İKV Başkanı Zeytinoğlu'ndan, AB Türkiye İlerleme Raporu yorumu

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin "onarılmaya ihtiyacı" olduğu uyarısında bulundu.

DHA

Zeytinoğlu bugün yayımlanan Avrupa Komisyonu’nun 19. İlerleme Raporu ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB çıpasına olan ihtiyacının devam ettiğini vurgulayarak, "İhracatımızın yüzde 44.5’ini yaptığımız, doğrudan yabancı yatırımların yüzde 73’ünün kaynaklandığı ve hukuk sistemimiz, norm ve standartlar açısından model oluşturan AB, yaşadığımız ikili sorunlara ve AB’nin iç krizlerine rağmen önemini korumaktadır” dedi.

İKV Başkanı, rapordaki bazı önemli noktalara değindi ve bu konularda ilerleme sağlamanın Türkiye’de iç barış ve istikrar için de önemli olduğunu belirtti ve ekledi:

"Raporda 15 Temmuz darbe girişiminin demokratik kurumların işleyişine doğrudan bir saldırı olduğu not ediliyor ve temel haklar ve yargı bağımsızlığı üzerinde duruluyor. Türkiye’ye özellikle siyasi kriterler alanında önemli eleştiriler var. Geçmiş seneden farklı olarak ekonomik kriterlerde de geriye gidişten söz edilmiş, hukukun üstünlüğü ve ekonomi ilişkisi vurgulanmış ve ekonomideki belirsizliğin yatırım ortamını da olumsuz etkilediği ifade edilmiş. Geçen seneki raporda üç alanda geriye gidiş olduğu belirtilmişti, bu sene ise raporun 14 yerinde geriye gidiş sözü geçiyor ve 6 temel alanda geriye gidiş olduğu not ediliyor. Bu alanlar, kamu hizmeti ve insan kaynakları yönetimi, yargının bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, genel ekonomi ve iş ortamı, işkence ve kötü muamelenin önlenmesi, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü."

AB, Türkiye İlerleme Raporu'nu açıkladı: Kaygılıyız

Raporda, Türkiye’nin AB için kilit bir partner olduğunun belirtildiğine de işaret eden Zeytinoğlu, "18 Mart mülteci uzlaşısının uygulanmasındaki başarı ve bu sayede Türkiye’den Yunanistan’a yasadışı geçişlerin azalması takdirle anılan diğer bir bölümünü oluşturdu" dedi ve ekledi:

"Raporun AB müktesebatına uyuma ilişkin ölümünde Türkiye’nin bu alanda sınırlı da olsa ilerlemeye devam ettiği, özellikle şirketler hukuku, trans-Avrupa ağları, bilim ve araştırma ile malların serbest dolaşımı, fikri mülkiyet hukuku, mali hizmetler, girişimcilik ve sanayi politikası, tüketici ve sağlığın korunması, gümrük birliği, dış ilişkiler ve mali kontrol alanlarında iyi durumda olduğu belirtiliyor. Bunun yanında, kamu alımları, ulaştırma ve çevre gibi alanlarda Türkiye ve AB arasında önemli farklılıklar bulunduğu ifade edilen raporda, yargı ve temel haklarla ilgili 23. Fasılda son 1 yılda geriye gidiş olduğu belirtilirken, dolaşım ve göç konularını kapsayan adalet, özgürlük ve güvenlik alanı faslında AB ile mülteci işbirliğinin de etkisi ile iyi ilerleme olduğu belirtildi. AB Konseyince açılması Kıbrıs meselesi nedeniyle engellenen gümrük birliği ve dış ilişkiler gibi fasıllarda Türkiye’nin AB’ye hazırlıklı durumda olması, müzakere sürecinin hızlandırılması halinde, Türkiye’nin AB’ye uyumun çok daha hızlanacağını da ortaya koydu."

"TÜRKİYE'NİN AB İÇ PAZARINA UYUM SAĞLAMASI GEREKECEK"

AB’nin üye devletlere getirdiği kazanımlara da değinen Zeytinoğlu, üyelik hedefi saklı kalmak kaydıyla gümrük birliğinin güncellenmesi ile Türkiye’nin AB İç Pazarına uyum sağlaması gerekeceğini ve Türk üretici ve ticaret erbabının İç Pazarda faaliyette bulunabileceğini vurguladı ve ekledi:

"İspanya AB’ye üye olduğu tarihi izleyen ilk 20 yıl içinde kişi başına düşen milli gelirini AB ortalamasının yüzde 71’inden yüzde 90’ına çıkardı ve toplamda yüzde 64.6’lık bir GSYİH artışı elde etti. 2004 yılında AB üyesi olan Polonya ise, ilk on yılda GSYİH’sını yüzde 48.7 büyüttü. Bu çarpıcı rakamlar kişi başına düşen 25.000 euroluk geliri ile dünyanın en büyük ve en açık ekonomisi olmaya devam eden AB’nin Türkiye için de öncelikli hedef olmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu bağlamda müzakerelerin hızlanması AB normlarına uyumu da hızlandıracak. Bunun yanında, gümrük birliğinin güncellenmesi Türkiye’nin üye olmasa dahi AB iç pazarına erişimini sağlayacak ve bu Pazarın norm ve standartlarına uyumlu üretim ve ticaret yapan bir ülke olarak lig atlamasına vesile olacak."
Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu bu zor dönemde terörle mücadelesine AB’nin destek vermesinin önemine değinen Zeytinoğlu, sorunların çözümünde AB norm ve değerlerinin dikkate alınmasının önemini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:

"AB İLE İLİŞKİLER HER ZAMANKİNDEN DAHA ÖNEMLİ"

"Türkiye’nin gerek Suriye ve Irak’taki savaş gerekse terör tehdidi sebebiyle zor bir dönemden geçtiği bugünlerde AB ile ilişkileri her zamankinden daha fazla önem taşıyor. AB’de bazı çevrelerin müzakere sürecinin askıya alınması çağrıları Türkiye’yi bu zor dönemde yalnız bırakmaya yönelik. Bunun tam tersine asıl böyle zor günlerde Türkiye ve AB ilişkilerinin güçlendirilmesine ihtiyaç var.

Avrupalı dostlarımız unutmamalı ki, Türkiye terör, radikalizm, yasadışı göç gibi tehditlerin AB’ye sirayet etmesini uyguladığı aktif politikalarla engelleyerek, Avrupa’nın güvenliği açısından kritik bir rol oynuyor. Bu bağlamda, müzakere sürecindeki tıkanıklığın aşılması, katılım hedefinin teyit edilmesi ve karşılıklı işbirliği ve iletişimin güçlendirilmesi AB’nin Türkiye’deki gidişatı olumlu olarak etkilemesine yol açabilir."