‘Hoş Geldin Kardeşim’
Jak İhmalyan’ın yapıtları Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde.
Gülçin GülanBaşkan Yardımcısı Halil Özer yaptı.
Aile arşivinde bulunan, babasının 1968-1978 yıllarında kâğıt üzerine mürekkep ya da yağlıboya ile yaptığı resimler ile fotoğraf, kitap gibi bazı belgeleri sergilenmeleri ve açılmasını ümit ettiği Nâzım Hikmet Müzesi’ne bırakmak için Türkiye’ye getiren oğlu Vache, 1922 yılında İstanbul’da doğan ve 1978 yılında Moskova’da ölen babasının eserlerinden de anlaşılacağı gibi, yakın dostu Nâzım ile aynı hasreti paylaştıklarını, bugün gündemde olan Türkiye ve Rusya arasındaki kültür köprüsünün ilk temellerini attıklarını söyledi.
Vache İhmalyan, “Babam önce Abidin Dino sonra akademide Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyelerinde çalıştı. Resmi hiç ihmal etmedi, ölene kadar her gün yaptı. Buraya getiremediğim çok sayıda yağlıboya tablosu da var. Bu serginin açılması Rutkay Aziz ve 1993’te açtığımız sergi dolayısıyla tanıştığım Metin Deniz sayesinde oldu. Babam yaşasaydı çok memnun olacaktı. Memleket hasreti ile yanıp tutuşuyordu, gördüğünüz gibi bütün resimlerde Türk havası esiyor.” diyerek TKP üyesi olan babasının tutuklanışını, memleketi terk etmek zorunda kalışını, önce kendisinin doğduğu Lübnan’a ardından Polonya, Çin ve Rusya’ya gidişlerini, Nâzım Hikmet ile tanışmalarını anlattı.
Abidin Dino’nun 1993’te kaleme aldığı, Nilüfer Belediyesi, Jak İhmalyan resim sergisi katalogunda yayımlanan “Anadan Doğma İstanbullu” yazısında altını çizdiği gibi; “Şaşırtıcı şey, çeşitli memleketlerin ışığını, rengini, insanını, görüntülerini, olaylarını yaşadığı halde, ressam bunları sanki es geçiyor, belleğinde birikmiş Türkiye imgeleriyle yetiniyordu. Ona kalsa hayat İstanbul’daydı... Onun sevdiği kent, Sait Faik’in her satırında var olan gösterişsiz, halis ve sade bir İstanbul’dur.”
İşte bu İstanbul’u görebileceğiniz, memleket sevgisinin derinliklerinde gezineceğiz sergi, 15 Haziran’a dek Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde açık olacak.