Herkesin küçük sırları vardır
Filmlerinde sıradan Amerikalıları, Amerikan Rüyası’nı, etik değerleri, gelenekleri, görenekleri eğlenceli, mizah içeren bir anlatımla irdeleyen Frank Capra, Joseph Kesselring’in 1941 tarihli oyunu Arsenic and Old Lace’i sinemaya uyarladı, baş rolde de yıldız aktör Cary Grant’ı oynattı.
Aslı Selçuk1903’te Palermo’nun Bisacquino kasabasında doğan Frank Capra’nın ailesi ABD’ine göç ederek Los Angeles, California’ya yerleşti. Frank’ın çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Hastalığından ötürü yarım kalan askerlik hizmetinden sonra 1920’de Amerikan vatandaşı oldu. Frank Capra, komedilerinde sıradan Amerikalıları, Amerikan Rüyası’nı, ahlak değerlerini, gelenek ve görenekleri anlattı.
Capra’nın en önemli filmleri arasında It’s a Wonderful Life ( Şahane Hayat/1946), Mr. Smith Goes to Washington (Bay Smith Washington’a Gidiyor/1939), You Can’t Take it with You (Para Beraber Gitmez/ 1938), Mr. Deeds Goes to Town (1936), Arsenic and Old Lace (Arsenik Kurbanları/ 1944) yer alır. Arsenic and Old Lace, Joseph Kesselring’in 1941’de yazdığı bir tiyatro oyunudur. Broadway’de sahnelenen oyunda Jonathan Brewster rolünü ünlü oyuncu Boris Karloff oynamıştır ve Jonathan’ı gören herkesin tıpkı Boris Karloff’a benziyorsun diyalogu tam yerini bulmuştur. Karloff bir süre sonra oyundan ayrılınca rolü yönetmen-oyuncu Erich Von Stroheim üstlenmiştir.
Capra’nın, Arsenic and Old Lace’in açılış sekansı “Bu film Brooklyn’de geçen bir Cadılar Bayramı öyküsüdür. Brooklyn’de herşey olabilir, oldu da zaten” yazılarıyla başlar. Brooklyn’in en hoş mahallelerinden birinde dünyadaki en iyi, en tatlı, en dürüst, en yardımsever Brewster Kardeşler otururlar: Abby Brewster (Josephine Hull) ile Martha Brewster (Jean Adair). Kendini Franklin Roosevelt sanan yeğenleri Freddy (John Alexander) onlarla birlikte yaşıyordur. Brewster Kardeşler kurutulmuş gül yaprakları gibidirler, kiralık oda ilanlarına gelen yaşlılara yemek ikram ederler, ceplerine para koyup yollarlar. İnsanlara iyilik ve yardım etmek için bu yolu bulmuşlardır.
Brooklyn’in başka bir yerinde nikah dairesinde ünlü tiyatro eleştirmeni Mortimer Brewster (Cary Grant) halalarının komşusu rahibin kızı Elaine Harper’la (Priscilla Lane) evlenmek üzeredir. Bekarların İncil’ini yazan, bekarlığın sembolüyüm diyen, evlilik karşıtı dört milyon kelime yazan, izlediği her aşk sahnesini eleştiren, evlilik modası geçmiş bir inançtır diyen Mortimer nasıl olduysa Elaine Harper’la evlenir. Niagara Şelaleri’ne balayına gitmeden önce Mortimer halalarına bu müjdeli haberi vermek ister. Abby ile Martha Brewster heyecanla kutlamak için Mortimer’ı beklemektedirler. Nikahtan haberi vardır ama Mortimer’ın sürprizini bozmazlar. Yeni yazdığı Aklı Olan Evlenmesin adlı kitabının notlarını ararken Mortimer salondaki sandığın içinde bir ceset bulur. Beti benzi atar.
Halalarına ‘sandıkta bir ceset var’ der. Halaları ‘evet canım biliyoruz’ derler. Abby hala Mortimer’a ‘Martha ve benim küçük sırlarımızı saklamaya hakkımız var. Bay Hoskins’i kilere gömeceğiz, tıpkı diğerlerine yaptığımız gibi. Bunun Teddy’iyle hiçbir ilgisi yok’ der. Mortimer ne yapacağını şaşırır, halalarını polise ihbar Edemez. Mortimer böylelikle Kilerde 12 cesedin olduğunu da öğrenir. Martha hala “Dört litre mücver şarabının içine bir çay kaşığı arsenik, yarım çay kaşığı kargabüken otu, bir çimdikte siyanür ekliyorum” diyeren Mortimer’a zehirli şarabın tarifini verir. Jonathan bu durumun içinden halalarını nasıl kurtarmaya çalışacağını düşünürken kardeşi Jonathan (Raymond Massey) ile estetik cerrah Dr. Hermann Einstein (Peter Lorre) çıkagelirler.
Yirmi yıldır ortada olmayan, cinayetten, soygundan aranan Jonathan, Abby ile Martha halasının evinde kalıp, onları paravan olarak kullanıp servet kazanmayı tasarlamaktadır. Frank Capra Broadway oyununda Abby ile Martha Brewster, Teddy Brewster’ı oynayan Josephine Hull, Jean Adair ile John Alexander’ı doğrudan doğruya filmine almıştır. Mortimer rolünü yıldız aktör Cary Grant’a vermiş, Jonathan rolü içinde Raymond Massey’i seçmiştir.
Arsenic and Old Lace’te Cary Grant, fiziksel komedide de ne kadar başarılı olduğunu böylelikle herkese kanıtlamıştır. Üstelik Frank Capra bu rol için Bob Hope’u, Jack Benny’yi, Ronald Reagan’ı düşünmüştür, Cary Grant’ın oynamak istediğini duyup Mortimer rolü için onu çağırmıştır. Senaryoyu yazan Julius J.Epstein ve Philip G.Epstein’ın diyalogları unutulmazdır. Hemen hemen tek mekanda geçen kara komedi de tüm oyuncu kadrosu, zamanlama, tempo çok başarılıdır. 1944 yapımı Arsenic and Old Lace aradan 66 yıl geçmesine karşın hala taptazedir, izleyiciyi güldüren, eğlendiren, zamana karşı duran, sinema tarihinin en iyi komedilerinden biridir.