'İlhan Selçuk bizim abimizdir'

İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, çapraz sorgusunda "İlhan Selçuk'un Ergenekon'a yazılması kamuyounu üzmüştür. Selçuk'un ne alakası var? Türkan Saylan'ın ne alakası var" diye sordu.

cumhuriyet.com.tr

İkinci Ergenekon davasında eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın çapraz sorgusuna devam edildi. Cumhuriyet gazetesini çıkaran Yenigün A.Ş'nin hisselerinin Ergenekon örgütüne devretmek istediği suçlamalarına yanıt veren Çapan "Sonuçta Cumhuriyet'in hisselerini vermedim. Hisseleri vermediğim için buradayım" dedi. Çapan çapraz sorgusunda "İlhan Selçuk'un Ergenekon'a yazılması kamuyounu üzmüştür.
Selçuk'un ne alakası var? Türkan Saylan'ın ne alakası var"
diye sordu.

Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi ve yazarı Mustafa Balbay'ın tutuklu bulunduğu 108 sanıklı ikinci Ergenekon davasına dün devam edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi bitişiğindeki binada görülen davanın 33. duruşmasını açan Başkan Köksal Şengün, Gürbüz Çapan'ı çapraz sorgusuna devam etmek üzere sanık kürsüsüne aldı.
 

Demokrasiye inanırım

Avukatı Erdal Fatih Çanakçı, Çapan'a Cumhuriyet Gazetesi'nde çeşitli tarihlerde  yayımlanan yazılarından bölümler okuyarak kendisinin yazdığı konusunda onay istedi. Çapan, yazılarıyla ilgili ve çeşitli yayın organlarına verdiği röportajlar konusunda açıklama yaparken "Seçimlere inanıyorum ben. Bu ülkede 'Çoban Sülü' 7 kez başbakan oldu.
Halka, demokrasiye  güvenirim ben"
diye konuştu.

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese, Çapan'a, 2006 yılında yaşamını yitiren Ulusal Sanayici İşadamları Derneği (USİAD) Genel Başkanı Kemal Özden tarafından ENKA Tesisleri'nde düzenlenen ve Birinci Dava'nın tutuklu sanığı Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de katıldığı toplantıya ilişkin sorular sordu. Kemal Özden'i nereden tanıdığı sorusunu "Belediye
Başkanı olunca herkes gelir tanışır"
diye yanıtlayan Çapan "Veli Küçük'ü tanımam, namını biliyorum" dedi.
 

ENKA  Toplantıları

ENKA Tesisleri'ndeki toplantıda Kemal Özden'in Cumhuriyet'i çıkaran Yenigün AŞ'nin yüzde yirmi hissesini isteyip "Seni koruruz" demesine sinirlendiğini anlatan Çapan "Sen kimsin ki beni koruyacaksın. Veli Paşa, ben sinirlenince 'Ben seni tanıyorum, sen de benim gibi Dağıstan muhacirisin' dedi. Sonra ben yemek yemeden gittim. O toplantıya beni Kemal Özden çağırdı. Ferit İlsever de vardı, Veli Küçük, Kemal Özden'in sürprizi oldu." diye konuştu.
 

Yenigün hisseleri

Belediye başkanı olmadan önce ne iş yaptığı sorusuna  "Doktorum ben" yanıtını veren Çapan, belediye başkanlığının ardından kardeşi Çetin Çapan ile Semerkant adlı inşaat şirketi kurduklarını söyledi. Çapan, Cumhuriyet Gazetesi'ni çıkaran Yenigün Anonim Şirketi'ndeki hisselerine ilişkin soruları özetle şöyle karşılık verdi: "Bizim Cumhuriyet'teki hisselerimiz hiçbir zaman yüzde yirmiyi geçmedi. Cumhuriyet'i Çapan ele geçirdi diye biri oturmuş senaryo yazmış. Sonra yeni ortakların gelmesiyle bizim hissemiz yüzde 10'a düştü. Biz kimseye devretmedik.  Belediye başkanlığım bittikten sonra 2005'te kardeşim Günay Çapan hisselerini bana devretti. 1 milyon dolar borçlanarak aldım. Hissemiz yüzde 9'a düşmüş, ben de bilmiyordum. O hisse bende şimdi. Bu hisselerden ne kar ettik ne de zarar ettik. Cumhuriyet'te herkes ortak oluyor. 185 hissedarı var. İnan Kıraç'ın, Mehmet Emin Karamehmet'in, Aydın Doğan'ın hisseleri var. Ama en büyük hissedar Turgay Ciner oldu."

