'Hizbullah'la da mutlaka görüşeceğiz'

Lübnan'daki hükümet bunalımının aşılması amacıyla yürütülen çabalar kapsamında yapılacak ziyaret sırasında, Davutoğlu ve Al Thani'nin Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Sleiman, Lübnan Milli Meclisi Başkanı Nabih Berri ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin yanı sıra Lübnan siyasetinin önde gelen isimleriyle görüşmeler yapmaları öngörülüyor.

Davutoğlu, Lübnan'a gitti

Temaslarda bulunmak üzere Lübnan'a gidişinden önce Esenboğa Havaalanında basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, Türkiye olarak Lübnan'ın bir krize sürüklenmesine izin veremeyeceklerini, hiçbir aktörü dışarda tutmayarak temaslarını sürdüreceklerini kaydetti.
Davutoğlu, Lübnan'da Hizbullah dahil ilgili bütün taraflarla ve üst düzey yetkililerle görüşeceğini belirterek, Fransa ile de telefon trafiğinin sürdüğünü, yüz yüze görüşme imkanı üzerinde düşündüklerini ifade etti.

Bakan Davutoğlu, "Hizbullah'la da mutlaka görüşeceğiz. Hizbullah hem bir siyasi parti hem de çok güçlü bir toplumsal desteğe sahip grup olarak bu sürecin en asli unsurlarındandır" diye konuştu. "Uluslararası toplantı yapılırsa buna katılmaktan ve katkıda bulunmaktan memnun oluruz, ama bu bölgesel momentumun sürmesi lazım" diyen Davutoğlu, bölgesel momentum olmaksızın sürecin sürmesinin zor olduğunu kaydetti.

'Seyirci kalamayız'

Davutoğlu, Lübnan'a ilişkin son günlerde yaşanan hızlı diplomasi trafiğini özetleyerek, bugün de Katar ve Fransa Dışişleri Bakanları ile telefon görüşmeleri yaptığını belirtti. Davutoğlu, Suriye'de dün yapılan üçlü toplantıda, olayın Lübnan içinde ve bölgede atılacak adımlarla uluslararası toplumun desteğini alarak, Lübnan'ın istikrarını sağlayacak şekilde çözüme kavuşturulması için birlikte hareket etme kararı aldıklarını anlattı.

Bakan Davutoğlu, dünkü görüşmeler sonrasında da kendisinin bugün Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamid Bin Casim ile birlikte Lübnan'da tarafların bütünü ile görüşerek, nasıl katkıda bulunulacağı konusunda temaslar yapacaklarını kaydetti.

Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Herşeyden önce Lübnan bağımsız ve egemen bir devlet olarak, Lübnan'ın geleceği ile ilgili kararları tabii ki Lübnan halkı ve halkın temsilcisi olan siyasi partiler, liderler verir. Ama Lübnan'da çıkabilecek bir krizin doğurabileceği bölgesel sonuçlar da bütün bölge ülkelerini ilgilendiriyor. Türkiye de bölge barışı, huzuruna verdiği önem dolayısıyla Lübnan'da bir krizin çıkmasını engelleyici her türlü tedbiri almayı gerekli görüyor. Ayrıca da Lübnan bizim bütün unsurlarıyla dost ve kardeş, kaderini kaderimiz olarak gördüğümüz bir ülke olması bağlamında da bir krize sürüklenmesine seyirci kalamayız."

Lübnan'la ilgili bütün siyasi aktörlerle görüşeceklerini belirten Davutoğlu, sürece olumlu katkı yapabilecek bir ülke olması açısından gece de İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile görüştüğünü anımsattı. Davutoğlu, Salihi'nin de görüşlerini aldığını belirterek, bu sabah da Fransa ve Katar Dışişleri Bakanları ile görüştüğünü, temasların devam edeceğini bildirdi.

Bakan Davutoğlu, önümüzdeki günlerde diplomasi trafiğinin hızlı olacağını da söyleyerek, P5 1-İran görüşmelerinin başlayacağını, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ikili bir ziyarette de bulunacağını, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'ın da 26 Ocak görüşmesi öncesinde istişareler için geleceğini aktardı. "Bu yoğun diplomasi içinde biz Lübnan ile ilgilenmeye devam edeceğiz" diyen Davutoğlu, bütün bu görüşmelerin olumlu seyretmesini ve birbirini olumsuz etkileyebilecek unsurların, aksine olumlu yönde etkileyerek bölgede kriz çıkmasına engel olmasını temenni etti.
 

'Bölgesel momentum sürmeli'

Davutoğlu, soru üzerine, Fransa ile temasların da sürdüğünü söyleyerek, şunları kaydetti: "Önemli olan şu; şu çerçeveyi görmemiz lazım, bir Lübnan içindeki taraflarla hiçbir ayrım göstermeksizin sağlıklı bir ilişki kurmak. İkincisi bölgesel aktörleri bu sağlıklı ilişkiler çerçevesi içinde bir arada tutmak, ki bunlar Suudi Arabistan, Suriye, İran ve Katar'dır, en önemli bölgesel aktörler özellikle Lübnan bağlamında.Üçüncü olarak da nihayet Lübnan Özel Mahkemesi diye bir olgu var ve BM Güvenlik Konseyi'ndeki kararla kurulmuş uluslararası bir yapı. Dolayısıyla bu mahkeme bağlamında da BMGK üyeleri ile ve bu konuda en aktif olan ABD ve Fransa ile temasları sürdürmek gerekiyor. Bunların hepsi birbiriyle ilişkili."

