Hukuksuz genelleme olmaz

Ankara 13. İdare Mahkemesi: Üniversitenin KHK ile kapatılması, öğrencinin memuriyetine engel değil.

Sinan Tartanoğlu

 

OHAL KHK’si ile kapatılan İzmir Üniversitesi’nden mezun olup, KPSS’yi kazanarak kamu kurumuna yerleşen öğrenci güvenlik soruşturmasına takıldı. Kapatılan üniversitede öğrenim gördüğü, üniversitenin zorunlu staj uygulaması ile gönderdiği şirketin de KHK ile kapatıldığı gerekçesiyle kazandığı göreve atanmadı. “Kapatılan okullardaki tüm öğrencilerin FETÖ sempatizanı olduğu sonucunun hukuksuz bir genelleme” olduğuna karar veren mahkeme, bunun devlet memuru olarak atamaya engel olmadığına hükmetti.

Ankara 13. İdare Mahkemesi, 23 Temmuz 2016 tarihli OHAL KHK’si ile kapatılan 15 özel üniversitede okuyan ve mezun olan öğrenciler için emsal niteliğinde bir karar verdi. KHK ile kapatılan özel İzmir Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nden mezun olan bir öğrenci 2017 yılında yapılan KPSS’yi kazanarak, Adalet Akademisi’nde hemşire kadrosuna yerleştirildi. Ancak yine OHAL KHK’siyle, devlet memuru olmanın koşulları arasına “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” ilkesi eklenmişti.

Bakanlık taraf oldu

Öğrenci hakkındaki güvenlik soruşturmasında; öğrencinin kapatılan üniversitede öğrenim gördüğü yine aynı üniversitinin “zorunlu staj” uygulaması kapsamında bir şirkete yönlendirildiği ancak staj yaptığı şirketin de OHAL KHK’si ile kapatıldığı belirtildi. Öğrenci, bu gerekçelerle atamasının yapılmamasını mahkemeye taşıdı. Öğrencinin E-KPSS sonuçlarına dayalı olarak yerleştirildiği Adalet Akademisi de FETÖ gerekçesiyle daha sonra kapatıldığı için öğrencinin dava açtığı taraf daha sonra Adalet Bakanlığı oldu. Bakanlık güvenlik soruşturması sonucunu haklı görerek, davanın reddedilmesini istedi. Ancak Ankara 13. İdare Mahkemesi, bakanlığın talebini reddetti. Mahkeme, kararında, anayasanın, “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” ve “Ceza sorumluluğu şahsidir” hükümlerini anımsattı.

Genelleme yapılamaz Mahkeme, kararında, toplu tercih sistemine göre kayıt yaptıran ve öğrenimine devam eden öğrencilerin hukuki durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kararda, üniversitede kayıtlı öğrencilerin “başka hiçbir ek delil ya da bilgi ile desteklenmeksizin doğrudan FETÖ/PDY destekçisi ya da sempatizanı olduğu sonucuna ulaşılmasının hukuki temeli bulunmayan bir genelleme” olduğu belirtildi. Atama işleminin yapılmamasını iptal eden mahkeme, öğrencinin parasal haklarının da Aralık 2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine hükmetti.