İhraç edilen akademisyenlere Mülkiyelilerden destek
Mülkiyeliler Birliği Derneği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde görevli öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinin ihraç edilmesine tepki gösterdi. Yapılan basın açıklamasında, "Mülkiyeliler Birliği Derneği İzmir Şubesi olarak bu tarihi yanlıştan geri dönülene dek protestomuzu sürdüreceğimizi ve haklı davamızın savunucusu olacağımızı ilan ediyoruz" denildi. Yeşilbaş, Ankara'da görevden alınan araştırma görevlilerine oda tahsis edilip, maddi yardım yapılacağını açıkladı.
cumhuriyet.com.tr
Olağanüstü Hal kapsamında çıkarılan 686 sayılı KHK ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde görevli öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinin ihraç edilmesine tepkiler sürüyor. Mülkiyeliler Birliği Derneği İzmir Şubesi'nde bir araya gelen yaklaşık 50 dernek üyesi de yaptıkları basın açıklaması ile kararı protesto etti.
'DEMOKRASİ VE CUMHURİYET SORUNU'
Toplantıda konuşan Şube Başkanı Tuncay Yeşilbaş, Türkiye'nin önemli bir dönemden geçtiğini belirterek şöyle konuştu:
"Bizim buradaki sorunumuz demokrasi, cumhuriyet sorunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı sorunu. İzmir'de bu tür toplantıları yoğunlaştırarak devam etmek istiyoruz. Ankara'da dün genişletilmiş danışma toplantısı yaptık. Öğretim üyelerimize sahip çıkılması kararı verildi. Maddi durumu bozulacak olan araştırma görevlilerimiz var. Onlara öğrencileriyle ilişkileri devam ettirmeleri için oda tahsis edildi. Mülkiyeliler Birliği'nin olanaklarından iş bulana kadar yararlanacaklar, maddi ve manevi destek olunacak. Öğretim üyelerinin hepsi çok kaliteli kişiler, işsiz kalacaklarını düşünmüyorum. Benim bütün üzüntüm, mülkiyenin yetiştirdiği ilerici, demokrat, vatansever çocuklarının eğitiminin aksaması. Benim bütün derdim bu."
'MÜLKİYEYİ ABDULHAMİT DE, 12 EYLÜL DE DAĞITAMADI'
Şube Başkanı Tuncay Yeşilbaş'ın grup adına okuduğu basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:
"Geçmişte olduğu gibi bugün de iktidar mülkiyeyi hedef tahtası durumuna getirmiştir. 15 Temmuz sonrasında yaşadığımız olağanüstü hal fırsatçılığı dönemi ile hukukun üstünlüğü ve demokrasimiz ayaklar altına alınmış ve iktidara muhalif tavrı, onurlu duruşu ile dikkat çeken mülkiyemizin vatansever, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştiren, birbiriden değerli akademisyenleri terör örgütü üyesi olma yaftasıyla görevlerinden el çektirilmiştir. Sistematik bir şekilde iktidar yanlıları tarafından mülkiyemize ve temsil ettiği değerlere karşı açıkça uygulanan bu operasyon ile amaç mülkiye'nin içini boşaltmak, sesini susturmaktır. 2'nci Abdülhamit'in istibdat döneminde dağıtmayı deneyip başarısız olduğu Mülkiyeyi ne 12 Eylül dağıtabilmiştir, ne de bugün kendisini padişah sananlar dağıtabilmeyi başaracaklardır. Mülkiye bugün tarihsel onurlu duruşundan aldığı özgüven ve inanç sayesinde hocaları, mezunları ve öğrencileri ile kenetlenmiş durumdadır. Karanlığa yakılan bir meşale olan mülkiyenin irfan ışığını söndürmeye kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir."