'Hiç kimseyi öteleştirmeden, barış içinde yaşayalım'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Barışın adresi olacak CHP... Karnı doyan güler yüzlü insanların adresi olacak CHP. Biz istiyoruz ki ülkemizde huzur olsun, insanlar barış içinde yaşasın bizim ülkemizde çocuklar... İstiyorum ki hiç kimseyi ötekileştirmeyelim, herkesi kucaklayalım, herkesle beraber olalım. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, barış içinde beraber yaşayalım" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin sorunlarına iktidarın tamamen kayıtsız kaldığını ileri sürerek, ''Onlar rantın peşindeler, onlar ülkenin rantına talipler. Hepsi köşeyi döndü. AKP'nin genel merkezine bağlanan hortumları keseceğiz, o hortumları halka vereceğim'' dedi.
Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında Kadıköy'de vatandaşları seçim otobüsünden selamladı. Ayrıca bazı esnafı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla sohbet etti. Bağdat Caddesi'nde seçim otobüsünün üstüne çıkan Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile vatandaşlara karanfil attı.
Daha sonra Maltepe'ye geçen Kılıçdaroğlu, burada partisinin düzenlediği mitingde halka seslendi. Kılıçdaroğlu, ''12 Haziran'da haramilerin iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracaklarını'' ifade etti.
Türkiye'de herkesin huzur içinde yaşamasını istediklerini anlatan Klıçdaorğlu, ''Biz, ülkemizde barış içinde, kardeşçe yaşamak istiyoruz, bir çocuğun bile yatağa aç girmediği güzel bir ülke istiyoruz'' dedi.
''Ezildikçe çoğaldık'' yazılı bir pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Baskı var, şiddet var, ezilme var, esnaf siftah yapamıyor. O halde ezildikçe çoğalacağız, çoğaldıkça iktidara gideceğiz. CHP emeklinin, işçinin, sanatkarın, esnafın, ev kadınının, çalışanların partisidir, CHP, halkın partisidir. Yola çıktık mücadele ediyoruz. Bu ülkede huzuru sağlamanın yolu, herkesin karnının doymasından geçiyor, bu ülkede barışı sağlamanın yolu, herkesin çalışmasından, bu ülkede özgürlüğü sağlamanın yolu, herkesin örgütlenmesinden geçiyor. Biz aş ve iş düşünüyoruz; biz, özgür bir toplum istiyoruz; biz, demokrasi istiyoruz; bu güzel ülkede barış içinde yan yana huzurlu yaşamak istiyoruz.''
Türkiye'de pek çok sorun olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Ülkenin sorunlarına iktidar tamamen kayıtsız. Onlar rantın peşindeler, onlar ülkenin rantına talipler. Hepsi köşeyi döndü. AKP'nin genel merkezine bağlanan hortumları keseceğiz, o hortumları halka vereceğim'' dedi.
Kılıçdaroğlu, 9 yıldır AKP'nin ülkeyi yönettiğini, ülkede bütün kesimin mutsuz olduğunu ve hayatından memnun olmadığını öne sürerek, hükümetin icra dairelerinin sayılarını arttırdığına değindi.
Her kesime saygı göstereceklerini, çevreyi koruyacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, ''işsizlerin, çiftçilerin, yurtseverlerin artık AKP'nin oltasına gelmeyeceğini'' belirtti.
''Allah'ına kurban Maltepe''
1 milyon 700 bin çocuğun umudunun söndürüldüğünü savunan Kılıçdaroğlu, ''çocukların şifreli sınav kurbanı olduğunu, çocuklarının geleceğiyle oynanan ailelerin, AK Parti'ye ders vermeleri gerektiğini'' dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, ''Anneler söz veriyor musunuz? Siz söz veriyorsanız, 'Recep'e yol göründü' demektir. Bütün meydanlarda 81 ilde AK Parti'yi silkeleyeceğim. Size önemli bir görev düşüyor, dallarını da siz silkeleyeceksiniz. Silkeliyorum da ezberleri şaştı. Yukarıdan elma armut düşer diye beklemeyin dikkatli olun her an Recep düşebilir'' ifadelerini kullandı.
