Herkes için delil olan TUSKON’a değil

Birçok FETÖ davasında delil olarak kabul edilen MASAK raporları, gizli tanık anlatımları, “ByLock” raporları, Bank Asya hesap dökümleri TUSK ON iddianamesinde delil olarak kabul edilmedi

Seyhan Avşar

Gülen cemaatinin iş dünyasındaki örgütü olduğu bilinen TUSKON ve üye şirketlerinde yönetici ünlü işadamları ile tahliyesi kamuoyunda büyük tartışma yaratan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın da aralarında bulunduğu 86 şüpheli hakkında hazırlanan FETÖ iddianamesinin “yeterli delille irtibatlandırılmadığı” için iade edildiği ortaya çıktı. Gazetemize yönelik susturma operasyonu dahil birçok FETÖ dosyasında haberler, köşe yazıları suç delili olarak gösterildi. Bazı FETÖ dosyalarında atılan bir tweet ya da yalnızca Bank Asya’da hesap açmış olmak bile tutuklanmak için yeterli delil olarak kabul ediliyor. Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, bir fotoğraf karesinde, ceketinin düğmesinin ilikli olması nedeniyle aylardır tutuklu yargılanıyor.

FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, kapatılan TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu 3’ü firari, 39’u tutuklu toplam 86 sanığa yönelik iddianame İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 22 Mayıs’ta savcılığa iade edildi. Mahkeme, iddianameyi, CMK uyarınca, “kamu davasını açma görevine aykırılık” ve “Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenmediği” gerekçesiyle iade etti. Ancak savcılık da mahkemenin iade kararına itiraz etti. Savcılık, iddianamenin delillerle yeterli şekilde irtibatlandırıldığını ve iadenin usul ve yasaya uygun olmadığını belirti.

İddianamede hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istenen Ömer Faruk Kavurmacı’nın sağlık sorunlarını gerekçe göstererek tahliye talebinde bulunması üzerine nöbetçi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce 4 Mayıs’ta tahliyesine karar verilmişti. İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliği Kavurmacı’nın Özel Acıbadem Hastanesi tarafından düzenlenen 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporunu esas alarak “epilepsi” ve “uyku apnesi” rahatsızlıklarının “telafisi güç bazı zararlara neden olacağı” gerekçesiyle tahliyesine kararı verdi. İade edilen iddianamede ayrıca MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile “Boran”, “Demir” ve “Berat” kod adlı gizli tanık anlatımları, “ByLock” raporları, Bank Asya hesap dökümleri de delil olarak yer almıştı.

Avukattan sorular

Avukat Serkan Günel, iade kararını şöyle değerlendirdi: “Ömer Faruk Kavurmacı o ya da bu nedenle bu eksik iddianameden tahliye oldu ve özgürlüğüne kavuşmuşsa iddianamenin diğer tutukluları mahkeme ve savcılık arasındaki bu çekişmenin kurbanı mı olacak? Yoksa tüm bu yaşananlar Kavurmacı’nın teamüle aykırı tahliyesinin kamuoyuna yansıyan tepkisini soğutma amaçlı zaman kazanmaktan mı ibaret? FETÖ iddianameleri genelde az sanıklı ve pek çok mahkemeye dağılmış şekilde görülüyor. Peki tüm bunlarda daha benzer neler yaşanıyor? Tutukluluk veya özgürlük için bir standart var mı? Davaların içeriğine, kimin yargılandığına bakmadan peşinde koşmamız gereken tek şeyin bu olduğunu düşünüyorum.”

Erdoğan: Yargıyla alakalı

Öte yandan, Brüksel’e giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, havalanında yaptığı basın toplantısında, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “FETÖ’nün siyasi ayağının temizlenmediği” eleştirisine karşılık, “Kimse söyle. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin damadı ile ilgili konu, beraatına karar verilmemiş, denetimli serbestlik denilmiş. Yargıyla alakalı bir sorun. Bunu, siyasi partinin içinde konumu, görevi, yeri olmadığı halde AK Parti’ye fatura kesmeye kalkmak, kimsenin haddi değil. Önce bunlar kendi işleri ile uğraşsınlar. Onları temizlesinler” ifadelerini kullandı.