Hücrede yalnızlığa isyan
İstanbul Kitap Fuarı’nda 16 Kasım’da yapılacak imza gününe, editörler Sibel Öz ve Ayşegül Tözeren’le birlikte, mahkûmlarla dayanışma için yazar Aslı Erdoğan da katılacak.
Aslı Uluşahin/CumhuriyetSiyasi nedenlerle F tipi hapishanelerde, tek kişilik hücrelerde, müebbet hapse mahkûm edilmiş 16 kişinin yazdığı metinlerden oluşan “Korkma Kimse Yok” adlı kitap, 8 Kasım’da başlayacak Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarla buluşacak. Dışarda Deli Dalgalar inisiyatifinin kurucusu Sibel Öz ve yazar Ayşegül Tözeren’in yayına hazırladığı, NotaBene Yayınları’ndan çıkacak çalışma, hapis ile dışarısı arasında yıllar içinde kurulan köprünün sonucunda oluşmuş.
“Çöl, Taş, Zaman, Özlem, İnsan ve Sesler” başlıklarında toplanmış metinlerde mahkûmlar, hem hücredeki yaşamlarını anlatıyor, hem de “ölünceye kadar” içeride olmanın ne demek olduğunu dile getiriyorlar: Günün 23 saatini tek başına geçirmek, sadece 1 saatlik havalandırmada diğer hükümlülerle buluşmak, her durumda “Yasak!” diye önlerine dikilen erk, işkenceye dönüşen sessizlik ve her şeye rağmen hayaller, özlemler ve mücadele...
Ayşegül Tözeren de bu kitapta hapishane yazınlarında karşılaştığımız “koğuş hikâyelerinin” yerini “tek kişilik hücre hikayelerinin” aldığını anlatıyor:
“İzolasyon içinde oldukları, tecrit edildikleri için yaşamlarını sorgulama mecburiyeti duyuyorlar. Kendilerini, hareketlerini, dışarıyı sorguladıkları metinler. Betimlemelerle karşılaştığımız, ironik hikâyeler... Ama umut ve dayanışma hepsinde ön planda...”
Kırıkkale Hacılar F Tipi Hapishanesi’nde kalan Nizamettin Özoğlu’nun, kitapta “Sesler” bölümünde yer alan metninde, her türlü sessizliğe isyanı var. Yazdıkları, kitabın yaratılış amacını da açıklar gibi:
“Ölünceye kadar -müddetnamede böyle der- içeride sessizliğe mahkûm edilmiş insan, sesi kendi içinden dışına taşırabilen, içindeki kendini açığa vuran, yani hücrede gömülmüş sözü dışarıya çıkarabilen ve varlığıyla sessizliği yırtan kişidir. Özdemir Asaf’ın deyimiyle ‘Tatlar ağzımın içindedir/ Durmaz/ Sesler kulaklarımın derinliğindedir/ Uçamaz/ Kelimeler dilimin ucundadır/ Kalamaz’. O sesler de uçar, uçurulur. Hele o kelimeler hiç durmaz. Bağlasan dahi...
Dante’nin cehenneminin merkezi, yakıcı ateşler değil yalnızlıktır... Ama ıssız ve cehennem olan neresi? Hücre mi, dışarısı mı? Ya da ses olamayan, sesi çıkmayan, zorla hücreye kapatılan insan mı, dışarıdaki ‘özgür’ insan mı? Özgürlüğün sesi, soluğuyum diyen insan mı?”
Foto altı: Kitapta, içeriden Gezi Direnişi’nin nasıl duyulduğuyla ilgili metinler de var. F tipi hapishanede kalan kadınlar, havalandırmada buluştuklarında, direnişe bu yeşilliklerin yanında katıldılar.