''Emekliler, enerji tasarrufu yapın, ampulleri gevşet'' yazılı bir pankart okuyan Kılıçdaroğlu, 9 milyon emeklilinin oyunu istedi.
Kılıçdaroğlu, hortumculardan, yalandan talandan temizlenmiş güzel bir Türkiye istediklerini kaydederek ''Kardeş kavgası olmasın istiyoruz, herkes barış içinde huzurlu yaşasın istiyoruz. Hakkari'ye, Muş'a, Bitlis'e gittim, adamların ezberleri bozuldu. Hiç merak etmeyin kimyalarını da bozacağım'' diye konuştu.
Meydanlarda halkçı, devrimci, fakirden, ezilenden, kadın erkek eşitliğinden, özgürlükten yana olan CHP'yi anlattıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, ''Bir şey söyleyeceğim Recep Bey yine bozulacak: 'Allah'ına kurban Maltepe' diyorum'' dedi.
CHP'nin, herkes için var olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''CHP varsa, hem Hakkari için, hem Diyarbakır için var, hem İstanbul hem İzmir için var. CHP, herkes için var'' şeklinde konuştu.
"Cebimi doldurmayacağım"
Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında Kartal ve Pendik'te seçim otobüsünden halkı selamladı. Kılıçdaroğlu, Kartal'da, CHP Gençlik Kolları üyelerince meşalelerle karşılandı.
Pendik'te halka hitap eden Kılıçdaroğlu, burada bir miting yapma planlarının olmadığını belirterek, ''Siz bir korsan miting düzenlemişsiniz. Sağa sola bakın, her an biber gazı gelebilir'' dedi.
Kimseye ayrımcılık yapmayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Size bir sözüm var. Bu ülkede huzur içinde yaşanan bir Türkiye'yi ayağa kaldırmak için yola çıktım. Bu güzel ülkede doğuda, batıda, güneyde, kuzeyde kimseyi ötekileştirmeden bütün yurttaşlarımıza hizmet etmek için yola çıktım'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Siyasete atılırken söz verdim, cebimi doldurmayacağım. Birileri cebini doldurdu. Benim cebimde vatandaşlardan gelen mektuplar var. Ben sizin derdinize çözüm üretmek için yola çıktım; sizin sorunlarınızı aşmak için yola çıktım; herkesin iş, herkesin aş bulduğu bir Türkiye için yola çıktım. Güvencem sizsiniz. Eğer bu ülkede yalan, talan, yoksulluk, yolsuzluk bitsin, herkes onurlu yaşasın diyorsanız düşün peşime, 12 Haziran'da haramilerin iktidarını yıkalım.'' Türkiye'de yoksulluğun arttığını öne süren Kılıçdaroğlu, geleceğe umutla bakmak isteyenlerin adresinin CHP olduğunu belirtti.
'Bunların hiçbir şeyine güvenmeyin'
Kılıçdaroğlu, partisince Bursa Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ''Yeni Cumhuriyet Halk Partisi''nin, ''özgürlük, alın teri'' demek olduğunu ifade eti. Kılıçdaroğlu, ''Yeni CHP''nin, esnaflar, çiftçiler için demokrasi demek olduğunu, ''halkın partisi'' demek olduğunu da belirtti. Hükümeti eleştirerek ''Bunların hiçbir şeyine güvenmeyin, sözlerine güvenmeyin'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Dokuz yılda Türkiye'de, Bursa'da işsizlik azaldı mı'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, miting alanından ''hayır'' seslerinin yükselmesi üzerine, şöyle devam etti: ''Peki Allah aşkına işsizlik arttı, yoksulluk arttı, çiftçi ürettiğinin karşılığını alamıyor, esnaf Bağkur primi yatıramıyor. Peki kim köşeyi döndü? Halkın iktidarında köşeyi halkın kendisi dönecek, halk dönecek, halk zenginleşecek. Ben onların ne yaptığını çok iyi biliyorum. Aranızda sanıyorum çiftçi kardeşlerim de var. Süt mü pahalı, bir şişe su mu daha pahalı? Su mu daha pahalı. Niye su daha pahalı? Üretici, alın terinin karşılığını almazsa bu ülkede üretim olmaz. Sanayici ürettiğinin karşılığını alamıyorsa bu ülkede kalkınma olmaz. Huzurun adresi CHP'dir.''
