HKP isyan etti: Atatürk'ün o sözlerine yine engelleme

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP)’nin Anıtkabir’e 19 Mayıs yürüyüşünü polis engelledi. Anıtkabir önünde tartışma yaşandı.

cumhuriyet.com.tr

HKP üyelerinin 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e yürüyüş yasaklandı. HKP üyeleri son dört yıla kadar 23 Nisan’da, 19 Mayıs’ta, 30 Ağustos’ta, 29 Ekim’de ve 10 Kasım’da Anıtkabir’e, üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün kalpaklı portresinin ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler” sözünün yazılı olduğu bayraklarla Anıtkabir’i ziyaret ediyordu.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutlamak için Tandoğan Metro Durağı önünde bir araya gelen HKP üyeleri Anıtkabir’e yürümek istedi. Ellerinde sadece Kalpaklı Mustafa Kemal Atatürk’ün portresi olan bayraklarla Anıtkabir Kapısının önüne yürümelerine dahi izin verilmeyen HKP’liler ile polisler arasında tartışma yaşandı. Görüntü almak isteyen kişileri basın görevlilerini polis engellemeye çalıştı.

“BU ATATÜRK’E MÜDAHALEDİR”

HKP’liler adına HKP Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Av. Ayça Okur ile Ankara İl Sekreteri Av. Doğan Erkan’ın yürüttüğü tartışmalarda Erkan, “Bu Atatürk’e müdahaledir Oraya da gidemiyorsak. Biz bundan vazgeçmeyiz” dedi.

Ayça Okur’un basın açıklaması yaptığı sırada, “Yaşasın 19 Mayıs”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir”, “Mustafa Kemal Ölümsüzdür” sloganları atıldı.

Okur açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Bugün Antiemperyalist ulusal kurtuluş savaşımızın başlangıcının 102. Yıldönümü. Kutlu olsun! Dünyada ilk kez başarı ile sonuçlanan antiemperyalist savaşın, bu şanlı savaşın kahramanlarının komutanlarına saygı, sevgi ve özlemlerimizi sunmak üzere bugün buradayız her yıl olduğu gibi. Ancak Anıtkabir’e alınmıyoruz. Gerekçe? Gerekçe açık! Mustafa Kemal’i 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan Samsun’a hareket ettiren şu bayrakta yazılan söz. Ne yazıyor bu bayrakta? Emperyalistler, İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler, Bağımsızlık Benim Karakterimdir. İşte bu sözler Anıtkabir’e alınmamıza engel. Almazlar, alamazlar.

“ANITKABİR’E GİRMEMİZİ ENGELLEYEN DÜŞÜNCE…”

19 Mayıs 1919’da Emperyalistler, topuyla tüfeğiyle, yerli satılmış Vahdettinler, Damat Feritler, Ali Kemaller, Nemrut Mustafa Paşalar teslimiyet ve satılmışlıklarıyla iktidardaydılar. Bugün de onların tarihi mirasçıları aynı kimlikle, aynı ruhiyatla iktidardalar. Şu bayraklarda yazan söz, Mustafa Kemal’in ruhunu temsil eden söz bugün bizlerin yüreğine kazınmış durumdadır. Bizi her yıl, her 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, 10 Kasımlarda buraya getiren inanç işte bu sözlerde simgeleşmiştir. Anıtkabir’e girmemizi engelleyen düşünce, Samsun’a çıktıktan sonra hakkında idam fermanı düzenleyen padişah ve sözde şeyhülislamla aynı düşüncedir.

10 Kasım 1938’de; denize dökülen, topukları kıçlarını yalayarak kaçan Emperyalistlerin liderleri Mustafa Kemal’in cenazesine gelmişlerdi, 10 Kasım 1953’te işte bu Anıtkabir’e defin töreni yapılırken düşman temsilcileri geldi. Onlara bile açık olan bu simgeleşmiş yer, Anıtkabir, Mustafa Kemal’i anlayan, onun mücadelesini, yarım kalan Antiemperyalist 2. Kurtuluş Mücadelesi ile taçlandırmaya and içmiş bizlere kapalı. Öyle mi?

Geçecek bu günler. Biz Antiemperyalist 2. Kurtuluş Savaşçıları; Anıtkabiri zincirlere vuran,  vatanı parsel parsel emperyalistlere ve onun yerli işbirlikçilerine satan, teslim eden,  insanlarımızı açlıkla, yoksullukla tarikat, cemaat eliyle düşünemez, sorgulayamaz hale getiren bu zihniyeti kökünden kazıyacağız.

'BAĞIMSIZ MAHKEME ANITKABİR ÖNÜNDE KURULACAK'

And olsun Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, ant olsun yoksul halkımız, atalarımızın kanlarının dökerek bize teslim ettikleri bu vatanı yine gerçekten özgürlüğe kavuşturacağız. Bağımsız halk mahkemelerinin biri de işte burada Anıtkabir önünde kurulacak ve bizim Mustafa Kemal’e saygı, sevgi ve tazimlerimizi sunmamıza engel olanlar, bağımsız mahkemelerde, mevcut Anayasa, Türk Ceza Kanunu çerçevesinde yargılanacaklar ve hak ettikleri cezayı alacaklar. Bu ülke sahipsiz değil, biz varız. Bu ülke sahipsiz değil. Şimdilik, sadece şimdilik sesini çıkarmıyor milyonlar. Ünlü halk ozanımız Âşık İhsani’nin dediği gibi elimizin nasır balyozlarını, başlarına çalacağız yakındır! Bekleyin ve Görün! And olsun!"