"İfadelerimi kabul etmiyorum"

Eski Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

cumhuriyet.com.tr

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kukel Atağ hazır bulundu.

Başka bir suçtan dolayı Kırıkkale Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve dinlenmesi için Diyarbakır E Tipi Cezaevine nakledilen tanık Mehmet Nuri Binzet yoğun güvenlik önlemi altında adliye binasına getirildi. Bu arada mahkemenin talebi üzerine Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekiplerince duruşma 2 kamera tarafından kayıt altına alındı.

Duruşmada ilk kez ifade veren tanık Mehmet Nuri Binzet, davadaki tüm sanıkları tanıdığını, bunların arasında yer alan Kamil Atağ'ın ağabeyi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Bu dava bu hale nasıl geldi anlamış değilim. Bir hakim ve savcıya güven bu kadar mı sarsılır. Vereceğim ifadeler esastır. 2005 yılında yeğenim Tamer Atağ ile tartışma sonucu Cizre'den ayrılıp Mersin'e yerleştim. Bir hata sonucu yaptığım suçtan dolayı tutukluyum. Bu olaydan sonra ailem bana karşı tavır aldı. 3 yıl birbirimizle temasımız olmadı. Aileden hiçbir talepte bulunmadım. Zor durumda olmama ve ailemle ilişkimi koparmama rağmen bana hakarete devam ettiler. Koruculuk yaptığım 1993 ile 1999 yılları arasında duyduğum bazı şeyler vardı. Beni dışladıkları için onlar hakkında duyduklarımı anlattım. 2008 Eylül ya da Ekim ayında Midyat Cumhuriyet Savcısı ile görüşerek bildiğim 5-6 olayı anlattım. Savcı soruşturmanın gizi yürütüleceğini belirterek, kimseye bir şey anlatmamamı istedi. 2009 yılının ocak ayında bana dilekçe yazdırdılar. Görüşmede detaylı bilgi istediklerini, geniş çaplı araştırma yaptıklarını, olayın içerisinde sadece Kamil, Kukel ve Tamer'in olmadığını başka kişilerin içinde olduğunu savcı bana anlatarak, benden yardımcı olmamı istedi. Savcı ile 2 kez daha görüştüm. Savcı B.Ö. bana her şeyi bildiğini, olayın içerisinde Cemal Temizöz ile itirafçıların da olduğunu, kendilerine yardım etmemi söyledi. Ben de bunun üzerine ifade verdim. Benim (olabilir, duydum) gibi beyanlarım, 'biliyorum, gördüm' şeklinde tutanağa geçirilmiş. Bundan önce verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum.''
Soruşturmanın başlaması ile Diyarbakır İnsan Hakları Derneği'ne başvurduğunu anlatan Binzet, ifadesini şöyle sürdürdü:

''İHD'yi insan haklarını savunan dernek olarak biliyordum. Onların tayin ettiği avukatlarla görüştüm. Olayın farkına sonradan vardım. Ama geç olmuştu. Herhangi bir suç işlemişlerse sanıkların cezalandırılmalarını istiyorum. Bu nedenle tanıklık yapmak istiyorum. Ağabeyim Kamil Atağ kendini düşünen birisidir. Cizre'de teröre müzahir kişiler onu sevmez. Onlar için seri bir katildir. Temizöz hakkında ise kişisel olarak kendisini sevmiyorum. Temizöz'den önce sokağa çıkma yasağı vardı. Cizre halkı teröristler tarafından sindirilmişti. Terör örgütü mahkeme kurup yargılama yapıyordu. Temizöz, korkmadan dolaşıyordu. Bu dönemde de daha önceki gibi faili meçhul cinayetler işlenmeye devam etti. Bu cinayetlerin asker, korucular tarafından işlendiği terör örgütü tarafından ifade ediliyor. Ağabeyim suçsuz bir insanı kaçırıp veya öldürmüş ise idam edin, ben onların celladı olurum.''


Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde mahkeme heyeti, iddianamede yer alan olaylarla ilgili Binzet'in ifadesine başvurdu. Soruşturma esnasında verdiği ifadelerin büyük bir kısmını kabul etmeyen tanık Binzet, ''Savcı, yapmış olduğumuz sohbet sırasında anlattığım bazı olayları tutanağa sanki ben görmüşüm gibi geçmiştir. Savcı B.Ö, iyi ajitasyon yapan bir kişiydi'' dedi.

Cumhuriyet Savcısı B.Ö'nün sanıklardan Albay Cemal Temizöz hakkında kendisine bilgi vermesi istediğini ileri süren tanık Binzet, şunları söyledi:
''Savcı B.Ö'nün bana anlattığına göre, bir gün makam odasının penceresinde iken ilçe emniyet müdürü bir vatandaşa tokat atıyormuş ve kendisi de bunu görüyormuş, vatandaşın yanında da annesi varmış, vatandaş oradan ayrıldıktan sonra direk dağa gitmiş. Cemal Temizöz'ün de buna benzer şeyler yaptığı, bu nedenle dağa çok gidenler olduğunu söyledi.Böyle olaylardan dolayı terörün dağlara çıktığını düşünüyormuş, ne bilmekteysek anlatmamız gerektiğini söyledi. Kendisinin de Cemal albayın böyle şeyler yaptığından emin olduğunu ama elde yeterli delil olmadığını ve desteklemem gerektiğini beyan etti. Savcı benim duygularımla oynamıştır.''

Sanık avukatlarından Mehmet Savaş Özdağ da tanığın ifadeleri karşısında soruşturmanın nasıl yürütüldüğüne şahit olduklarını anlatarak, ''İfadeler karşısında, iddia makamının yerinde olmamayı diledik, bir soruşturmanın nasıl yürütüldüğüne şahit olduk, 6. duruşmada heyetinizle bir gerçeği paylaşmıştık, o da 20 den fazla dinlenen mağdurun dosyanın gizli olmasına rağmen nasıl ifade verdiklerine yönelik bir paylaşmaydı, bu duruşmada dinlenen tanık da nasıl soruşturma yürütüldüğünü ortaya koymuştur, bundan sonrasını heyetin vicdanına bırakıyoruz'' dedi.

Mahkeme, tanık Binzet'in ifadesinin alınmasına bir sonraki duruşmada devam edilmesine ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 4 Haziran 2010 tarihine erteledi.
 

İstenen cezalar

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, sanıkların TCK'nın ''adam öldürmek'', ''cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' ve ''adam öldürmeye azmettirmek'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan Cemal Temizöz'ün 9, Kamil Atağ'ın 7, Tamer Atağ'ın 2, Adem Yakın'ın 7, Hıdır Altuğ'un 3, Fırat Altın'ın (Abdulhakim Güven) 6, Kukel Atağ'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sanık Temizöz'ün 1993'te Cizre'de ''terörle mücadele ediliyor'' görüntüsü altında ''korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu'', ''Söz konusu grubun, süreç içerisinde asli görevinden ayrılarak, terör örgütü PKK'ya yardım ettiğinin değerlendirildiği ya da özel sebeplerden dolayı gözaltına aldıkları kişileri sorguladığı'' anlatılan iddianamede, grubun bu sorgulanan kişilerden bir kısmını öldürdüğü öne sürülüyor.