ve kendisine yönelik eleştiri ve suçlamalar karşısında bir şekilde hep “mağdur” olmayı becerdiğine dikkat çeken Tarhan, “Ancak bir kadın karşısında artık Erdoğan mağdur olmaz. Erdoğan, rakiplerini sert dille eleştiriyor, vuruyor, dövüyor, ama bunlar hep erkek. Ancak karşısına çıkan bir kadın olduğu zaman, sözleriyle vurduğu, esip gürlediği zaman artık kendisi mağdur olamaz, o kadın mağdur olur. O nedenle kadın adayın avantaj olacağını düşünüyorum” görüşünü dile getirdi.

‘İmamiyet peşinde’

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın aday olması halinde “Cumhurbaşkanlığı” ile yetinmeyeceği tahminini dile getiren Tarhan, Erdoğan’ın dar bölge seçim sistemi istemesinin altında da “başkanlık sistemi”ni getirme arzusunun yattığını ifade etti. “Ancak, Erdoğan ‘kaydi hayat’ yani ömür boyu başkanlık istiyor” diyen Tarhan, bu yolla İslam dünyasının “imamiyet”ine soyunduğunu dile getirdi. Bu pozisyonun bir çeşit “halifelik” olarak da yorumlanabileceğini belirten Tarhan, “Cemaat ile AKP arasındaki kavganın dershane kavgasından çok daha öte olduğunu düşünüyorum. Belki görünen yüzü dershane kavgasıdır ama aslında yaşanan bir ‘imamiyet’ kavgasıdır. Birbirlerini bu konuda saf dışı etmek ve buna göre gelecek kurgusu planladıklarına inanıyorum” görüşünü dile getirdi.