HSYK'nin suskunları konuştu!
HSYK’nin 5 ‘sessiz’ üyesi konuştu: Yargı bağımsızlığı için kaygılıyız.
Alican Uludağ/CumhuriyetYargı ve yargıyı şekillendiren HSYK’nin, 17 Aralık operasyonunun ardından hükümet ile cemaatin mücadale alanlarından biri haline gelmesi, bu kavganın “tarafı” olmayan hâkim ve savcılarda “Neler oluyor, bize sahip çıkan kimse yok mu” kaygısı yarattı. Ancak HSYK’de bu kavganın dışında olan yüksek yargı kökenli 5 üye, “yargının içine düşürüldüğü durum karşısında çözüm bulmak için tartışmalara müdahil oldu.” Hiçbir grup, siyasi parti ve oluşumun içinde olmadıklarını belirten 5 üye, “Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı dışında bireysel olarak bir kaygımız yoktur” mesajını verdi.
17 Aralık operasyonunun ardından yargıya müdahale etmek isteyen AKP, bunu HSYK üzerinden gerçekleştirmek istedi. Özellikle, hâkim ve savcıları atayan ve yetkilendiren HSYK 1. Dairesi’nin iki üyesinin hükümet lehine değişmesinin ardından hükümet, HSYK üzerinde tam kontrolü sağlamak için kurulda Adalet Bakanı’na geniş yetkiler veren düzenlemeyi Meclis’e sundu, ancak gelen tepkiler üzerine teklif durduruldu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, istediği görevden almaları yapmak için HSYK Genel Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırdı. Ancak cemaate yakın üyelerin boykot etmesi nedeniyle toplantı gerçekleştirilemedi. Buna sinirlenen hükümet, HSYK düzenlemesini bir gecede yasalaştırdı. Bu süreç, hükümete yakın üyeler ile cemaate yakın üyelerin karşı karşıya gelmesine neden oldu. Ancak kurulda bu iki kesimin dışında 5 üye daha vardı. 2010 referandumunun ardından yüksek yargı tarafından HSYK’ye atanan Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, Ziya Özcan, Ahmet Karayiğit, Zeynep Kavlak, Ulvi Yüksel’in isimleri ise bu tartışmada gündeme gelmedi. Cumhuriyet’in görüştüğü bu 5 üye, HSYK’ye seçildikleri tarihten bu yana yargının hak ettiği konuma kavuşturulması için doğruları söylemekten geri durmadıklarını söyledi. 17 Aralık sürecinde HSYK’de yaşananlara işaret eden üyeler, “Bu süreçtehiçbir siyasi polemiğe girmediğimiz gibi taraf durumunda da kalmak istemediğimizibelirttik. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarını korumak dışında herhangi bir kaygı ve beklenti içinde olmadan inandığımız bu ilkelerden hareket ederek, yasanın yürürlüğe girmesi halinde doğacak yasal ve fiili sıkıntıları engellemek amacı ile kurul içerisinde yapılan çalışmalara katkıda bulunmaya çalıştık” dedi. 5 üye, hâkim ve savcılara “yargı sahipsiz değildir” mesajı verirken şunları kaydetti: “Gerek yargıç kimliğimiz, gerekse devlet ciddiyeti içerisinde bugüne kadar hiçbir şekilde düşüncelerimiz basın ve yayın kuruluşları ile paylaşılmamıştır. Ancak yargının içine düşürüldüğü durum karşısında çözüm bulma yönünde müdahil olma gereği duyulmuştur.”