‘Herkesi SSK’li yapacağız'

Oyuncular Sendikası’nın yeni başkanı Meltem Cumbul, tasarılarını Cumhuriyet’e anlattı...

Öznur Oğraş Çolak/Cumhuriyet

“Sendikamızın kuruluş aşamalarından bu yana yapılanları doğru ve başarılı işler olarak değerlendirdim.” Bu sözlerin sahibi Oyuncular Sendikası’nın yeni başkanı Meltem Cumbul... Yeni yönetim kurulu üyeleri ise Tilbe Saran, Yiğit Özşener, Çağlar Deniz, Sercan Gidişoğlu, Candaş Baş, Iraz Yöntem, Özgür Çevik ve Ceyda Düvenci’den oluşuyor. Geçenlerde yeni başkanını belirleyen sendikanın eski başkanı Memet Ali Alabora idi. 3 yıllık bir geçmişi olan Oyuncular Sendikası’nın 1175 üyesi var. Sendikanın önemli bir varlık halini almasındaki başarının, Alabora ve yönetim kurulunun öngörülü yönetimleri ve büyük çabalarıyla gerçekleştiğini söyleyen Cumbul ile sendikanın dününü ve bugününü konuştuk.

En önemli görev

İlk konu başlığınız ne olacak?

Oyuncular Sendikası’nın kurulurken bir temel amacı vardı. Tüm oyuncuları “4A” kapsamına aldırmak. Yani SSK’li yapmak. Bugün de ilk sıradaki amacımız budur. Bunu başarmak için bütün yasal yolları deneyeceğiz. Tüm oyuncuların bu konuda sürekli daha iyi bilgilenmeleri için çalışmalar ve kampanyalar yürütecek, yasal uyarı, diyalog ve yasalar yolu ile gerçekleştirilebilecek her türlü girişimi araç olarak kullanacağız. Bu mücadele içinde bir de “4A” ve “4B” karmaşası ve kargaşasına son vermeye çalışacağız. Şimdiki durumda başrol oyuncuları ve figüranlar SSK’li olamıyor ve 4B, yani Bağ-Kur’lu olup “defter tutmaya mecbur mükellef” haline getirilmeye çalışılıyor. Özellikle seslendirme sanatçıları (dublajcılar) bu konuda büyük baskı altında. Bu büyük bir yanlış ve sektörün sosyal güvenlik açısından büyük yara almasının nedeni. Başrol oyuncusunun “patronişçi” ilişkisinin dışına çıkarılması, uzun vadede sektörün sosyal güvenlik açısından kaotik bir durumla karşı karşıya kalmasının ana sebeplerinden biri olacaktır. Bu nedenle bu alanda set ziyaretleri yaparak, elimizdeki iletişim araçlarını koordineli bir biçimde harekete geçirerek 4A, 4B, 4C karmaşasını sonlandırmayı en önemli görevimiz olarak görüyoruz.

Gönüllü müfettişler

Sendika bir önceki yönetimde “Bu Sette Çocuk Var” başlıklı bir kampanya yürüttü. Bildiğimiz kadarıyla bir yasa taslağı
da çıktı...

Çocuk işçilerle ilgili her türlü çalışmamızı bitirdik. Hükümet ve Uluslararası Çalışma Örgütü’ndeki muhatapları ile birlikte yürütülen bu çalışmada evet bir yasa taslağı da çıktı. Şimdi bu yasanın çıkmasını sağlamak için girişimleri sürdüreceğiz.

Ve, son günlerde meydana gelen bir ölümle yeniden gündemde, “farkına varılan” vahim bir durum da bizim en önde gelen sorunlarımızın boyutunu gösteriyor:

Set kazalarında yaşanan ve ölüme ve yaralanmalara sebebiyet veren kötü iş ve çalışma koşulları. Yani İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanı. 1 Mayıs 2012’de gencecik Selin Erdem’i yitirdik. Mahkeme bunun bir “trafik kazası” olduğuna hükmetti.

Aile dik duruyor ve kararlı. Bu konuda Sine-Sen’le birlikte hak arayışımızı sürdürüyoruz. Bu alan da öncelikle ele alacağımız, sürekli bilgilendirme çalışmaları yapacağımız ve her türlü yasal yolla iyileştirmeye çalışacağımız bir alan. Bu alanda çok güzel bir gelişme “gönüllü müfettişler” oluşumu.

TÜSAK yasa tasarısı

Oyuncular Sendikası’nın TÜSAK yasa tasarısına karşı birçok girişimi oldu, bundan sonra nasıl bir çalışma sürdüreceksiniz?

TÜSAK, kurumları, daha da somut olarak devlete bağlı sanat kurumlarını ilgilendiren bir konu. Ancak şöyle bir şey oldu: Biz konu üzerinde çalışmalarımızı yürüttük ve konunun ana muhatabı olan Kültür Sanat Sen, Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV),
Tiyatro Oyuncuları Derneği (TODER), Tüm Bel Sen gibi birçok kardeş kuruluşa bilgilendirme desteği verdik. Ancak basında biz de bu konu ile ilgili olarak
çok anıldık.

TÜSAK konusu bizim potansiyel ve reel üye tabanımızı doğrudan ilgilendiren gelişmelere yol açabilecek kritik bir olgudur. Bu gerçekleri göz önünde tutarak ve gelişmeleri çok yakından izleyip değerlendirerek bu konuya ilişkin güncel ve stratejik tutumlar geliştirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Devlet Tiyatroları’nın da yaşayan tüm kültür ve sanat varlıkları gibi, yapılan yasal düzenlemelerle ileriye doğru gitmesi ve gelişmesi beklenirken TÜ- SAK, bu sürecin yönünü geriye doğru değiştiriyor.

Bu konuda son olarak şunu eklemeliyim:

TÜSAK ile ilgili yasayı İngilizceye çevirerek Uluslararası Oyuncular Federasyonu’na (FIA) ilettik. Onlar bu mesele ile çok ilgilendiler
ve şu anda da üzerinde çalışmaktalar.

 

Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan'lı Water Diviner Fragmanı Yayınlandı