Kılıçdaroğlu, ''Bursa seninle gurur duyuyor'' tezahüratı üzerine, ''Umuyorum ve arzu ediyorum 12 Haziran'da bütün Türkiye Bursa ile gurur duyacak. Bursa'yı kucaklayacağız'' karşılığını verdi. CHP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Barışın adresi olacak CHP... Karnı doyan güler yüzlü insanların adresi olacak CHP. Biz istiyoruz ki ülkemizde huzur olsun, insanlar barış içinde yaşasın bizim ülkemizde çocuklar... İstiyorum ki hiç kimseyi ötekileştirmeyelim, herkesi kucaklayalım, herkesle beraber olalım. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, barış içinde beraber yaşayalım. Kardeşiniz Kemal, AKP'nin gövdesini silkeliyor. Arada bir düşenler var değil mi? Burada size bir görev düşüyor. Siz de dallarını silkeleyeceksiniz. Söz mü? Ama dallarını silkelerken ağaçtan bir elma düşer, meyve düşer diye beklemeyin, dikkatli olun hemen Recep düşebilir.''
'AKP Bursa'ya ne yaptı?'
Kılıçdaroğlu, Bursa'nın tarihi kimliği olan, sanayinin kalbi olan, üniversitelerin kalbi bir kent olduğunu söyledi. Yenilikçi bir kent olan, yiğit insanların yaşadığı Bursa'nın, Bursaspor'un bulunduğu bir kent olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Yolda gelirken sordum arkadaşlarıma; AKP Bursa'ya ne yaptı? Bir şey yapmadı mı? Hiçbir şey mi yapmadı? Son 9 yıl içinde kazmayı vurup bitirdiği bir tek iş olmadı doğru mu? Bir şey söyleyeyim mi? İcra dairelerinin sayısı 9'dan 20'ye çıkmış. Yani bir şey yapmadı değil, icra daireleri yapmış. Niye artar icra dairelerinin sayısı? Vatandaş gırtlağına kadar borçtadır, esnaf, çiftçi borçtadır. Alacağı takip edilecek, icra dairesinin sayısını artıracaklar. Siz biliyor musunuz, 9 yılda Türkiye'de kaç yere hapishane yapıldı? 49 yere hapishane yapıldı. Allah aşkına, 49 hapishane yerine 49 fabrika kurulsaydı, insanlar oraya girseydi, çalışsaydı, üretseydi, evine ekmek götürseydi ne olurdu? AKP'nin adaletidir bu. Onlar, hapishane sözü veriyor, yeni Cumhuriyet Halk Partisi, fabrika sözü veriyor.''
'Poliklinikte tedavi olan çocuk icralık oldu' pankartı
Yeni Cumhuriyet Halk Partisi'ni, ''özgürlük, alın teri, esnaf, çiftçi, demokrasi'' şeklinde tanımlayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bir pankart var: Hayaldi gerçek oldu. Poliklinikte tedavi olan 6 yaşındaki çocuk icralık oldu. Belgesi orada. Bunların hiçbir şeyine güvenmeyin, sözlerine inanmayın. 9 yıldır iktidardalar, işsizlik azaldı mı? Bursa'da işsizlik azaldı mı? Allah aşkına işsizlik arttı, yoksulluk arttı, esnaf Bağ-Kur primini bile yatıramıyor. Kim köşeyi döndü.? Halkın iktidarında köşeyi halkın kendisi dönecek. Köşeyi halk dönecek, halk zenginleşecek. Ben onların ne yaptığını çok iyi biliyorum. Aranızda sanıyorum çiftçi kardeşlerim var; bir şişe süt mü pahalı, bir şişe su mu, su daha mı pahalı? Nasıl oluyor bu, su daha pahalı? Demek ki, suyu besliyorsunuz siz. Eğer üretici alın terinin karşılığını alamazsa bu ülkede üretim olmaz, sanayici ürettiği ürünü satamazsa ülkede kalkınma olmaz. Eğer işsizlik var, insanlar yatağa aç giriyorsa ülkede huzur olmaz.''