Kemal Özden'in Cumhuriyet'in hisselerini istemesi üzerine "Olur, parasını ver" dediğini anlatan Çapan "Sonuçta hisseleri vermedim. Hisseleri vermediğimi için buradayım diye düşünüyorum" dedi.
 

Bizi ezdiler

Çapan kendisinin Yenigün A.Ş hisselerinin istendiği toplantına kısa bir süre sonra Nisan 2001 yılında tutuklandığını söyleyen Çapan "Sonra CHP'den atıldım. Kurultay'da Kemal Özden, Parti Meclisi'ne seçildi. O zaman bir anlam verememiştim. Bizi ezdiler, bütün belediyecilik faaliyetlerim yargılandı. Hepsinden beraat ettim" diye konuştu. Doğu
Perinçek ile bir kez Armada Otel'de televizyon kurmak için görüştüklerini anlatan Çapan "Ama ben onlarla çalışmak istemediğim için rakamı yüksek tuttum. Hepimiz solcu gibi gözüküyoruz ama ben onlarla aynı yerde değilim" dedi.

Bahtıkara solcular

Çapan Doğu Perinçek'i nereden tanıdığı sorusu üzerine, "Ben solcuyum efedim. Her bahtı kara solcu Doğu Perinçek'i tanır. Proleter Devrimci Aydınlık, sonra Aydınlık...Bunların şerrinden kurtulmak için aramı iyi geçinmeye çalıştım. Yine de kurtulamadım. Ben hapse girerken jandarma ile beraber oldular" diye konuştu.

2001'deki jandarma operasyonundan bir gün önce polisin evine gelip kendisine suikast yapılacağı konusunda uyarıda bulunduğun anlatan Çapan "Bunun bir tezgah olduğunu düşünüyorum" dedi.

Beni Kürt zannederler

"Nereye gitsem beni Kürt zannelerler" diyen Çapan şunları söyledi: "Beni kafalamak isteyen biri önce 'Ben Kürtleri severim' der. 'Ben Kürt değilim' derim, 'Alevileri severim' der. Ben Kürt ve Alevi değilim, hatta bazen şaka olarak 'Maalesef Yezidim' derim. Sorgularda bana, kardeşlerime hemen 'Kürt müsün' diye sorarlar. Giresun'da 'Kürt doktor' derlerdi. Sıkıntımı anlatabildim mi? Kendimi izah edemiyorum."
 

Kar yok, prestiji var

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun "Neden kardeşiniz Günay Çapan Cumhuriyet'in hisselerini aldı, Sizinle aynı görüşü mü paylaşıyor" sorusunu Çapan şöyle yanıtladı:
"Cumhuriyet'in hisselerini almasını ben söyledim Günay Çapan'a. Aynı dünya görüşüne sahip değiliz ama benim kardeşim. Bu hisselerin ticari bir karı yok, prestiji var. Hisseler benim olsun istedim. Bu hisselerin bir etkinliği yok. "
 

CHP toplantısına müdahale

Hakim Haşoğlu'nun "Beyaz Şahin operasyonunda sizi Şener Eygur'un tutuklattığını neden düşünüyorsunuz?" sorusunu Çapan, "CHP'de Çerkez operasyonu başladı. Beni Kürt zannediyordu. Bu işi Aytaç Yalman başlattı. 'Kürt' diye sorgulandık. Aytaç Yalman CHP Kongresi'ne müdahale etti. Doğu ve Güneydoğu delegeleri açık oy kullandı. Şener
Eruygur mahkemeye 'Ermeni asıllı Kürt' diye rapor verdi. Nedir derdi bilmiyorum. Bana öyle geliyor"
yanıtını verdi.
 

Jandarma baskısı

Kardeşi Çetin Çapan'ın Emniyet'teki "Veli Küçük hisseleri satmamızı istedi, satmayınca da başımıza bunlar geldi" yönündeki ifadesinin anımsatılması üzerine Gürbüz Çapan "Ben İstanbul'dayım, operasyona Ankara'dan jandarma geliyor. Aile içindeki kanaatımız bu. Ben burada çakmayım. Başıma gelenler bunlar. Kime, nereye gideyim. Gidecek yerim de yok" şeklinde açıklama yaptı.

