"İktidarın yargıyla meselesi var"

Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Rıza Türmen, Venedik Komisyonu raporunda birbiriyle iç bağı olmayan Anayasa değişikliklerinin ayrı ayrı halkoyuna sunulması gerektiğinin belirtildiğini ifade ederek, ''Temel hak ve özgürlüklerin referandumda oylanacak olması sakıncalı. 'Hayır' çıkarsa, 'pozitif ayrım yapılamaz', 'çocuklara şiddet uygulanır' mı demek olacak?'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

-''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN GETİRDİKLERİ GÖTÜRDÜKLERİ''
-ESKİ AİHM YARGICI TÜRMEN:
-''TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN REFERANDUMDA OYLANACAK
OLMASI SAKINCALI. 'HAYIR' ÇIKARSA 'POZİTİF AYRIM
YAPILAMAZ', 'ÇOCUKLARA ŞİDDET UYGULANIR' MI DEMEK OLACAK?''
-''DEĞİŞİKLİĞİN YÜZDE 50'Sİ YARGIYLA İLGİLİ. DEMEK Kİ
İKTİDARIN YARGIYLA MESELESİ VAR''
-MARMARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. KABOĞLU:
-''ANAYASA'DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER İHTİYAÇ DEĞİLDİ.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ 1982 ANAYASASI'NIN DAHA GERİSİNDE''

ANKARA (A.A) - 20.05.2010 -

Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından düzenlenen ''Anayasa Değişikliğinin Getirdikleri Götürdükleri'' konulu panelde konuşan Türmen, Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasında ''hayır'' oyu vereceğini açıkladı.

Türmen, anayasa değişikliğinin yapılış şeklinin ve içeriğinin yanlış olduğunu savunarak, değişikliğin tümünün halkoyuna sunulacak olmasının da tercihini belirlediğini söyledi.
Anayasa değişikliğinde geniş mutabakat aranmadığını, iktidar partisinin kendi çıkarına göre paket hazırladığını iddia eden Türmen, şöyle konuştu:
''Anayasa değişikliğinin yüzde 50'si yargıyla ilgili. Demek ki iktidarın yargıyla meselesi var. Anayasa Mahkemesinin üye sayısı 17'ye çıkarılıyor. Üyelerin dağılımına ve seçim yöntemine baktığımızda 17 üyenin 10'unun iktidar yanlısı olması güvenceye alınıyor. HSYK'da kilit konu Adalet Bakanı'nın kurul başkanı olması. Avrupa'nın her ülkesinde hakimler ve savcılar yüksek kurulu var ama hiçbir ülkede Adalet Bakanı kurul başkanı değil.

Venedik Komisyonu raporundan bahsediliyor ama bunun ne olduğu bilinmiyor. Rapor, 'referanduma getirilecek anayasa maddeleri arasında iç bağ olmalı. Farklı düzenlemeler varsa maddeler ayrı ayrı oylamaya sunulmalı' diyor. Raporda, yeni bir Anayasa söz konusuysa bu metin bütün olarak halk oyuna sunulması gerektiği belirtiliyor. Böylelikle oy verenin serbest iradesinin tezahürü hedefleniyor. Bizde halkın iradesine toz kondurmayanların, halkın iradesini hiçe sayması büyük bir çelişki.

Temel hak ve özgürlüklerin de referandumda oylanacak olmasını sakıncalı buluyorum. Referandumdan 'hayır' çıkarsa, değişiklik paketinde yer alan düzenlemenin aksine, 'pozitif ayrım yapılamaz', 'çocuklara şiddet uygulanır' mı demek olacak?''

 

''Yargı güdüleniyor ve sınırlanıyor"

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da Anayasa değişikliğine ilişkin eleştirilerde bulundu.

Yüksek yargıya üye seçiminde cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılmasıyla yargının güdülenmesinin hedeflendiğini öne süren Kaboğlu, diğer yandan bazı değişikliklerle yargının sınırlandırılacağını savundu. Kabaoğlu, Anayasa'nın 125. maddesinde yapılan değişiklikle getirilen ''Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz'' hükmünün bunun açık göstergesi olduğunu söyledi. Kaboğlu, bu hükümle özellikle idare mahkemelerinin ''yürütmeyi durdurma'' kararlarının önüne geçileceğini savunarak, hiçbir demokratik ülke anayasasında böyle bir hükme rastlamadığını ifade etti.

Son anayasa değişikliğinin 2007 yılında yapılan değişikliğin devamı niteliğinde olduğunu belirten Kaboğlu, yürütmenin böylece daha güçlü hale getirildiğini öne sürdü. Kaboğlu, Anayasa'da yapılması gereken değişikliklere dokunulmadığını ifade ederek, ''Anayasa'da yapılan değişiklikler ihtiyaç değildi. Anayasa değişikliği 1982 Anayasası'nın daha gerisinde'' dedi.