''Huzurun yolunun, herkesin çalışması, kazanması, herkesin evine helal ekmek götürmesi, barışın içinde yaşaması'' olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun adresinin CHP olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, bütün Türkiye'yi adım adım, sokak sokak, il il gezdiğini anlatarak ''Hakkari'ye de gideceğim, Bursa'ya da Diyarbakır'a da Edirne'ye de gideceğim, Urfa'ya da gideceğim, İzmir'e de. Gezeceğim Türkiye'yi. Barışın adresi olacak Cumhuriyet Halk Partisi, kardeşiliğin adresi olacak. Cumhuriyet Halk Partisi, karnı doyan güler yüzlü insanların adresi olacak'' dedi.
'Tencerede kalmadı aş...'
''Kardeşiniz Kemal AKP'nin gövdesini silkeliyor'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Sadece bana değil size de görev düşüyor. Siz de dallarını silkeleyeceksiniz. AKP'nin dallarını silkelemeye söz mü? Dallarını silkelerken 'işte bu ağaçtır bir tane elma düşer, bir meyve düşer' diye beklemeyin, dikkatli olun her an Recep düşebilir. O'nu düşüreceğiz, mücadele edeceğiz, demokratik yollardan mücadele edeceğiz. Sandığa gideceğiz, 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umudunu söndüren AKP iktidarından hesap soracağız. Bir pankartımız var: Tencerede kalmadı aş, yiyor doymuyor yandaş, ah uyan artık vatandaş... Mesele yok. Ben, bu ülkede huzuru ve barışı isterken, çocuklarımızı aileleri düşünüyoruz. Resmi rakamlara göre bu ülkede 12 milyon 715 bin yoksulumuz var. Her dört çocuktan biri yatağa aç giriyor. Eğer 2,5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölüyorsa o ayıp, Ankara'da yan gelip yatanlara aittir. Bir anne 'dört çocuğuna sabah kahvaltısı veremedi' diye intihar ediyorsa o dert, Kemal Kılıçdaroğlu'nun derdidir, ayıp da Ankara'da yan gelip yatanların ayıbıdır. Manisa'da bir gazimiz, evinde, yatağında açlıktan ölü bulunuyorsa o ayıp, Ankara'da oturup ahkam kesenlerin ayıbıdır. Buna aile sigortası ile son vereceğiz. Geliri olmayan veya asgari ücretin altında olan her aileye, her ay en az 600 lira para yatıracağız, onu namerde muhtaç etmeyeceğiz. Makarnaydı bulgurdu son, parayı vereceğiz, gidip alışverişini yapacak.''
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kalabalığa ''Emeklilerin durumu nasıl?'' diye sorduğu konuşmasını, şöyle sürdürdü: ''Emeklilerin durumu iyi değil mi? Recep Bey'e göre emeklilerin durumu iyi, yaz tatillerini Kanarya Adaları'nda geçiriyor. İnanmadınız mı ama Recep Bey Zonguldak'a gitti, 'Zonguldak Üniversitesini de ben kurdum' dedi. Yarın öbür gün, 'Orta Doğu Teknik Üniversitesini de biz kurduk' diyecek. Size sözüm var emekliler: 9 milyon emeklinin 9 milyonunun oyunu istiyorum, bir fire bile istemiyorum. 9 milyon oy verin, size onurlu bir yaşam vadediyoruz.''
Kılıçdaroğlu, ''Emekli yurttaşlarımdan gerçekten de hiçbir fire vermeden, hepsinin oyunu istiyorum. Emeklinin derdini, sorununu biliyorum, yıllar yılı çalıştığını biliyorum, intibak yasasını çıkaracağım, değişik şekilde emekli olan ama haksızlığa uğrayan emeklinin haksızlığını gidereceğim'' dedi.
'Çalışan bir insan cezalandırılır mı?'
