İddianamede şok suçlamalar!
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, futbolda şike iddialarına ilişkin 31'i tutuklu 93 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.
cumhuriyet.com.trÖzel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin futbolda şike iddialarına ilişkin olarak hazırlanan iddianameyi kabul ettiğini bildirdi.
İddianamede eski Giresunspor Başkanı Olgun Peker bir numaralı sanık olarak yer alıyor. İddianamede iki numaralı sanık ise Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım. Olgun Peker ile Aziz Yıldırım örgüt liderliği ile suçlanıyor. 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşma 14 Şubat 2012'de görülecek. 31'i tutuklu 93 sanıklı şike soruşturması 3 Temmuz'da başlamıştı.
401 sayflık iddianameden
Özel yetkili Cumhuriyet savcısı Mehmet Berk'in hazırladığı ve özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 401 sayfalık iddianamede, şüpheli Olgun Peker'in, futbol camiası içerisinde son derece etkin konumda bulunduğu ve futbolcu transferlerinde söz sahibi olduğu, bunun yanında birçok cebir ve tehdit içerikli suç faaliyetleri içerisinde yer aldığı, özellikle Giresunspor yönetimini ele geçirmeye çalıştığı ve kulüp seçiminde desteklediği Ömer Ülkü'nün kulüp başkanı olmasını sağladığının anlaşıldığı kaydedildi.
"Aziz Yıldırım'ın başında olduğu çete"
İddianamede 26 ayrı futbolcunun menajerlik şirketi bulunduğu ifade ediliyor. 401 sayfalık iddianame iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde Olgun Peker liderliğindeki suç örgütü ve Türk futboluna ilişkin bilgiler yer alıyor. İkinci bölüm 148. sayfadan sonra başlıyor. Burada da Aziz Yıldırım'ın başında olduğu çeteden bahsediliyor.
Hakemlere müdahale iddiası
Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe maçlarını yöneten hakemlerin sarı-lacivertli takım aleyhine karar vermemesi için girişimlerde bulunduğu, bazı müsabakalar için hakem atamalarına müdahale ettiği ve bu örgütün Olgun Peker yönetimindeki suç örgütüyle işbirliği içinde olduğu belirtiliyor.
Şüpheli Olgun Peker'in, Giresunspor'un Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) nezdindeki sorunlarını çözmeye çalıştığı, bu kulübe yönelik transfer yasağının kaldırılması amacıyla TFF Başkanı Mahmut Özgener'e birtakım girişimlerde bulunduğu, bu durum üzerine Mahmut Özgener hakkında 4 Şubat 2011 günü iletişim tespit çalışmalarının başlandığı anlatılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Mahmut Özgener'e yönelik iletişim tespitlerinde Fenerbahçe Spor Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım'ın şüphe çeken bazı görüşmelerinin olduğu, aracılar üzerinden görüşüp buluştukları, Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe Futbol Takımının oynayacağı müsabakalarda görev alacak hakemlerin aleyhte karar vermemesi için girişimlerde bulunduğu, bazı müsabakalar için hakem ayarlaması yapmaya çalıştığı, bunun karşılığında da Mahmut Özgener'in futbol camiası içerisinde etkin konumda bulunan Aziz Yıldırım'ın desteğini almayı hedeflediği ve bu maksatla Aziz Yıldırım'dan gelen her türlü talebe olumlu cevap vermeye çalıştığı görülmüş, ardından Aziz Yıldırım hakkında örgütsel ilişkilerin ortaya çıkarılması için 17 Şubat 2011 tarihinde adli çalışmalar başlamıştır.''
