‘İhraç’ta taktik savaşları

MHP’nin genel başkan adaylarından Meral Akşener hakkında başlattığı inceleme kararının ardından muhalif kanat “genel merkezin adaylarla ilgili olası ihraç talebine” karşılık “tüzük kurultayında oluşacak kurulun af yetkisine” güvenirken, genel merkez ise “adayların kesin ihracı ile olası genel başkanlık kurultayında adayları saf dışı bırakmayı” hedefliyor.

Parti tüzüğüne göre, kurultayda oluşan Başkanlık Divanı’nın yetkileri arasında hakkında ihraç kararı bulunan bir üyeyi af yetkisi de bulunuyor. Ancak muhalif kanat bu durumun oluşabilmesi için kurulun “genel merkezci değil, muhalifler lehine oluşmasının gerekli olduğunu” ileri sürüyor.

Meral Akşener: 17-25 Aralık Erdoğan'a yapılmış bir komplo mu? Açıklasınlar

Kuruldan aksi bir kararın çıkması ise genel başkan adaylarını “zora sokabilecek.” Adaylar, ihraç kararını aynı Sinan Oğan’ın yaptığı gibi temyiz için mahkemeye taşıyacak. Ancak bu durum genel başkanlık yarışında olan adaylar için zaman alabilecek. Bu zaman zarfında da genel merkezin ocak ayındaki Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) kararlaştırdığı 18 Mart 2018 tarihli olağan kurultay sürecini başlatması bekleniyor. Parti olağan kurultay sürecine girdiğinde de “kendiliğinden olağanüstü kurultay talebinin düşeceği” belirtiliyor.

MHP ‘süreyi’ baz alacak

MHP Genel Merkezi’nin ise bugüne kadar başlatmadığı disiplin sürecini mahkeme kararının ardından başlatmış olması “süreyi baz alması” olarak değerlendiriliyor. Bu adımda MHP’nin stratejik hamlesi olan disiplin süreci ise “en son” devreye girecek. MHP, Akşener ve diğer adaylara ilişkin başlattığı inceleme sürecini, tüzük kurultayı öncesi değil, olası bir seçimli genel başkan kurultayında disipline taşıyacak. Bu süreçte adayların “tedbirli” olarak partiden ihracı istenebilecek. Partiden “tedbirli” olarak ihracı istenen genel başkan adayları da “tüzüğe göre parti faaliyetlerine katılamayacağından, genel başkan adayı da olamayacak.” Çünkü tüzüğe göre, adaylıkta aranan en birincil koşul, “parti üyesi olmak.”