İBB, Yaklaşım Tüneli'ni İstanbullu sanatseverlere kazandırdı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Metro İstanbul, alışılmışın dışında bir sergi mekânını İstanbul’a kazandırdı.
Orhun Atmış“Yaklaşım tüneli”, aslında teknik bir terim. Metro inşaatları sırasında şantiyeye malzeme taşımak ve benzeri işler için kullanılan bu tüneller inşaat bittikten sonra ne mi oluyor? Kimisi doldurularak kapatılıyor, kimisi ise İstanbul’un göbeği olan Taksim’deki “Yaklaşım Tüneli” gibi yaratıcı projelerle etkileyici bir hale getirilebiliyor.
Taksim’de bulunan M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Yaklaşım Tüneli, 19 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilecek olan “İstanbul’da Şifa Bulmak” sergisiyle kapılarını İstanbullulara açtı. Sergi, Karşı Sanat Çalışmaları işbirliğiyle hayata geçti. Yeni sergi mekânını gezmek için bir araya geldiğimiz Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy, mekânın daha açılmadan birçok film platosu, klip çekimi ve sergi talebi aldığını dile getirdi.
Aynı zamanda kendisi de bir fotoğrafçı olan Özgür Soy, fotoğraf konusunda yurtdışında atölyelere katılarak eğitim bile almış. Daha çok sokak ve portre fotoğrafları çekiyor. Bazı fotoğrafları da sergilenmiş çeşitli sergilerde.
KÜRATÖRLERE ÇAĞRI...
Soy, aynı zamanda küratörlere de bir çağrı yaparak Yaklaşım Tüneli’nde yapılacak sergiler için işbirliğine açık olduklarını ve gelip gezmeleri önerisinde bulundu.
Soy, “Bizim metroyla ilgili koyduğumuz en önemli vizyonlardan birisi yaşam alanı olması. Bu vizyon bir tarafta duruyor. Biz bir buçuk yıl önce göreve başladık. Başladığımızda tüm tesislerimizi gezerken burayı da gördüm. Metroda sanat platformumuz var, hem istasyonların içerisinde hem halkın geçtiği yerlerde sanatsal yerler yaratmaya hem de böyle sürpriz mekânlar yaratmaya çalışıyoruz. Burası da öyle bir sürpriz oldu. Dünyada da çok popüler bir şey endüstriyel alanların sanatla bütünleşmesi” sözleriyle Yaklaşım Tüneli sergi alanının çıkış noktasını anlattı. Tünelin sonuna ulaştığınızda belli aralıklarla Yenikapı-Hacıosman metrosunun geçişine de çok yakından tanık oluyorsunuz. Soy, “Metro sisteminin kalbine bakıyorsunuz” diyor.
Beyaz duvarlı, bol ışıklı, pırıl pırıl bir sergi mekânı değil Yaklaşım Tüneli. Beklentiniz o yönde olmasın. Zaten, tüneli dolaşan sanatçıların da “Zaten öyle mekânlardan sıkılmıştık” dediğini aktarıyor Soy. Tünel etkileyici. 2005 yılında bu tünelde bir mimarlar kongresi yapılmış ve o kongre için yapılan sergide duvara çizilen bir eser hâlâ görülebiliyor. Karşı Sanat Çalışmaları’ndan sergiyi gezen sanatçılardan eserin sahibini tanıyan çıkınca yanına künyesi de 16 yıl sonra tekrar yerleştirilmiş.
Tünelin duvarlarından sızan sular nedeniyle bazı noktalarda sarkıtlar oluşmuş, bazı noktalarda ise o sızıntılardan akan kireçler kendiliğinden resim halini almış. “İstanbul’da Şifa Bulmak” sergisi sanatçılarından birisi de hayaleti andıran bu kirecin karşısına yaptığı çizimle sergi mekânını kullanarak bir iş ortaya koymuş. Bu ve bunun gibi bazı eserlerin duvarlarda kalacağını, bazılarının yerini yenilerinin alacağını da öğreniyoruz.
Özgür Soy ile graffiti ve mural hayranlığı nedeniyle “Canavar” mahlaslı mural sanatçısının eserinin önünde uzun uzun konuştuk. Soy, şakayla karışık, biraz da ciddiyetle dünyaca ünlü Banksy’nin gelip buraya bir eser kazandırmasını dilediğini söylüyor ve sözlerini şöyle noktalıyor: “İnsanlar metroyu kullanarak zaman kazanırlar, en büyük vaadi budur metronun. Kaç dakikada gideceğini de bilirsin, sürpriz yoktur. Ama biz pozitif anlamda sürprizler olsun istiyoruz.”
SERGİ HAKKINDA...
Melis Bektaş’ın küratörlüğünde düzenlenen sergide Arek Qadrra, Berka Beste Kopuz, Canavar, Deniz Çimlikaya, Ece Eldek, Eda Aslan, Eda Emirdağ & İrem Nalça, Emin Köseoğlu, İpek Yücesoy, İsmet Köroğlu, Marina Papazyan, Metehan Özcan, SABO, Seydi Murat Koç, Umut Erbaş ve Yekateryna Grygorenko gibi önemli sanatçıların eserleri yer alıyor. Yaklaşım Tüneli’nin dışında ise sanatçı İpek Yücesoy’un Borçelik’in sponsorluğu ile ürettiği eserler kalıcı olarak sergileniyor.