Kılıçdaroğlu, esnaf emeklilerin aylıklarından kesilen yüzde 15'lik prim kesintisini kaldıracaklarını vurgulayarak, ''Çalışan bir insan cezalandırılır mı, AKP cezalandırır. 'Niye çalışıyorsun?' diyor. Çalışıyor, emekli aylığından yüzde 15 kesiliyor. Bunları kaldıracağım. 'Ben kaldıracağım' diyorum, 'parayı nereden bulacaksın?' diyor. Buradan söylüyorum Ankara'dan duysun; AKP Genel Merkezine bağlanan hortumları keseceğim. Aramızda gençler var. Geleceğimiz olan gençler, umudumuz olan gençler. Siyasete ısınan gençler. Sizi seviyoruz, gençleri seviyoruz, gençlere inanıyoruz, siz umudumuzsunuz'' dedi.
''Recep Baba'nın çiftliği, ithal yem 800, süt 500 lira'' yazılı pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Yemi de biliyorum, elektriği de, borçlarını da biliyorum, esnafın icrasını biliyorum, çiftçinin yüzde 65'inin icrada olduğunu biliyorum. Bütün sorunları biliyorum. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi, önce sorunları saptadı sonra çözümleri getirdi. Yoksulluğu mu bitireceğiz, çiftçi mi rahat edecek, esnaf mı rahat edecek, gençlerin askerlik sorunu mu var? Çözümümüz var. Nerede sorun var orada Cumhuriyet Halk Partisi var, nerede rant var orada AKP var. Gençlerin askerlik sorunu var. Gençlerin askerlik sorununu 3 aşamada çözeceğiz. Askerlik süresi gelip askere gitmeyen gençlerimiz için bedelli ve bedelsiz askerliği getireceğiz. Durumu iyi olanlardan bedel alacağız. Durumu iyi olmayanlardan bedel almayacağız. Askerliği önce 9, sonra aşamalı olarak 6 aya indireceğiz. Ordumuz daha küçük, daha dinamik, daha atak ve güçlü hale gelecek. 'Gençlerin askerliği 9 aya inecek' dediğim zaman Recep Bey'in itirazı geldi; 'Memleketi kim savunacak?' diye. Senin oğlun 21 gün Burdur'da askerlik yaparken 'memleketi kim savunacak' diye aklına gelmiyor, vatandaşın oğlu 9 ay askerlik yapacak, 'Efendim memleketi kim savunacak?' diyor. Hiç merak etme Recep Bey, ülke savunulacak konuma gelirse, bırak 9 ayı, gerekirse 9 yıl askerlik yaparız biz. Biz, ülkemizi seviyoruz.''
Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP'ye oy vermeyeceğim, çünkü halen bir beynim var, oyum CHP'ye'' yazılı pankartı okuduktan sonra, ''Önümüzdeki sorunları aşmak için, Türkiye'nin geleceği için, çocuklarımız için, güçlü Türkiye için, yolsuzluklardan arınmış bir Türkiye için, geleceğe güvenle bakan, hortumlanmayan Türkiye için hepimizin birleşmesi lazım. Bütün yurttaşlarımın dünya görüşüne, siyasi görüşüne saygım var ama ülke yol ayrımında. Demokrasi konusunda, özgürlükler konusunda, pek çok alanda bizim yeni bir Türkiye'yi ayağa kaldırmalıyız. Huzurlu, karnı doyan, sanayisi gelişmiş Türkiye'yi ayağa kaldırmamız lazım'' dedi.
'Türkiye'yi ayağa kaldırmak istiyoruz'
Kılıçdaroğlu, yurttaşlardan 12 Haziran'da sandığa gitmelerini ve oylarını CHP'ye vermelerini istedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte bu ülkeye hizmet eden insanları karaladığını ve kötülediğini öne süren Kılıçdaroğlu, ''Kimisi hayatta, kimisi hayatta değil, ama her yerde şunu söylüyorum: Kim taş üstüne taş koyduysa, kim bu ülkeye hizmet ettiyse herkese saygım var, herkesin başımın üstünde yeri var. Biz geleceğe bakıyoruz. Türkiye'yi ayağa kaldırmak istiyoruz'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, KOBİ'ler için de bir projeleri olduğunu, KOBİ'lerin ne kadar vergi, ne kadar sigorta primi öderlerse onun karşılığında o kadar sıfır faizle kredi alacaklarını anlattı.
Böylece üretimin artacağını, devletin vergisini, SGK'nın da primini alacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, aynı şekilde istihdamın artacağını ve Türkiye'nin yeni bir başlangıç yapacağını kaydetti.