Türkiye'nin geliştirdiği Eylem Planı içinde bütün bu temasların olduğunu söyleyen Davutoğlu, bölgesel temasların dışında Fransa ile de telefon temasları olduğunu, yüzyüze görüşme imkanı üzerinde de düşündüklerini kaydetti. Davutoğlu, "Bütün bu temaslar sonucunda bu uluslararası toplantı yapılırsa ki bu Fransa'nın teklifiydi, biz buna katılmaktan ve katkıda bulunmaktan memnun oluruz. Ancak bu bölgesel momentumun sürmesi lazım, bölgesel momentum olmaksızın nihai sonuca ulaşmak güçtür" dedi.
 

Nükleer müzakereler

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bir başka soru üzerine de, P5 1 ülkeleriyle İstanbul'da yapılacak müzakereler öncesinde "psikolojik ortamı son derece iyi gördüğünü" belirterek, görüşmelerden sonuç almaya çalışacaklarını söyledi. Davutoğlu, İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Ekber Salihi ile dün çok faydalı bir görüşme yaptıklarını belirterek, "Herşeyden önce bize tam güven duyduklarını ifade ettiler, Lübnanlı gruplara önem verdiklerini ve bütün gruplara ayrım gözetmeksizin Lübnan'ın istikrarına katkı yapmaya hazır olduklarını ifade ettiler. Ve Türkiye'nin geliştirdiği her inisiyatife destek vermeye hazır olduklarını ifade ettiler. Bundan sonra da İran ile sürekli istişarelerimize devam edeceğiz. Hiçbir aktörün bu sürecin dışında kalmaması lazım, çünkü aksi takdirde hem bölgesel kutuplaşmalar olur, hem Lübnan içinde kutuplaşmalar olur, hem de uluslararası kutuplaşmalar olur" diye konuştu.

Bakan Davutoğlu, "P5 1 ülkeleriyle müzakerelerin son şans olduğu açıklamaları yapıldığı ve İstanbul'daki toplantıdan sonuç alınıp alınamayacağı" sorusunu da şöyle yanıtladı: "İnşallah sonuç almaya çalışacağız. Nihayetinde diplomasi biraz da onun için var. En zor şartlarda, olmazı olur kılma sanatı biraz da diplomasi. Cenevre görüşmelerinden sonra daha olumlu bir ortam var. Ümit ederiz ki, P5 1 ile İran arasında görüşmeler bu sefer daha olumlu bir atmosfer içinde geçer"

Nükleer müzakereler öncesinde "psikolojik ortamı son derece iyi gördüğünü" belirten Davutoğlu, "İnşallah, bu psikolojik ortama uygun bir şekilde, taraflar somut adımlar atmaya hazır bir şekilde İstanbul'a gelirler ve inşallah Lübnan krizi gibi benzer krizler, bölgedeki olumsuz atmosfer bu müzakereleri olumsuz yönde etkilemez" diye konuştu. Birleşmiş Milletler'den temsilcilerin Türkiye'ye geldiği yönünde haberlerin doğru olup olmadığı sorusu üzerine, şu anda böyle bir ziyaretin söz konusu olmadığını ancak Birleşmiş Milletler nezdinde temasların sürdüğünü kaydetti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu Lübnan'a geldi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, temaslarda bulunmak üzere Lübnan'a geldi. Davutoğlu ve beraberindeki heyeti taşıyan GAP uçağı TSİ 14.30 civarında Beyrut Refik Hariri uluslararası havaalanına indi. Bakan Davutoğlu burada kendisinden yarım saat kadar önce gelen Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Hamid bin Casim bin Cabir El Tani ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile şeref salonunda kısa bir süre sohbet etti. Davutoğlu ile Tani Lübnan'da üst düzey yetkililerin yanı sıra, ülkedeki muhalefetin önde gelen temsilcileri ile bir araya gelip Lübnan krizine ilişkin görüş alış verişinde bulunacak.

Davutoğlu ve Casim, Lübnan Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Beyrut temasları çerçevesinde Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman tarafından kabul edildi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Lübnan'daki siyasi krizin çözümü için gittiği Beyrut'ta, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Hamid bin Casim bin Cabir El Tani ile birlikte Cumhurbaşkanı Süleyman ile bir araya geldi. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından basına bir açıklama yapılmadı. Davutoğlu ve El Tani, Lübnan Milli Meclisi Başkanı Nabih Berri ve Başbakan Saad Hariri'nin yanı sıra Lübnan siyasetinin önde gelen isimleriyle de görüşmeler yapacaklar.