'Hristofyas saldırgan bir dil kullanmış'

66. dönem BM Genel Kurulu üst düzey toplantıları nedeniyle New York'ta bulunan Eroğlu, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Hristofyas'ın BM Genel Kurulunda dün yaptığı konuşmaya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Eroğlu, Hristofyas'ın söz konusu konuşmasında, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye'ye karşı bilinen iddialarını tekrarladığını, bunu yaparken de saldırgan bir dil kullandığını belirterek, Hristofyas'ın sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti' görüntüsü altında işgal ettiği makamın kendisine ait olmadığını ve Kıbrıs Türk halkı ile Kıbrıs'ın tümünü temsil etmediğini bilmesi gerektiğini ifade etti.

Hristofyas'ın söylediklerinin usul ve içerik açısından doğruları yansıtmadığını, tarihi gerçekleri saptırdığını ve uluslararası kamuoyunu Kıbrıs'ta devam etmekte olan görüşme süreciyle ilgili olarak yanıltmayı amaçladığını belirten Eroğlu, şöyle devam etti:

''Türkiye, 1974'te adayı işgal etmemiş, Kıbrıs Türk halkını mutlak imhadan kurtarmış ve adaya barış getirmiştir. Asıl işgal, Hristofyas yönetiminin 1960 ortaklık cumhuriyeti sandalyesini işgal etmiş olmasıdır ve bu işgal hala sürmektedir.''
Eroğlu, açıklamasında şunları kaydetti:

''Sürdürmekte olduğumuz görüşmeler, Hristofyas'ın iddia ettiği gibi üniter bir devleti bir federasyona dönüştürmeyi değil, yeni bir ortaklığı öngörmektedir. İki toplumlu, iki kesimli, federal bir yapıyı öngören bu ortaklıkta eşit statüde iki kurucu devlet bulunacaktır. Kullandığı lisanda Hristofyas'ın gerçek anlamda kurucu devlet kavramını dahi hazmedemediği görülmektedir.''
 

Eroğlu, Rum liderin ''Kıbrıs Türk tarafının üzerinde önceden mutabakata varılan yakınlaşmalardan geri adım attığı'' şeklindeki iddiasının ise tam bir çarpıtma olduğunu ifade etti.

Yaptığı açıklamada Eroğlu, ''Üzerinde mutabık kalınmış konuları dahi açıklamaktan kaçınan ve Kıbrıs'taki iyi niyet misyonu çerçevesinde görüşmeleri sürdüren Genel Sekreter'in bile kaydedilen yakınlaşmaları açıklamasına engel olan Hristofyas'ın kendisidir'' ifadesini kullandı.

''Bununla da yetinmeyen Hristofyas, görüşmelerin devam ettiği, kritik ve belirleyici bir safhaya ulaştığı bir dönemde görüşmelerin amaç ve ruhuna ters düşen provokatif faaliyetlerde bulunmaktadır'' denilen açıklamada, Rumların bu faaliyetleri arasında son günlerde Kıbrıs adası etrafındaki denizlerde bölge ülkeleriyle tek yanlı olarak imzaladığı anlaşmalar çerçevesinde denizaltı hidrokarbon yataklarından faydalanmaya yönelik faaliyetlerinin başta geldiği belirtildi.

Açıklamasında ''Bu faaliyetler karşısında garantörümüz ve anavatanımız Türkiye ile işbirliği içerisinde hak ve çıkarlarımızı korumakta kararlıyız'' ifadesini kullanan Eroğlu, Hristofyas'ın, bu tür tek yanlı ve Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını hiçe sayan girişimlerden vazgeçmesi ve bunları görüşmeler yoluyla elde edilebilecek bir uzlaşı sonrasına ertelemesi konusunda yaptıkları öneriyi de kulak ardı ettiğini vurguladı.

Eroğlu açıklamasında, ''Kıbrıs Türk tarafı olarak biz bütün çabalarımızı, adil ve yaşayabilir bir uzlaşıya yönelik görüşmelere odaklamış bulunuyoruz. Buna ters düşen ve zaten karmaşık bir konu olan Kıbrıs sorununu daha da karmaşık hale getirdiği aşikar olan tek yanlı faaliyetlere karşıyız'' ifadesini kullandı.

Hristofyas'ın BM kararları arkasına saklanarak Kıbrıs'ın geleceğini tek yanlı olarak kendi çıkarları doğrultusunda etkilemeye yönelik faaliyetlerinin iki taraf arasındaki ilişkileri zedelemek ve çözümü zorlaştırmaktan başka bir yararı olmadığını kaydeden Eroğlu, ilgili BM kararlarının sorunun iki taraf arasında eşit düzeyde yapılmakta olan görüşmeler yoluyla hallini öngördüğünü de ifade etti.

Eroğlu, ''Görüşmelerin zemini de parametreleri de belli olduğuna göre, bu konuda yeni tartışmalar yaratmaya çalışmak yalnızca Rum tarafının bu konudaki siyasi isteksizliğini gösterir. Sayın Genel Sekreter başta olmak üzere uluslararası toplumun, Sayın Hristofyas'ın tek yanlı olarak işgal ettiği bu kürsüyü kullanarak saldırgan ve yanıltıcı beyanlarda bulunmasını gerektiği şeklinde değerlendireceğine inanıyoruz'' ifadesini kullandı.

Eroğlu açıklamasının sonunda, Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmaz tutumu ve sürdürmekte olduğu provokatif faaliyetlere karşın, BM Genel Sekreterinin iyi niyet misyonu çerçevesinde, görüşmeler yoluyla, bir uzlaşı arayışında yapıcı tutumunu sürdürmekte kararlı olduğunu belirtti.