'Ben kameraya düşkün değilim, tam tersine kameralardan ürkerim'
''Recep Bey çıkıyor meydanlara, aleyhimde bir sürü şey söylüyor. Söyleyebilir, dilin kemiği yok'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama ben diyorum ki: Kendine güveniyorsan gel arkadaş. Devletin valisi senin elinde. Bak Bitlis Valisi gitmiş esnafa demiş ki 'Gelin AKP'ye oy verin'. Artık o devletin değil, hükümetin valisi. Arabasında Türk bayrağını değil, AKP bayrağını taşıması lazım. Onun için diyorum ki, valiler senin emrinde, müsteşarlar senin emrinde, gel arkadaş neyi buluyorsan gel. Tek başıma geleceğim. Recep Tayyip Erdoğan, onun istediği televizyon kanalında, onun istediği gazetecilerle, arzu ederse bütün Bakanlar Kurulunu alıp gelsin, Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi? Çıkamaz. Niye çıkamaz? Ben size söyleyeyim. Bir, benim karşıma çıkabilmesi için geçmişinin temiz olması lazım. İki, kul hakkı yememesi lazım. Üç, mangal gibi yürek lazım. Diyor ki, 'efendim kameraya çok düşkün'. Ben kameraya düşkün değilim, tam tersine kameralardan ürkerim. Ama arzu ediyorsa, Bursa burada, meydan da burada. Arzu ederse buraya da gelir, Bursalıların önünde yüreklice konuşuruz. Eğer bir ülkenin başbakanı, anamuhalefet partisi liderinden korkuyorsa o başbakanlık yapamaz. Her yerde söyleyeceğim bunu. Her ortamda söyleyeceğim bunu. Hem demokrasiden söz edeceksin, tartışmaya çıkmaktan korkacaksın. Onu aşağıya indireceğim kartallar gibi.''
'Bir tarafta rant, bir tarafta halk'
''AK Parti'nin rantın adresi'' olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, CHP'nin ise ''halkın partisi'' olduğunu savunarak, şunları söyledi: ''Bir tarafta rant, bir tarafta halk, bir tarafta insanlar, bir tarafta para. '2,5 aylık Kübra açlıktan öldü' diyorum, 'yoksulluğu bitireceğim' diyorum. O diyor ki, 'Kemal Kılıçdaroğlu, herhalde Merkez Bankasındaki paraya gözünü dikti'. Ya gözünü para doyursun. 'Ben çocuklar açlıktan ölmesin' diyorum. Benim derdim insan, onun derdi para. Ne diyeceksiniz buna.'' Çiftçi, emekli, esnaf ve işçilere seslenen Kılıçdaroğlu, ''halkın iktidarını'' el ele vererek birlik ve beraberlik içinde kuracaklarını, bu doğrultuda yoksulluğu ve yolsuzluğu bitireceklerini ifade etti.
Yeni CHP
Proje açıkladıklarında AKP'nin savunmaya geçtiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Eskiden derlerdi ki, 'Ya şu yeni CHP ne oldu? Eski CHP sadece eleştirirdi. Yeni CHP adam gibi eleştiriyor, adam gibi öneri getiriyor'. Yeni CHP bu, unutmayın. Genç, dinamik, geleceğe umutla bakan, halka güvenen, halka güven veren, halkın iradesine saygı duyan, halkın sorunlarına kilitlenen ve çözüm üreten bir partidir. Yeni CHP kadınların, gençlerin, yaşlıların, halkın partisidir. Yeni CHP, 2B sorunu yaşayan çiftçilerin de partisidir. Onların sorununu çözeceğiz. 2B ile ilgili projemizi hazırladık. Bizim efsane bir genel başkanımız vardı. 'Toprak işleyenin, su kullananın' derdi. Hiç meraklanmayın 2B'yi çalıştıranlar, 2B'ye ekenler, 2B'den ürün elde edenler, korkmayın o topraklar sizindir, tapusu da sizin olacaktır.''
