İmam hatiplilerin ‘hilafet’ özlemi
Tohum dergisinin 157. sayısında ‘Hilafet’ konusu işlendi. Hilafet, ‘ideal bir yönetime öykünme şekli’ olarak tanımlandı.
Sinan Tartanoğlu‘Gençlik Buluşmaları’ adlı etkinliklerine zaman zaman Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Önder İmam Hatipliler derneğinin 1960 yılından bu yana yayımladığı Tohum Dergisi’nin 157. sayısında, dosya konusu olarak “Hilafet” ele alındı. “Dosya”da hilafetin geçmişteki işlevselliği ve bugün zihinlerde neye karşılık geldiği incelendi. “Dosya” içinde yer alan “Hilafet Nedir? Halep neden hilafettir” başlıklı yazı dikkat çekti.
Yazıda, Halifeliğin kaldırılması ile ilgili olarak, “Türkiye Cumhuriyeti devleti, hilafet kurumunun ve halifeliğin takındığı yanlış tutum ve davranışları ileri sürerek 1924’ün baharında halifeliği kaldırdı. Halifelik serüveni 632’de Hz. Ebubekir ile başlamış ve 1924’te son halife Abdülmecit Efendi ile tarihteki yerini aldı” ifadeleri kullanıldı.
Halifeliğin kaldırılmasının hâlâ tartışılmaya devam ettiğinin belirtildiği yazıda, Halep’in Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük ve en önemli sancaklarından biri olduğu belirtildi. Yazıda, “Halifelik makamı resmen sona ermiş olsa da İslam toplumlarında halen ‘güçlü hükümdar, kurtarıcı, manevi lider’ gibi beklentilerle varlığını korumaktadır” ifadeleri kullanıldı. Bugün, halifelikten bir “makam ve makamı temsil eden bir liderin” anlaşılmaması gerektiği belirtilirken, “Halifelik, Hz. Peygamber sonrası Dört Halife Döneminde en iyi örneklerinin sergilendiği ‘mazlumu koruma, Hakk’ı gözetme, birlik sağlama, makamı değil toplumu güçlü kılma’ gibi işlevlerin vücut bulduğu ideal bir yönetime öykünme şeklidir” değerlendirmesi yapıldı.
Hilafete Suriye örneği
Yazıda, “Suriye’de ölüm kol gezerken Halep bombalar altındayken, rejim kendi halkına katliam yaparken sadece Halep’te değil, zulmün kol gezdiği tüm coğrafyalarda ‘hilafet’, zulme boyun eğmemek, mazluma sahip çıkmak, sığınana kapılarını açmak ve korumak demektir. Yoksa sadece kişiye fayda sağlayan hilafet aşağılık bir saltanattan öteye gitmez” denildi.