İlk muhatap iktidar

Eşitlik, Adalet Kadın Zirvesi Platformu, 30 Kasım - 1 Aralık 2017 tarihlerinde gerçekleştirilen ve 1500’e yakın kadının katıldığı zirvenin ardından dün yeniden bir araya geldi. Taksim’deki The Marmara Oteli’nde düzenlenlenen toplantıya Eşitlik, Adalet Kadın Zirvesi Koordinatörü Gülseren Onanç, İstanbul Kadın Kuruluşları (İKK) Koordinatörü Nazan Moroğlu, Prof. Dr. Fatmagül Berktay, Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın kurucusu avukat Canan Arın, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ve çok sayıda kadın hakları savunucusu aktivist katıldı.

‘Otoriterleşme artıyor’

Prof. Dr. Fatmagül Berktay, eşitlik olmadan, adaletin olamayacağını söyleyerek “Türkiye’de ve dünyada güç yoğunlaşması ve otoriterleşme gün geçerek artıyor. Kadınların hakları çiğneniyor. Ben bunu neoliberal politikaların bir sonucu olarak görüyorum” dedi. Kadınların 30 yılda elde ettiği kazanımların, şimdi geri alınması tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Berktay, kadın-erkek arasındaki eşitsizliğin yapısal olduğunun kabul edilmesi gerektiğini söyledi . Türkiye’deki kadınların yaşam hakkının ayaklar altında olduğuna da dikkat çekerek, “Bizim ülkemizde cinsiyetçi politikaları en aza indirgemek isteyen bir iktidar yok. Toplumun her kesiminden kadınlar şiddete maruz kalabiliyor. Zirvede vurgulanan önemli bir nokta vardı. Kadınlar erkeklerin korunmasına emanet edilen özel varlıklar değildir” diye konuştu.

Seçim süreci

Onanç, kadın sorunlarına dair çalışmak üzere dört muhatap belirlediklerini söyledi. İlkinin siyasi irade olduğunu belirten Onanç, “İkinci muhatap ise adalet kavramı çok ön plana çıktığı için yargıydı. Üçüncü muhatap ise muhalefet partileri ve parti başkanlarıydı. Son muhatap ise sivil toplum kuruluşları” dedi. İlerleyen günlerde seçim sürecine girileceğini söyleyen Onanç, “Seçim süreçleri kadınların taleplerini dile getirdiği süreçlerdir. Belki bizler de bu süreçte sesimizi daha çok duyururuz” dedi.

Toplumsal değişim...

Canan Arın da kadına yönelik toplumsal değişimin AKP iktidarı ile yapılamayacağını vurgulayarak, “Rıza yaşı şu an 12’ye indiriliyor. İlkokullarda kız çocuklarının okuması zorlaştırıldı. Ana okullarında kız çocuklarına erkeklerin ayağı yıkatılıyor. Türkiye şeriata gidiyor. AKP iktidarı iki yüzlü. Bugüne kadar kazandığımız haklar geri alınıyor” dedi.

‘Sesimizi duyuralım’

Nuray Karaoğlu, siyasi yapısı değişen Türkiye’de çok sayıda kadın derneğinin kapatıldığına dikkat çekti. Karaoğlu, çalışmaları akıl süzgecinden geçirerek, mücadele alanı yaratmanın önemine işaret ederek, “AKP’nin kapı kapı çalarak ulaştığı kadınlara bizler de ulaşalım. Kadınların kapısına gidelim. Siyasi parti temsilcileri ve kadın örgütleriyle beraber yapalım bunu. Sesimizi duyuralım” diye konuştu.

İLGEZDİ, ÇOCUK YURTLARINI SORDU CHP İstanbul milletvekili Gamze İlgezdi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, yetiştirme yurdundan kaçan kızların Ataşehir’deki bir çiftlikte alıkonulduğu iddialarını Meclis’e taşıdı. İlgezdi önergesinde “Çocuk Evlerinin ve Çocuk Sitelerinin güvenliği nasıl sağlanmaktadır, bakanlık olarak çocukların kaçtığı İstanbul Ataşehir’deki yurt görevlileri hakkında bir işlem başlatılmış mıdır, ev tipi çocuk bakım modelinde görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog, sosyolog ve çocuk gelişimcisi sayısı nedir, bakanlık kayıtlarına göre çocuk evlerinde ve yetiştirme yurtlarında kalan çocuklardan kaçı kayıptır” sorularına yanıt istedi.