'Sizin için çalışacağım'
Mitingin ardından, merkez Nilüfer Belediyesi tarafından Fethiye Mahallesinde yaptırılan meydan ve hizmet binasının açılışına katılan Kılıçdaroğlu, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in çalışkan bir belediye başkanı olduğunu ve kent insanı için çalışmak istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, kendisinin de Türkiye için çalışmak istediğini ifade ederek, ''Sizin için çalışacağım. Bu güzel ülkede, hepimizin barış içinde yaşayabileceği, hepimizin özgürce düşünebileceği, komşusuna 'merhaba' diyebileceği, çatık kaşlı insanların olduğu bir ülke değil, güler yüzlü insanların olduğu bir ülke için çalışacağım. Herkesin aşının işinin olduğu bir ülke için, her evde mutluluğun olduğu bir Türkiye için, en önemlisi cebini değil, halkı düşünen bir siyaset için buradayız'' diye konuştu.
Herkesin geçmişte şu veya bu partiye oy vermiş olabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Geçmişte bu ülkeye hizmet etmiş çok değerli insanlar var. Bunların hepsini saygıyla selamlıyorum. Kim taş taş üstüne koyduysa onlara minnet borçluyuz. Kötülemekle bir yere varılmaz. Geçmişe değil geleceğe bakacağız. Ben Sayın Erdoğan'ın yaptığı gibi geçmişi kötüle, 'şu, şunu yaptı, bu, bunu yaptı', Allah aşkına bu millet artık bunlardan bıktı. Gelecekte ne yapacağız? Sen çık onu söyle. 12 milyon 715 bin işsizimiz var bu ülkede. Bunlar bizim insanlarımız. Bizim annelerimiz, babalarımız onlara da sahip çıkacağız. Bir yerde işsizlik, yoksulluk olursa huzur yoktur... Unutmayın bu Kemal sizin Kemal'iniz. Sizin için çalışacağım.''
'Recep Bey'in tesisine benzemeyecek'
Kemal Kılıçdaroğlu, İhsaniye Mahallesi'ndeki ''Kent Meydanı Projesi''nin içinde yer alan Nilüfer Belediyesi hizmet binasının da temelini attı. Buradaki konuşmasında da kentliliğin farklı bir şey olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, kentli olmanın her gün gazete okumak, tiyatroya, sinemaya gitmek, komşusunun sorununa ortak olmak anlamına geldiğini söyledi. ''Kentli olmak meydan demektir'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Meydanlarda gençler enerjilerini boşaltırlar. Kentli olmak sabah kahvaltısında aileyle birlikte huzur içinde kahvaltı yapmak demektir. Bunları yapacak olanlar ise belediye başkanlarımızdır. Daha önce de yüzme havuzu gibi tesislerin temelini attık. Hemen şunu söyleyeyim, bizim atacağımız tesisin temeli, Recep Bey'in tesisine benzemeyecek. Biliyorsunuz 'O, Mardin'e gidip yetmiş sekiz tesisi hizmete açtı' dediler. Ben de arkadaşlara talimat verdim, 'Yahu yetmiş sekiz tesis nedir?' diye, öğrendik, meğer bir okulun badanası, boyası yapılmış, böylece tesisi açmış oluyor. Hatta daha ilginci var, kloru önlemek için musluğa bir alet takıyorlar, onu da tesis olarak kabul etmişler, hizmete açmışlar. Ama bizimkini medya görüyor, halk görüyor, gayet güzel. Umuyorum bittiği zaman geleceğiz ve bu meydanda hep beraber olacağız.''
Köşe yazarlarıyla kahvaltı etti
Öte yandan; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu sabah köşe yazarlarıyla kahvaltıda bir araya geldi.
Mövenpick Otel'de düzenlenen kahvaltıya, Mehmet Barlas, Fatih Altaylı, Fehmi Koru, Balçiçek İlter, Emre Kongar, Ahmet Hakan, İsmail Küçükkaya'nın da aralarında bulunduğu köşe yazarları katıldı.
Kahvaltıdan basın mensuplarının kısa süreyle görüntü almasına izin verildi. Yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Kılıçdaroğlu, ''Gazeteci arkadaşlarımıza, demokrasi raporumuzu açıkladık. Sanıyorum yarın biraz daha ayrıntılı vereceğiz. Türkiye'nin demokratikleşmesi, özgürleşmesi için her şeyi konuştuk'' dedi.