Futbolcu 'işçi', futbol maçı 'tarla'
Şüpheli Aziz Yıldırım hakkında yapılan teknik takip çalışmalarına yer verilen iddianamede, Fenerbahçe Yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun, Aziz Yıldırım ile yaptığı telefon görüşmelerinde ''Tarladaki İşçiler'' ve ''Ne Zaman Böyle Dikim Yapsak Olmuyor'' gibi ifadeler kullanması üzerine şüphelilerin kendi aralarında şifreli konuştuklarının dikkati çektiği, yapılan çalışmalarda bu ifadelerin futbol maçlarında yapılan şike faaliyetleri ile ilgili olduğu, ''işçi'' olarak kullanın tabirlerin ''futbolcu'', ''tarla'' olarak kullanılan tabirlerin ''futbol maçı'', ''dikim'' olarak kullanılan tabirlerin de ''şike yapılması'' anlamlarına geldiğinin tespit edildiği anlatılıyor.
Şüpheli maçlar
Şüpheliler Aziz Yıldırım ve İlhan Yüksel Ekşioğlu arasında 2 Mart'ta yapılan telefon görüşmelerinde, şüphelilerin ''Üç Tarlayı da Sürdük'' şeklinde şifreli konuşmalar yaptıklarının anlatıldığı iddianamede, bu şifrenin deşifresine yönelik çalışmalarda, kişilerin, ligin 24. haftasında 4 Mart'ta oynanan Kayserispor-Manisaspor, 6 Mart'ta, oynanan Bursaspor-İBB Spor ile Beşiktaş-Trabzonspor müsabakalarında şike ve teşvik primi faaliyetlerinin yürütüldüğünün kastedildiği, yine aynı hafta 7 Mart'ta oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakasında da şüphelilerin şike faaliyeti yürüttüklerinin görüldüğü belirtiliyor.
İddianamede, Menajer Serdar Berkin'in şüpheliler Ömer Ülkü ve Olgun Peker ile birlikte hareket ederek Giresunspor Kulübünden alacakları olan futbolculara alacaklarından vazgeçmeleri için baskı yapması sonucu 23 Şubat'ta iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmalarına başlandığı, bu çalışmalarda Serdar Berkin'in Ömer Ülkü ile birlikte hareket ederek 1. lig maçlarında şike yaptıkları yönünde delillerin elde edildiği kaydediliyor.
Şüpheli Alaeddin Yıldırım'ın da şike faaliyetlerinde şüpheli İlhan Yüksel Ekşioğlu ile birlikte hareket ettiğinin değerlendirilmesi üzerine Yıldırım hakkında iletişim tespitinin kayda alınmasına başlanıldığı belirtilen iddianamede, ''13 Mart günü oynanan Fenerbahçe-Konyaspor maçı ile ilgili olarak Cemil Turan'ın müsabaka sonucunu Fenerbahçe lehine etkileme amaçlı birtakım girişimlerde bulunması üzerine 15 Mart günü şahıs hakkında iletişimin tespiti ve kaydının alınması çalışmalarına başlanmıştır. Olgun Peker'in de bu süreç içerisinde Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz ve Ahmet Çelebi ile yakın ilişki içerisinde bulunduğu, Sivasspor'un ligde kalma mücadelesinde, birtakım illegal girişimlerde bulunabilecekleri değerlendirildiğinden haklarında iletişim tespit çalışmalarına başlanmıştır'' ifadelerine yer verildi.
İddianamede, şüpheli Mehmet Şekip Mosturoğlu'nun, TFF içerisindeki bağlantılarını kullanarak suç örgütü adına menfaat elde etmeye çalıştığının değerlendirilmesi üzerine teknik takip çalışmalarının başladığı, Mosturoğlu'na yönelik teknik takip çalışmalarında Eskişehirspor-Fenerbahçe maçında şike yapılması amacıyla şüpheli futbolcu Ümit Karan'a ulaşılmaya çalışılması üzerine Karan hakkında iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmalarına başlanıldığı belirtiliyor.
