‘İki Gözüm Ahmet’

Cesaret gösterip yapılmış bir film, daha iyilerine yol açar... Kaya’nın hayatını anlatan yapım gösterime girdi.

Emel Seçen

Yıl 1999, Magazin Derneği ödül töreni, “Sanatçı” denen kesim bir kaosa sebebiyet verirken, bir tanesi de “Yapmayın” diyemiyor! İşte bunu çerçeveleyen ve eksiklikleri ile cesaret içeren bir film “İki Gözüm Ahmet”. Kendisi öyle hitap ederdi herkese. Dönem yasaklar dönemi ama “müebbet yiyen mahkûm darbe sonrası hiç mi aftan yararlanmamıştır” sorusu geliyor akla, bu kadar kusur oluversin mi diyeceğiz? Ahmet Kaya’yı, Ahmet Kaya yapan Yusuf Hayaloğlu’nun kız kardeşi ve sonradan ikinci eşi olacak Gülten Kaya’ya dair hiçbir bilgi yok. Ahmet Kaya kendi anlatır hapishane camlarına karşılıklı, nasıl “Seni Seviyorum” yazıldığını.

HAKSIZLIK...

Ahmet Kaya’yı Ahmet Kaya yapan şarkı, Nevzat Çelik’in sözleri olan “Şafak Türküsü”dür. Bu sözleri, Ahmet Kaya’ya, Gülten Hanım getirir. Ne bunlar, ne ilk evliliği Emine Hanım ve yokluktan boşanmak durumunda kaldığı yok filmde.

Sadece Koca Mustafa Paşa’da komşu kızı Ceylan. Eğer böyle bir aşk hikâyesi varsa ilginç ama esas eşlere haksızlık! Hele hele son nefesini Paris’te verirken, geç gelen ambulans, kızının müdahalesi, eşinin çaresizliği yok!

“Flashback” dönüşlerle, bir darbe öncesi bir darbe sonrası dönem anlatılırken salt Ahmet Kaya’nın insan yönüne odaklanılmış. İyi ki de öyle yapılmış ve o magazinciler gecesindeki insan olamama tavrına, “işte sizin faşizminiz” diyerek, Kürtçe şarkı ile finale geçiyor.

Yönetmen ve senaryoda, Gani Rüzgâr Şavata var ve kendisi film gösterime girmeden önce yaptığı konuşmada çok engelle karşılaştığını, hâlâ mahkeme ile uğraştıklarını ama her şeye rağmen cesaret gösterip bir film sunduklarını ifade ederken “Film belki mükemmel değil ama birçok şeyi bulacaksınız” dedi.

KOLAY YETİŞMİYOR

Tam yirmi yıl sonra, Ahmet Kaya’yı sinema filmi ile anıyoruz. Eksik mi? Evet. Ama yine de cesaret göstergesi. O gecenin sonuna doğru iki Kürt sanatçı sahnede tüm olayların üstüne küs oldukları için barıştırıldı. Kimdi bunlar? İbrahim Tatlıses ve Mahsun Kırmızıgül. Buradan bakmak lazım. Önyargısız ve ötekileştirmeden.

Oyunculuk anlamında Serdar Orçin, Ruhi Sarı, az da olsa tamam. Ahmet Kaya’yı, Özgür Tüzer oynuyor ama görüntü tamam, diğer yerler eksik. Bu film bir kırılma noktası teşkil edeceğinden, yenisi için kalkışmalar olacaktır. Dileğimiz nitelikli, doğru bilgilerle bezeli yapımların seyirci ile buluşması.

Çünkü tıpkı Müslüm Gürses gibi, tıpkı Naim Süleymanoğlu gibi Ahmet Kaya gibi değerler kolay kolay yetişmiyor.