'İleri yaşta altını ıslatan çocukların psikolojik sorunları olabilir'

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüştü Cankon Germiyanoğlu, ileri yaşlarda altını ıslatan çocukların fiziki nedenler dışında psikolojik sorunlarının da olabileceğini belirtti.

AA

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüştü Cankon Germiyanoğlu, çocuklarda en sık görülen üroloji hastalıklarının başında idrar yolu enfeksiyonu ve buna bağlı rahatsızlıklar geldiğini söyledi.

İdrar yolu enfeksiyonunun kolay tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ancak zamanında tedavi edilmediği takdirde böbreklerde ve vücutta kalıcı rahatsızlıklara neden olabileceğini belirten Germiyanoğlu, erken tanı ve erken tedavinin önemine vurgu yaptı.

Çocuklarda altını ıslatma probleminin iki türlü meydana geldiğine işaret eden Germiyanoğlu, küçük yaşta çocuklarda alt ıslatmanın sinir yolları ve mesane hastalıklarına bağlı olabileceğini, 5 yaş üzeri çocuklarda ise mesane ve böbrek rahatsızlıklarından kaynaklanabileceğini anlattı.

Beş yaş üzeri çocuklarda alt ıslatmanın psikolojik sorunlardan da kaynaklanabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Germiyanoğlu, "Altına kaçırma gece ve gündüz diye ayrılıyor. Doğuştan idrar kaçırma ve belli bir yaşın üstünde idrar kaçırma olabiliyor. Bunların her birinin de tedavisi semptoma yönelik düzeltiliyor. Kimisine ilaçla, kimisine alarmla tedavi yapıyoruz, kimisine de her iki tedaviyi birden uyguluyoruz" diye konuştu.

Prof. Dr. Germiyanoğlu, ailelerin altını ıslatan çocuğa çözüm olarak az sıvı verebildiğini, bu yolun çözüm olmadığı gibi idrar yolları enfeksiyonuna neden olabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Az sıvı tüketimi mesanesi, küçük olan çocuklarda idrar yolları enfeksiyonuna neden olur. Diğer sebepler dışında psikolojik yönüyle anne babanın ayrılması veya ailede ölüm ya da yeni kardeş olması durumlarında çocuklarda idrar kaçırma vakaları görülebiliyor. Çocuk kendine daha çok ilgi çekmek için bu tür yollara başvurabiliyor. Her iki durumda da aile çocuğu bir hekime götürerek erken tanı ve tedavi ettirmelidir."