Şüpheli Sami Dinç'in şüpheli Olgun Peker ile bağlantılı olarak TFF nezdinde bazı örgütsel faaliyetler içerisinde bulunduğunun değerlendirilmesi üzerine hakkında iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmalarına başlanıldığı, TFF tarafından gerçekleştirilen Futbolcu Temsilciliği sınav sorularının suç örgütü tarafından ele geçirilmiş olabileceği değerlendirilmiş ve soruşturma bu yönde genişletildiği anlatılan iddianamede, devam eden çalışmalarda soruların TFF Profesyonel İşler Müdürü Haldun Şenman tarafından şahıslara para karşılığında satılmış olabileceği akabinde sınav sorularının ele geçirilmesi ve adaylara satılması ile bağlantılı olarak şüpheli avukat Talat Emre Koçak ve menajerler Abdullah Cila, Erman Ertaş, Mahmut Güneş, Özden Aslan, Tarık Özaslan, Ümit Aydın ve Volkan Bahçekapılı hakkında da teknik takip çalışmaları başlatıldığı kaydediliyor.
TFF tarafından sınav sorularının adaylarca sınav öncesi ele geçirilmiş olabileceğinden 14 Nisan günü Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturma başlatıldığı ifade edilen iddianamede, ''Tarafımızca yürütülen örgüt soruşturmasının deşifre olmaması adına iki soruşturma ayrı ayrı yürütülmüş ve dosyamız kapsamındaki delillerin açıklanması için operasyon zamanı beklenmiştir. Sınav sorularının Olgun Peker tarafından da ele geçirilmesi ve menajerlik yetkisi alabilme adına kendisinin de bu sınava girmiş olması sonrasında, sınav sorularının ele geçirildiğinin açığa çıkabileceği endişesi üzerine, herhangi bir soruşturmaya konu olmama adına Olgun Peker'in 2 Nisan'da yurt dışına çıktığı anlaşılıyor'' denildi.
İddianamede Olgun Peker ve Aziz Yıldırım'ın ardından üçüncü örgüt liderinden bahsediliyor. Bu kişinin ismi de Hakan Karaahmet.
Ödül ve ceza sistemi
Örgüt içinde ödüllendirme ve cezalandırma sistemi bulunduğu belirtiliyor. Örneğin şike yapılması durumunda lüks villa ve araba hediye ediliyor. Şampiyonluk sonrası Ali Kıratlı'nın KKTC’ye tatile gönderildiği belirtiliyor.
Şikedeki kodlamalar
- Şike parası almanın kodu: Kahve içmek
- Aziz Yıldırım: Şirket CEO'su ya da 'bir numara'
- Futbolcular: İnşaat işçisi veya mağdur
Yetkisi olmamasına rağmen...
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 401 sayfalık iddianamede, menajerlik yapma yetkisi bulunmayan Refleks Menajerlik isimli şirketin usulsüz yapılan işlemler karşılığında yüklü miktarlarda faturalar düzenlediği ve mevcut bu faturalardan anlaşılacağı üzere bu faaliyetleri yürüten şüpheli Olgun Peker'in, çeşitli kulüplere yetkisi olmamasına rağmen menajerlik faaliyeti yürüterek hizmet bedeli altında fatura kesip kazanç elde ettiği ifade edildi.
Transferler de şüpheli
İddianamede, futbolcu Fatih Tekke'nin önce Beşiktaş Spor Kulübüne, ardından bu kulüpten Ankaragücü Spor Kulübüne, Ali Turan'ın, önce Galatasaray Spor Kulübüne, bu kulüpten de Antalyaspora, Gökdeniz Karadeniz'in Fenerbahçe Spor Kulübüne, Hakan Arıkan'ın Beşiktaş Spor Kulübüne transferlerine ilişkin, şüpheli Olgun Peker'in işlemler yaptığı belirtilerek, bununla ilgili kulüp yöneticileri ve teknik direktörleriyle telefon görüşmelerine yer verildi.
İddianamede, şüpheli Olgun Peker'in Refleks Menajerlik Hizmetleri şirketini kullanarak, yetkisiz bir şekilde futbolcu menajerliği yaparak usulsüz kazanç sağladığı ve bu kazancı örgütsel faaliyetlerde kullandığı, bazı spor kulüplerinin de bu duruma göz yumarak, onunla birlikte hareket ettikleri ve sözleşmeler yaptıklarının tespit edildiği belirtildi.
