Hukukçulara, rüşvet operasyonunda gözaltı

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi'ne ilişkin tahliye davalarında verilen kararın usulsüz olduğu ve "Yerel mahkemelerden Yargıtay'a kadar avukatlar aracılığıyla rüşvetle kararlar alınıyor" iddiasıyla Adalet Bakanlığı'nın başlattığı soruşturma bugün operasyona dönüştü.

Operasyonda 2'si emekli Yargıtay üyesi, 13 avukat olmak üzere toplam 39 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında işadamlarının da bulunduğu bildirildi.

Operasyon kapsamında İTO Başkanı Murat Yalçıntaş için yakalama kararı çıkartıldı.

ABD'de bulunan Yalçıntaş'ın yarın Türkiye'ye döneceği açıklandı.

Hasan Erdoğan'dan yalanlama

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Onursal Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan, ''Rüşvet operasyonu'' haberlerinde, ismi açıklanmamak suretiyle, gözaltına alındığının belirtildiğini, bu haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Erdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, ''Olay tamamen gerçek dışıdır. Hakkımda herhangi bir gözaltı işlemi yapılmamıştır. Kaldı ki, bahsi geçen olayla ilgili olarak görevim sebebiyle soruşturma yapma yetkisi Yargıtay Birinci Başkanlık makamına aittir'' dedi.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, bir fuarcılık şirketi ile Dünya Ticaret Merkezi arasındaki davayla ilgili rüşvet alındığı iddiaları üzerine başlatılan operasyona ilişkin, ''Soruşturmadan haberim vardı. Belli bir zaman önce bilgi vermişlerdi. Suçlamaların Yargıtay ile ilgili kısmına ilişkin Birinci Başkanlık Kurulunun başlatmış olduğu bir soruşturma var. Bu soruşturmada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasının neticesi bekleniyordu'' dedi.

Gerçeker, yaptığı açıklamada, ''Yargıtay 6. Hukuk Dairesi eski Başkanı Hasan Erdoğan hakkında, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun da daha önce başlatmış olduğu bir soruşturma olduğunu'' söyledi.

Hasan Erdoğan'a isnat edilen suçlamanın, suç tarihi itibariyle Erdoğan'ın görevde bulunduğu zamana denk geldiğine işaret eden Gerçeker, ''Belli bir süre önce soruşturmadan haberdar edildik. Suçlamaların Yargıtay ile ilgili kısmına ilişkin Birinci Başkanlık Kurulunun başlatmış olduğu bir soruşturma var. Bu soruşturmada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasının neticesi bekleniyordu'' diye konuştu.

Başka bir Yargıtay üyesiyle ilgili bu konuda Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca bir soruşturma yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine ise Gerçeker, ''Bu aşamada bir soruşturma yok'' yanıtını verdi.

Hasan Gerçeker, soruşturmada gözaltına alınan diğer Yargıtay Onursal üyesi hakkında ise atılı suç tarihinin emeklilik dönemine ait olması nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili olduğunu bildirdi.

Rüşvet bilgilerine ulaşıldı

Adalet eski Bakanı Mehmet Ali Şahin döneminde Adalet Bakanlığı müfettişlerince başlatılan inceleme, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ve İstanbul Ticaret Odası yönetiminin yerel mahkemelerden ve Yargıtay'dan rüşvet karşılığı ilişkisiyle lehte karar çıkarttıkları yönünde tespitlere neden oldu.

CNR Fuarcılık'ın Dünya Ticaret Merkezi'den çıkarmak isteyen İstanbul Dünya Ticaret Merkezi yönetimi tahliye davalarını kaybettiği dönemde, Adalet Bakanlığı'na gelen bir ihbar mektubu üzerine, Adalet Bakanlığı, Başmüfettiş Halit Kıvrıl'ı görevlendirdi. Kıvrıl'ın talebi üzerine başlatılan soruşturmada mahkeme kararıyla hakimlerin iletişim bilgileri incelendi ve sonuç ihbarın aksine İDTM yönetiminin rüşvet ilişkisi içinde olduğu yönünde bilgilere ulaşıldı.
 

