İkinci Gezi davasında polis adliye içine gaz sıktı
Mersin’de geçtiğimiz Haziran ayında düzenlenen Gezi eylemlerine katıldıkları için haklarında dava açılan 52 kişi hâkim karşısına çıktı. Mahkeme salonunda savunma avukatlarının usul hatası iddiası nedeniyle tartışmalar yaşandı. Mahkeme heyetinin avukatları salondan çıkarmak için polis çağırması üzerine tartışma büyüdü. Çevik Kuvvet avukat ve sanıklara duruşma salonu önünde biber gazı sıktı.
Abidin Yağmur/ CumhuriyetDuruşma öncesinde Mersin Adliyesi önünde bir araya gelen Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, davaları, ‘Halkı değil hırsızları yargıla’ yazılı bir pankart açarak protesto etti. Platform adına açıklama yapan Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı’nın ‘Dünyada en çok tutuklu gazeteci bulunan ülke olmanın’ gölgesinde kutlandığına dikkat çekti. Roboski katliamı sorumlularının hâlâ yargı karşısına çıkarılamadığına değinen Göksoy, “Halkın çocukları böyle davalarla yargılanırken yöneticilerin çocukları yargı karşısına çıkarılamıyor” dedi.
Halkın ‘Bizim çocuklar öldü, sizin çocuklar çaldı’ diyerek Gezi direnişine sahip çıktığına değinen Göksoy, “Kentimizdeki eylemler nedeniyle açılan davaların bir an evvel son bulmasını istiyoruz. Çünkü bu karar halkın vicdanında, gönlünde hükümsüzdür” dedi.
Dava kapsamında yargılanan Mersin Tabip Odası üyelerine destek vermek üzere eyleme katılan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi İsmail Bulca da, Gezi direnişinin ardından cadı avı başlatıldığını söyledi. Bulca, “Halka ve mesleğimize olan saygımızdan dolayı halkın yanında olmaya devam edeceğiz. Buradaki 52 kişi yaşam tarzlarına müdahaleye karşı çıktıkları için, demokrasi ve özgürlük istedikleri için yargılanıyor. Ama 34 yoksul Kürt gencini bombalarla katledenler, yolsuzluk yapanlar, rüşvet alanlar yargı karşısına çıkarılmıyor” dedi.
Açıklamaların ardından ‘Kahrolsun AKP diktatörlüğü’, ‘Her yer Taksim her yer direniş’ şeklinde sloganlar atan grup duruşma salonuna girdi. Mersin, Ankara ve İstanbul barolarından avukatların savunma avukatı olarak yer aldığı ilk duruşmada görüntü alma ve usul tartışması yaşandı. Mahkeme, avukatların, duruşmanın görüntülü kayıt altına alınması talebini reddetti. Avukatların, davaya konu olan 2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Yasası’nın anayasaya aykırı olduğu, dolayısıyla davanın usulen yanlış olduğu iddiası da tartışma nedeni oldu. Tartışmanın büyümesi üzerine 8. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi İsa Ak, İstanbul Barosu avukatlarından Ömer Kavili’nin duruşma salonundan çıkmasını istedi. Kavili ise, sanık avukatı olduğunu ve duruşmadan çıkarılamayacağını belirtti. Bunun üzerine mahkeme heyeti Kavili’nin dışarı çıkarılması için polis çağırdı. Duruşma salonuna gelen Çevik Kuvvet polisleriyle sanıklar ve avukatlar arasında arbede yaşandı. Polis biber gazı kullanınca çok sayıda sanık ve avukat gazdan etkilendi. Polisin adliye içerisinde gaz kullanmasına tepki gösteren Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, “Çevik Kuvvet ekiplerinin kask numaralarını aldık. Bu olayın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Mahkeme heyeti duruşmayı ertelerken sanık avukatları, reddi hakim başvurusunda bulundu.