'İhaneti tarih yargılayacak'
Bugüne kadar hep engellendiklerini söyleyen Şamlıoğlu, tiyatroya ihanet edenleri tarihin yargılayacağını söylerken eklemeden edemiyor: Buna dahil olan sanatçılara yazıklar olsun!
cumhuriyet.com.trİstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın (İBBŞT) yeni yönetmeliğini kabul etmeyerek genel sanat yönetmenliğinden istifa eden Ayşenil Şamlıoğlu, “Darülbedayi’nin son genel sanat yönetmeniyim” diyor.
Şamlıoğlu, süreci konuştuğumuz buluşmamızda sık sık duygusal anlar yaşadı. Yeni yönetmeliğe katkısı olan sanatçı arkadaşlarına da epey kızgın: “Tiyatroya ihanet edenleri tarih yargılayacak. Bunun içine dahil olan sanatçılara yazıklar olsun…” diyor.
Bu arada, İstanbul Şehir Tiyatroları sezonu bir “uykusuz gece” ile kapatacak. Sanatçılar, yarın saat 16.00’da, Muhsin Ertuğrul’u Zincirlikuyu’daki mezarı başında ziyaret edecek. Ardından Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin önünde buluşacaklar. Tiyatroseverler ve sanatçılar sabaha kadar şarkılar söyleyip sohbet edecek. Bu buluşmaya eşlik etmek için isteyen uyku tulumunu getirecek, isteyen portatif sandalyesini. Herkes “Gel Şehrim Seyreyle” çağrısını kucaklayacak. Ayrıca “Sanatçılar Girişimi”nden de pek çok sanatçı katılacak.
Ayşenil Şamlıoğlu’na soruyoruz:
- ŞT’nin yeni bir yönetmeliğe ihtiyacı olduğu yıllardır tartışılan bir konu. Yönetmelik, bu zamana kadar neden değiştirilmedi?
ŞT’de yıllardır yönetmeliğin iyileştirilmesi üzerine çalışmalar yürütülmüştür. Kaç kez adım atılmış durumda, son birkaç yılda adım atılmadı ama hep konuşuluyordu. Bize karşı hep bir erteleme yaklaşımı vardı.
- Kurumda ne gibi sorunlar vardı?
Kurum, müdür ve genel sanat yönetmeni çekişmesi yaşayarak, iki başlılığı yaşıyordu. Alımlarda sorun yaşıyorduk. Örneğin dekora gerekli olan bir bardağı alabilmek için 8-9 imza gerekiyordu. Atölyelerde sorun yaşıyorduk, özellikle terzihanelerimizde. Terzihanedeki 3-5 elemanla koca koca oyunları nasıl çıkaracağız?
Oyuncu alımlarında da sıkıntılar vardı, 25 kişilik figüran kadrosuyla bir Osmanlı oyununu layığıyla çıkarmak isterseniz ne olacak? İnsana yatırım çok önemli. Dünyanın değişik festivallerine yönetmenlerimi yollamak istedim çünkü bu meslek yaşam bankanızdaki birikimle yapılan meslektir. Bunu sağlayamadım çünkü neyin nasıl yapılamayacağı anlatılıyordu hep. Şimdi ise ilk etapta eminim ki bizim yapmak istediğimiz fakat çeşitli gerekçelerlee ötelenen taleplerimizi rahatça yapacaklar. Her şeyin rayında gideceğine (!) inanıyorum. Bu yeni yönetmeliğin ne kadar yarayışlı olduğunu göstermek için bütün sorunların üstesinden gelirler düşüncesindeyim.
- Bu sürece gelinmesini ne tetikledi?
Medyada yazılan, çizilen son olaylara dayalı bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bütün bunlar nedenselliği hazırlamak adına atılan adımlardı.
- Bütün bu medya süreci görünür neden miydi demek istiyorsunuz?
Evet. “Günlük Müstehcen Sırlar”da müstehcenlik görme olgusu, tiyatronun yüzde 80’inin pornografik oyunlar olduğu gibi söylemlerle karşılaştığım zaman benim nefesim kesiliyor. Bunun akılla bir açıklaması olamayacağı için kasıtla bir açıklaması olur.
- Bu yönetmelikle ne yapılmak istendi sizce?
İlk önce beni istemiyorlar diye düşündüm. Sanatçı egosu yüksektir ya. Meğer ben küçücük bir sivilceymişim, beni kim umursar, ben kimim ki? İstenmeyen tiyatronun özerk bir sanat olması.
- ŞT’yi bir kişi mi yönetir diyorlar?
Biz sanatçılar yönetiyorduk. Tiyatro kolektif bir sanattır, ancak yetkin biri son noktayı koyar, o da genel sanat yönetmenidir. Erol Akyavaş’a şunu çizmeyeceksin, şöyle yapmayacaksın dediğinizde o Erol Akyavaş olur mu? Bu da sanatçıya bir yol çizip, bu yolun içerisinde varolabilirsin demek oluyor ki, sanatın doğasıyla, varoluş biçimiyle, yaratıcı özüyle bağdaşmayan bir yapıdır.
- Geçen günkü bir ödül töreninde sizi sahneye davet ederken ‘Yaralı kuş’ denildi...
Akıcı konuşan biriyim ancak şu sıralar konuşmalarım dağılıyor çünkü içimden hep bir hıçkırık yükseliyor ve ben onu hep tutmaya çalışıyorum. 38 yıldır tiyatro yapıyorum. Tiyatro sanatına ömrümü verdim. Tiyatro benim için nefes alıp vermek gibi. Nefessiz kaldım. Bunu ancak yaşamında tiyatro sanatını merkeze koyan bilir. Bir süre işlerime ara vereceğim çünkü çok yara aldım. Benim oradaki varlığımın bir tek nedeni vardı. Hep kurumu ve kurumun sanatçılarını öne çıkardım. Benim işim onların daha sağlıklı sanat üretmesi için zemin hazırlamaktı.
Fotoğraf: Uğur Demir