İhbar mektubuyla başladı

Dünya Ticaret Merkezi'ndeki fuar alanlarından çıkmak istemeyen Ceyda Erem'in başlattığı yargı mücadelesinde, müfettişler tarafından İDTM yönetiminin alınan tahliye kararlarının rüşvet çarkıyla gerçekleştiği yönünde rapor verildi. CNR Fuarcılığın tahliyesi için Bakırköy Adliyesi'nde verilen karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'ne taşındı ve onandı. 2008 yılından itibaren devam eden bu iddiaları araştırmak isteyen Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Ahmet Can, hazırladığı raporda şu ifadelere yer verdi:
"Kurulumuza intikal eden A. Aydın imzalı ihbar mektubunda; Bakırköy hâkimleri A.Ü, U.B ve F.A'nın İstanbul Ticaret Odası ile CNR Fuarcılık arasında devam eden davalarla ilgili olarak rüşvet, kadın temin edilmesi ve uyuturucu ticaretine karışan kişilerle çok yakın irtibat içinde bulundukları ifade edilmiştir. İhbar ciddi görüldüğünden isimleri yukarıda belirtilenlerle inceleme ve soruşturma sırasında tespit edilecek diğer yargı mensupları hakkında, konunun mahallinde Adalet Müfettişliği'nce araştırılması, incelenmesi ve delil elde edildiğinde ilgililer hakkında soruşturulmaya geçilmesi düşünülmektedir."

Bakan Şahin'in oluruyla başlatılan incelemede, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'ndaki tüm yetkilere sahip olan müfettiş Kıvrıl, 22 Mayıs 2008 günü Sincan Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak adı geçen hâkimlerle ilgili iletişim bilgilerinin tespit edilmesi talebinde bulundu.

Tam aksi çıktı

Adalet müfettişi Kıvrıl, İDTM'nin CNR Fuarcılık hakkında açtığı son tahliye davasının görüldüğü Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi davasının sonuçlanmasına bir ay kala 22 Mayıs 2008 günü Hâkim A.Ü ve diğer yargıçların telefonlarını dinlemeye aldırdı. Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesi 22 Mayıs 2008 günü talebi kabul etti. Ancak bu arada beklenmeyen bir gelişme yaşandı. Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, ihbar mektubunda iddia edildiği gibi, CNR Fuarcılık lehine değil, aleyhine "tahliye" kararı verdi. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi de "tahliye" kararını onadı. Bunun üzerine İDTM yönetimi Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü'ne başvurarak tahliye işlemlerini başlattı.
 

Dinlemelerle anlaşıldı

Tüm bu süreçte incelemesini sürdüren müfettiş Halit Kıvrıl, İDTM yöneticilerinin ve İDTM adına hareket eden avukatların yargıda rüşvet çarkı kurduğunu tespit etti. Aynı konuda yerel mahkemelerin verdiği farklı kararların Yargıtay'da aynı daire tarafından nasıl onandığı Adalet Bakanlığı müfettişi Halit Kıvrıl'ın yaptığı inceleme sırasındaki telefon dinlemeleriyle ortaya çıkarıldı.

Raporda, Ceyda Erem'in rüşvetle karar çıkardığını iddia eden İDTM yetkilerinin, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi Başkanı'na maddi çıkar sağladıkları öne sürüldü. CNR Fuarcılık'ın sahibi Ceyda Erem'le davalı olan fuarın mülk sahibi İDTM'nin Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden lehine çıkan kararın Yargıtay'da onanması için 6. Hukuk Dairesi Başkanı H.E.(Hasan Erdoğan) ve 12. Hukuk Dairesi Başkanı M.O.'a(Mustafa Oskay) 300'er bin TL rüşvet verdikleri, avukatların bu rüşvete aracılık ettikleri iddia ediliyor.