"Hocalı Katliam'ı 'soykırım' kabul edilsin"

Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) Başkanı Sinan Oğan, Ermeni çetecilerinin Hocalı'da dünyanın gözü önünde bir soykırım gerçekleştirdiğini belirterek, ''Bir grup Türk aydını olarak Hocalı'nın uluslararası kamuoyunda soykırım olarak kabul edilmesi için kampanya başlattık'' dedi.

Oğan, bugün Ermenistan'ın işgali altında bulunan Karadağ'ın Hocalı kentinde gerçekleştirilen soykırımın üzerinden 17 yıl geçtiğini bu süre içinde bu soykırımda yaşamını kaybedenlerin çeşitli etkinliklerle anıldığını, fakat bu olayın hiçbir zaman uluslararası boyuta taşınmadığını ifade etti.

Bir kısım Türk aydını olarak ''http://www.hocalisoykirimi.com'' adresiyle ulaşılan web sayfası hazırladıklarını anlatan Oğan, şunları söyledi:

''Bu sayfaya girerek Hocalı'da yaşananların soykırım olduğunu kabul edenler kayıt yaptıracaklardır. Hedefimiz soykırımın 18. yıl dönümü olan 2010 yılında 1 milyon kişinin bu siteye kayıt yaptırmasını sağlamaktır. Daha sonra kayıt yaptıran, yani kampanyaya katılanların listesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) ve Birleşmiş Milletler (BM) ile BM'nin sözleşmesi gereği ilgili bütün kuruluşlara başvurarak, Hocalı'da yaşananların soykırım olduğunun kabulünü isteyeceğiz.''

Dün kurulan web sitesine hiçbir tanıtımı yapılmadan 2 bin kişin kayıt yaptırdığını da bildiren Oğan, ''çağımız internet çağı olduğuna göre böyle bir kampanya başlattık. Tüm Türk halkını ve insanlığı kampanyamıza katılmaya çağırıyoruz'' dedi.


Hocalı'da neler yaşandı?

Kampanya için hazırlanan web sitesinde Hocalı katliamıyla ilgili bilgi verdiklerini anlatan Oğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 26 Şubat 1992 yılında Ermenistan ordusu sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan 613 kişiyi en ağır işkenceler uygulayarak soykırıma tabi tutmuştur. Katledilenlerin 83'ü çocuk, 106'sı kadın ve 7'den fazlası ise yaşlıydı. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi ise rehin alınmış, 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin yakıldığı, birçoğunun kafa derilerinin yüzüldüğü, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür. Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini almıştır.''