‘Hobilerle kendimizi sıfırlıyoruz’
Milli sualtı hokeyi oyuncusu doktordan tüplü dalış sertifikalı profesöre... Her biri farklı bir alanda uzman olan bu hekimler, uğraştıkları spor ve sanatın farklı dallarıyla bir anlamda stresten uzaklaşıyor.
SİBEL BAHÇETEPEAmeliyatlar, tahliller, tetkikler derken sosyal hayatlarına çok fazla zaman kalmayan bu hekimler, kendi sosyal ortamlarını hobilerle aslında yaratmışlar. Zor ve engebeli bir arazide offroad yapan bir genel cerrah ya da su altında dalış yapan bir kalp ve damar cerrahisi görmek size ilginç gelebilir. Ancak bu uğraşlarla yoğun işlerden sıyrılarak, kendilerine zaman ayırabilen hekimler “Hobiler ruhumuza etki ederek hayatımızda olumlu etkiler bırakıyor. Yoğun stresin bulunduğu biz doktorlar olarak sporlarla, hobilerle kendimizi sıfırlıyoruz” diyorlar.
Op. Dr. Kemal Demir: En büyük keyfi darbuka çalmak
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Kemal Demir ritm, saz merakı olan bir doktor. “Müzik ruhuma etki ediyor” diyen Demir, şunları söylüyor: “Babam mühendis ve yöneticiydi, yoğun çalışıyordu ancak buna rağmen müziğe zaman ayırıyordu. Ben de babamdan ve çevremden dinlediğim her müziğe ritim tutarak büyüdüm. Küçük yaşta, bir oyuncak teften şarkının değişik yerlerinde değişik tonlar çıkarabildiğimi fark ettim. Benim bu becerimi annem-babam da fark ederek bana bir darbuka ve bongo hediye ettiler. Babam ‘İlgini çekerse devam et, çekmezse kendini hiç zorlama’ dedi. Tabii benim çok ilgimi çekti. Sonraki 5-6 yıl sadece sosyal ortamlarla sınırlı kalarak ritim çaldım. Perküsyon olarak adlandırılan kahon, darbuka, bongo, tumba gibi müzik aletlerinin hepsini rahatlıkla çalabiliyorum. Ancak müzik ile ilişkimi üniversite ve ihtisas yıllarımda çok ihmal ettim. Yoğun iş hayatında hobisi olmayan insanın bir tür robota dönüştüğünü fark ettim. Bu nedenle ihmal ettiğim müzik ile ilişkimi birkaç yıldır yeniden kuvvetlendirdim. Müzik ruhuma etki ederek hayatımda olumlu etkiler bırakıyor.”
Anestezi Uzmanı Dr. Murat Alp Alkaya: Sualtı hokeyi milli sporcusu uzman doktor
Prof. Dr. M. Asım Şafak: Doğaya tutkuyla bağlı bir cerrah
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, ağaçlara duyulan saygıyı ve bu ağaçların yaşamasını konu alan bir sanata gönül vermiş hekimlerden biri. Özel tekniklerle ağaçların saksılar içinde budanarak ve bodurlaştırılarak büyütülmesiyle oluşturulan Bonsai ağaçları yetiştiren Şafak’ın bu sabır ve bahçecilik bilgisi gerektiren hobisi için ise bir dileği var: “Yetiştirdiğim bonsai ağaçlarımın torunlarımın torunlarına da kalmasını hayal ediyorum.” Bonsai, saksıdaki ağaç veya bitki anlamına geliyor. Bonsai ağaçlarına olan ilgisinin, 1993 yılında Ankara’da bir dernek kurarak başladığını söyleyen Prof. Dr. Şafak, “İsviçre’de yaşayan bir arkadaşımız ziyaretimize gelmişti. Onun ilgi alanıydı. Biz de merak sardık. Bu merakımız zamanla büyüdü ve dernekleşmeye kadar gitti. Türk Japon Kültür Derneği’nin desteğini alarak Ankara Bonsai Derneği’ni kurduk. Burada kendi eğitimlerimizi, yaptık sonrasında da çevremizde ilgi duyan kişilere bu eğitimleri verdik” diyor.
Prof. Dr. Bingür Sönmez: Huzuru derin sularda bulan profesör
Prof. Dr. Alihan Gürkan: Yağmur, çamur, kar ona vız geliyor
Türkiye’nin en başarılı cerrahlarından Prof. Dr. Alihan Gürkan ise offroad denilen 4x4 arazi araçları ile doğada zor koşullarda yol alma sporuyla uğraşıyor. “Motor sporları çocukluğumdan bu yana en çok
Yazı dizisinin birinci bölümü: Gitaristten bateriste sıra dışı doktorlar