‘İkinci kardeş vakası’ yargıda

Hükümet, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tüm kamu ve kuruluşlarında FETÖ ile mücadele ederken, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) dikkat çeken bir atama yapıldı. Hakim Selçuk Telli'nin kardeşi Kutlay Telli “FETÖ’ye üye olmak” suçundan önce meslekten ihraç edilerek tutuklanmıştı. Öte yandan Kutlay Telli'nin eşi FETÖ soruşturaması kapsamında meslekten ihraç edilmişti. Selçuk Telli, HSYK Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine atandı. Telli’nin bu göreve atanması, AKP Genel Başkanı Şaban Dişli’nin kardeşi, 15 Temmuz darbe girişimin kilit isimlerinden Mehmet Dişli’yi akıllara getirirken, yargı camiasında da bu atama “ikinci kardeş vakası” olarak nitelendirildi.

Hakim Selçuk Telli, 13 Mart’ta, HSYK Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine atandı. Ancak Telli’nin bu göreve gelmesi, yargı cephesinde “tartışmalara” neden oldu. Tartışmaların ana kaynağını ise Telli’nin kardeşi hakim Kutlay Telli oluşturdu. HSYK, FETÖ terör örgütü soruşturması kapsamında önce “geçici olarak görevden uzaklaştırdığı” 2 bin 847 hakimi oybirliği ile meslekten ihraç etmişti. HSYK’nin 24 Ağustos 2016 tarihli, 2016-426 sayılı kararı uyarınca meslekten ihraç edilen hakimler arasında, hakim Kutlay Telli de bulunuyor. HSYK Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine atanan Telli’nin kardeşi olan Kutlay Telli’nin, meslekten ihraç edilmesiyle birlikte “FETÖ terör örgütü üyesi olmak ve FETÖ’nün gizli haberleşme ağı BYLOCK kullanmak” suçlamasıyla tutuklandığı da ortaya çıktı.

Halen tutuklular

Kardeşi FETÖ kapsamında halen tutuklu bulunan hakim Selçuk Telli’nin yargıdaki kritik görevlerden birine getirilmesi ise özellikle yargı cephesinde dikkat çekti. Akıllara da 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli’yi getirdi. Kardeşi 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi olmasına karşın Şaban Dişli’nin AKP’de genel başkan yardımcılığı görevinde kalması o dönem tartışmalara neden olmuştu. Söz konusu atamanın “hükümetin FETÖ ile yürüttüğü mücadeleye gölge düşüreceği” gerekçesiyle tepkilere neden oldu. Yargı camiasında atama “ikinci kardeş vakası yargıda” olarak nitelendirildi.