"Veli Küçük'ün Enka Tesisleri'deki toplantıya ne sıfatla katıldığı"
sorusuna Çapan "Kemal Özden getirdi, büyüklük havasından. Veli Küçük, toplantıda hisselerle ilgili hiçbir şey söylemedi" karşılığını verdi.

Telefon görüşmesi yaptığı Taner Akçan'a "Enka'daki toplantının Cumhuriyet hisselerinden başka bir konu olduğuna" ilişkin sözlerini açıklarken Çapan "Taner Akçan, çocukluğumdan beri arkadaşım. 'Acaba hisseleri verseydim, başıma bunlar gelmez miydi' diye konuşuyorum" dedi.

Hakim Haşıloğlu, bir telefon görüşmesinde Ergenekon soruşturmasında İlhan Selçuk'un gözaltına alınmasını eleştirirken "İşçi Partisi'ni bilmem" şeklindeki sözlerine açıklık getirmesini istemesi üzerine Çapan "İlhan Selçuk'un ne alakası var? İlhan Selçuk'un Ergenekon'a yazılması kamuoyunu üzmüştür. Türkan Saylan'ın ne alakası var" diye
sordu. Haşoloğlu'nun İşçi Partisi'ne ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Çapan "İşçi Partisi ulusalcılaştı, milliyetçi oldu. Eskiden MHP vardı, şimdi İP var. Allaha şükür ülke sahipsiz değil"
diye konuştu.

DHKP-C terör örgütü üyeleriyle görüştüğü, yardım ettiği iddialarının anımsatılması üzerine Çapan "DHKP-C'liler bizimle görüşmez. Ajan kabul eder. Ama cezaevinde insani yardım ettim doğru. Bir kızı yakmışlardı, uyluk kemiği tamamen açılmıştı. Cezaevine merhem getirdim, yardım ettim. İnsani yardım, ben doktorum. Açlık grevinden vazgeçmelerini
söyledim. Cezaevinden çıkıp normal hayata dönenlere de yardım ettim"
diye konuştu.

Çapan, Hakim Haşıloğlu'nun  "Ermenistan gezisine gitmeniz için size
herhangi bir talimat verildi mi?"
sorusunu şu şekilde yanıtladı: "Hayır bir talimat verilmedi. Ancak gitmeden önce MİT Bölge Başkanı'na bildirdim. 'O da git ama dönüşte bildir bize" dedi. Biz nasıl Türkiye'ye her geleni Anıtkabir'e götürüyorsak onlarda bizi anıta götürdü." Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Hakim Özese'nin birkaç
soru daha yönelttiği Çapan "İlhan Selçuk bizim ağabeyimizdir. Biz onu dizinin dibinde oturur, fikir tartışmasına girmeyiz" diye konuştu.


Çapan'a sorulan sorulara bakıldığında mahkemenin dosyayı okumadığının anlaşıldığını savunan Alacakaptan, ''Tuncay Güney 2001'deki mülakatında Çapan'ın Cumhuriyet Gazetesine mali kaynak sağlamak için kurulan holdingin yüzde 100'üne sahip olduğunu söylemiş. Bu beyanla karşılaşan savcının yapacağı iş ticaret sicili gazetesini getirtmek olacaktır. Çapan'ın hisse alması 2004 yılındadır'' diye konuştu.

Alacakaptan, 65 yıldır Cumhuriyet gazetesi okunan bir aileden geldiğini, iktidarların daima bu gazeteden rahatsız olduğunu belirterek, Cumhuriyet gazetesinin ''öcü'' gibi görünmesinin insanı rahatsız ettiğini kaydetti.

''Beni çıkarın buradan"

El bombalarıyla, gömülen silahlarla anayasanın ihlal edilemeyeceğini savunan Alacakaptan, mahkemenin işinin bu davada zor olduğunu söyledi.

Alacakaptan, ''Gürbüz Çapan, hiçbir suçu işlememiştir. Basit cümlelerle ama hep içten gelen davranışlarıyla da savunmasını yaptı. Tutuklama bir tedbir ve bir istisnai olaydır. Niçin kaçma şüphesi olduğunu, niçin delilleri bozma tehlikesi olduğunu delilleriyle beraber ortaya koymanız lazım'' şeklinde konuştu.

Çapan da bu davanın hiçbir yerinde olmadığını belirterek, ''Zorla çakılmış durumdayım. Beni çıkarın buradan'' dedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşmayı 21 Ocak Perşembe günü saat 09.00'a bıraktı.