''Futbol Temsilciliği'' sınavı
Kamuoyunda menajerlik olarak adlandırılan ''Futbolcu Temsilciliği'' sınavının nasıl yapıldığına ilişkin detaylı bilgilerin yer aldığı iddianamede, şüpheli Olgun Peker'in söz konusu sınavı kazanmasından şüphelenen TFF'nin sınavda soruların sızdırıldığı ve kopya çekildiğini anladıkları belirtiliyor.
Sınav sorularını şüpheli Peker'e, TFF görevlisi Haldun Şenman'ın para karşılığı verdiğinin belirlendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Olgun Peker'in sınava girmek için sahte lise diploması da aldığı ifade ediliyor.
Şüpheliler Olgun Peker ve Haldun Şenman'ın haklarındaki suçlamaları kabul etmedikleri kaydedilen iddianamede, söz konusu sınava giren ve şüphelilerle hareket eden Özden Aslan'ın ifadesinde ise sınav sorularını TFF görevlisi şüpheli Haldun Şenman'dan sınavdan birkaç gün önce aldığını, ancak karşılığında para vermediğini söylediği ifade edildi.
İddianamede, şüpheliler Olgun Peker, Haldun Şenman, Sami Dinç, Talat Emre Koçak, Özden Aslan, Abdullah Cila, Ümit Aydın, Mahmut Güneş, Volkan Bahçekapılı, Tarık Özaslan, Erman Ertaş ve Serdar Berkin'in sınav sonrası menajerlik yapabilme yetkisini elde etme, bu suretle genellikle dernek statüsünde olan ve bir kısmı kamu yararına faaliyet yürüten futbol kulüpleriyle, futbolcular arasında yapılan transfer sözleşmeleri sırasında taraf sıfatını kazanabilme ve bu suretle haksız menfaat temin etme amacı taşıdığından nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Yetkisiz menajerlik faaliyetlerini önlemede etkisiz kalan TFF'nin, 2010 yılı Mart ayında Futbolcu Temsilciliği Talimatında değişikliğe gittiği, kulüplere ve futbolculara yetkisiz futbolcu temsilcileri ile çalışmalarının yasak olduğunun belirtildiği ve öngörülen cezaların ağırlaştırıldığı ifade edilen iddianamede, kamuoyunda yetkisiz menajerlik soruşturması olarak bilinen bir soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda yetkisiz futbolcu menajerleri ile çalıştıkları tespit edilen birçok futbolcu ve spor kulübüne cezalar verildiği, şüpheli Olgun Peker'in sahibi olduğu Refleks Menajerlik isimli şirkete de bu soruşturma kapsamında işlem yapıldığı anlatılıyor.
Sedat Peker'i finanse ettiği iddiası
Şüpheli Olgun Peker'in, Sedat Peker ile yakınlığını ve şahsın futbol camiası içerisindeki temsilcisi görünümünün getirdiği avantajı da kullanarak yetkisiz menajerlik faaliyetlerini sürdürdüğü ve bu suretle haksız şekilde yüksek meblağlarda kazanç elde ettiği hatırlatılan iddianamede, şüpheli Olgun Peker'in bu kazançla cezaevinde bulunan Sedat Peker'i finanse ettiği, düzenli aralıklarla para gönderdiği, dışarıdaki işlerini yürüttüğü, şahsın ismini de kullanarak örgütsel faaliyetlerde bulunduğunun tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede, şüpheli Olgun Peker'le eylem ve fikir birliği içerisinde hareket eden şüpheliler Sami Dinç, Talat Emre Koçak ve Haldun Şenman'ın, şüpheli Olgun Peker'in kimliğini, kişiliğini, geçmişini, örgütsel faaliyetlerini bilerek kendisine yardım etmeleri, her üç şüphelinin de Olgun Peker'in ismi, gücü, çevresi ve kurduğu ilişkilerden sağladığı nüfuzdan yararlanmak amacıyla hareket etmeleri nedeniyle eylemlerinin, aynı zamanda, haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulan suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu oluşturduğu kaydedildi.