Hırsızlığın ufak tefeği

TBMM Genel Kurulu’nda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, Bakan Fikri Işık’ın AKP Adapazarı İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmadaki “Yolla yolsuzluk bir arada olmaz. Eğer bir yerde yolsuzluk yapılıyorsa yola kaynak bulamazsınız" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Bakan Fikri Işık’ın, "Eğer bir yerde yol varsa demek ki, kaynaklar yolsuzluğa değil yola gidiyordur. Varsa ufak tefek hırsızlıkları falan filan onu da büyütüp şey yapmaya çalışıyor. Ona da karşıyız. Onunla ilgili de her türlü mücadeleyi veriyoruz” sözleri de gündeme geldi.

MHP’li Lütfü Türkkan, 17 Aralık operasyonunun yıldönümü olduğunu anımsatarak, Bakan Işık’a yüklendi:

“Bu önemli haftanın arifesinde, hisleri malum çok kuvvetli olan Sanayi Bakanımız tarihe geçecek laflar etti. ‘Varsa ufak tefek hırsızlıkları falan filan onu da büyütüp şey yapmaya çalışıyorlar’ diyor. Bakan beyin sarf ettiği bu sözleri oldukça manidar karşılıyorum.”

Türkkan, “Madem söyledin, devamını da oku” diye itiraz eden Bakan Işık’a hırsızlığın büyüğünün nasıl olacağını sordu:

“Ayakkabı kutularından çıkan paralar, evlerde insan boyu kasaların içinde bulunan dolarlar ‘ufak tefek hırsızlık’ mıdır sayın bakan? Diyelim ki bu sizin ve hükümetiniz için ufak tefek hırsızlık, bu ufak tefek hırsızlıksa eğer, sizin büyük hırsızlık kavramınız nedir sayın bakan? Size göre hırsızlık hangi miktarda olursa büyük hırsızlık olur?”

------------------------------------------------------------------------------------------

Bir kırık kalp ve bir ok...

Kalp “aşk”ın simgesi... Her yerde, bazen bir ağacın gövdesinde, bir kafedeki masada, deniz kıyısında gözümüze çarpan ve “aşk çarpıntısını” anlatan o kalp, genel seçimlere 6 ay kala MHP için başka bir anlam daha taşıyor. Bu kalp MHP’nin aynı zamanda seçim için kullanacağı sembol olacak. Türkiye’nin olduğu kırık, parçalanmış bir kalp ve ortasına uzanan bir ok... “Aşkı değil, kalbi yaralayan yolsuzlukları, ayrışmayı” temsil eden bir ok... MHP’nin özellikle bu sembolü kullanmasının iki önemi var: Biri MHP’nin, genel seçimlerde stratejisini “yolsuzluk ve rüşvet” ile “çözüm süreci” üzerinden götürecek olması, diğeri ise “Türkiye’nin kalbinin çözüm süreciyle ikiye bölündüğü” görüşü... MHP’liler için bu kalp aynı zamanda “Türkiye’ye duyulan aşk” anlamını da taşıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da MHP’nin “çözüm süreci” yerine “ayrışma süreci” demeyi tercih ettiğini, bu deyimin “daha doğru olduğunu” söylüyor ve ekliyor:

“Düzenlediğimiz 17 - 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası kapsamında, 9 ilde gerçekleştirdiğimiz konferanslardan haraketle diğer illerimizde de seçim hattı mahalinde bu faaliyetleri yürüteceğiz. Vatandaşımızın sorunlarını da dinleyeceğiz, biz de onlara anlatacağız. Çözüm süreci dedikleri o ayrışma sürecini yurttaşlara izah edeceğiz. Biz, bu hususta halkı bilgilendirmek zorundayız. Sandığa giden insanların 12 yıldır bu ülkenin ne hale geldiğini idrak etmesini istiyoruz.”

MHP’li vekiller de “Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli ‘Türkiye parçalanırsa, bu kalp durur’ demişti. Biz de halka bu kalbin durmaması için hepimizin atması gereken adımları anlatacağız” diyor.

--------------------------------------------------------------------------

Devlet yeni yılda ‘kriptolanacak’

Yakın tarihte yaşanan telekulak skandalları Türkiye’de siyasetin gündemini belirlerken, dinlemeler öyle bir hal aldı ki toplumda “Beni de dinliyorlar” endişesi taşımayan kimse kalmadı. Telekulak skandalları muhalefet iktidar ayrımı olmaksızın bütün siyasi kesimler vurdu Mahkeme kararı olmadan yapılan yası dışı dinlemelerin yanı sıra mahkeme kararıyla yapılan yasal dinlemeler bile siyasi iklime göre servis edildi.

Telekulak skandallarına karşı yasalar değişti, araştırma komisyonları kuruldu ancak devletin en tepesinin dinlenmemesi için hala bir önlem alınmadığı da ortaya çıktı. Telekulak skandallarının ayyuka çıktığı geçen yıl, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Devletin kriptolu telefonlarını bile dinliyorlar” diye yakınmasının ardından TÜBİTAK bünyesinde geliştirilen “yeni kriptolu telefonlar” henüz kullanıma sunulmadı. Başka bir deyişle devletin tepesinin yakındığı dinlemelere karşı hemen alınması gereken hayati bir önlem bir yıldır devreye sokulmadı.

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dinlemelere karşı devletin tepesine yeni kriptolu telefon verilip verilmediği yönündeki sorusuna yazılı yanıt veren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık; Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güncellenmiş kriptolu cep telefonlarının dağıtımının henüz yapılmadığını açıkladı. Bakan Işık, yılbaşı itibarıyla kriptolu cep telefonlarının dağıtımının yapılmasının hedeflendiğini bildirdi.

Devletin tepesinin kullandığı “kriptolu telefonların” bile dinlendiği bir ortamda; yeni kriptolu telefonların bir yıldır dağıtılmaması yeni skandalların habercisi olur mu bilinmez, ancak 77 milyon insana kriptolu telefon dağıtılsa bile toplumda oluşan “Beni de dinliyorlar” algısının kırılmayacağı ortada.