Herakles doğduğu topraklara döndü

İsviçre’nin Cenevre Gümrüğü’nde 2010 yılında ele geçirilen, Anadolu kökenli (Perge) Herkül lahdi doğduğu topraklara döndü.

SELDA GÜNEYSU

İsviçre’nin Cenevre Gümrüğü’nde 2010 yılında ele geçirilen, Anadolu kökenli (Perge) Herkül lahdi doğduğu topraklara döndü. Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Antalya Müzesi’nde ziyarete açılışını yaptığı heykelle ilgili olarak “Bakanlık olarak ilgili bütün birimlerimizce hafiye gibi çalışarak kaçırılan eserlerimizin peşindeyiz” dedi. 235 santimetre boyunda ve 112 santimetre genişliğinde olan lahid, 3 ton ağırlığında. Arkeoloji literatüründe “Torre Nove” olarak adlandırılan tipte “Küçük Asya Lahit” grubuna giriyor. Antalya’nın Aksu ilçesi sınırları içerisinde yer alan Perge antik kenti nekropolünde kaçak kazılarla bulunarak yurtdışına kaçırıldı. Lahid üzerinde Herkül’ün 12 farklı duruşu tasvir ediliyor.

‘İspatla mükellefler’

Bakan Kurtulmuş, dün bir törenle heykelin gösterime açılışını yaptı. Açılışta bir konuşma yapan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, “Bizim en büyük zorluğumuz taraf olduğumuz UNESCO Anlaşması’nda 70 yıl öncesi kaçırılan eserlerin ülkelerden kaçırıldığına ispat mükellefiyetinin ilgili ülkeye düşmesi. Burada son derece zor şartlar altında ülkemiz, bakanlığımız gerek yasal, gerek müzakereler yoluyla bu süreci devam ettirmektedir” dedi.

‘Hafiye gibi çalışıyoruz’

Kurtulmuş da açılışta yaptığı konuşmada özetle şunları kaydetti:

“Herakles 60’larda Perge’de tarihi alanlardan bir şekilde kaçırılarak yurtdışına götürülmüş binlerce eserden sadece birisi. Bir tarihi eseri ne şekilde olursa olsun yerinden almak hoş görülemez. İlgili eserini çalındığı yerden geri döndürülmesi insanlığın gereğidir. Bunlar kolay olmuyor. Bakanlık olarak ilgili bütün birimlerimizce hafiye gibi çalışarak kaçırılan eserlerimizin peşindeyiz. 15 ülkeden 57 eserin peşindeyiz. Lahid 2011’de İsviçre’de bulundu. Görüşmeler sonucu Perge’ye ait olduğu ispatlandı. Buraya getirildi. Bu süreçlerde emeği geçenlere, bakanlara teşekkürü borç biliyorum. Dünyanın en zengin toprakları üzerinde oturuyoruz. Belki altınımız, petrolümüz, doğalgazımız yok ama Allah’a çok şükür her yerinden tarih, kültür fışkıran eşsiz eserlere sahibiz. Bunların farkında olacağız.