"Her vergi kaynağının bir sınırı vardır"

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, dolaylı vergilerin kolay toplanan vergiler olduğunu belirterek, ''Ancak her vergi kaynağının bir sınırı vardır ve o sınıra yaklaşıyoruz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Boyner, İstanbul Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu'nun (İSİFED), TÜRKONFED'e katılım töreni öncesi düzenlenen ''Türkiye Ekonomisinde Fırsatlar-Tehditler, Girişimcilik ve Sivil Toplumun Rolü'' konulu toplantıda, orta ve uzun vadeli öngörülere dayalı vizyon geliştirmenin hem iş dünyası temsilcileri hem de ülke için bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Ümit Boyner, ''Bu nedenle, hükümetimizin dün açıkladığı Orta Vadeli Programı, Türkiye'nin orta vadede diğer gelişmekte olan ülkelere göre fark yaratması açısından çok önemli buluyoruz'' dedi.

Gelişmiş ekonomilerin yarını bile planlamadaki zorlukları dikkate alınınca, Türkiye'nin önümüzdeki üç yıla yönelik önemli hedeflerinin, makro ekonomik politikaları ve gelişme eksenlerini ortaya koyan bir programın kamuoyuna sunulmasının son yıllarda gelinen ekonomik olgunluk seviyesinin bir başka işareti olduğunu vurgulayan Boyner, şunları kaydetti:

''Elbette, programın hedefleri, temel aldığı varsayımları ve politika önermeleri hakkında farklı görüşler oluşacak. Gerçekten önümüzdeki derinliğine incelenmesi gereken bir doküman. Kimileri bu öngörüleri veya varsayımları doğrulamaya kimileri yanlışlamaya çalışacaktır. Ama, en önemli ihtiyaç, belirsizliğin azalmasına katkıda bulunacak, çıpa niteliği taşıyan bir program olduğundan, daha önceki dönemde de olduğu gibi, bu belge iyi bir tartışma zemini sağlıyor ve başlangıç oluşturuyor.''

Belirsizlik azaltıcı bir çıpa olduğu kadar, orta vadeli programın, hükümetin politika önceliklerini bütünlüklü bir biçimde sunmasının da kendileri için önem taşıdığını belirten Boyner, ''Katkıda bulunmalıyız. Dinamik ve etkin bir şekilde katkıda bulunmak zorundayız diye düşünüyoruz'' dedi.

''Elini taşın altına koyanların bu diyalog içinde olmalarını çok önemsiyorum''


Kendileri açısından diğer önemli gelişmenin büyüme hedefine odaklanan ve kamu maliyesinde disiplin öngören makro politikaların yanı sıra bugüne kadar vurgu yaptıkları yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik bir çok mikro reform alanlarının programda geniş bir yer bulması olduğuna işaret eden Boyner, bu çerçevede, istişare kanallarının açık tutulması sayesinde, ekonomi hayatında ortak aklın daha fazla yer bulmaya başlamasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Ümit Boyner, ''TÜSİAD gibi bütün gönüllü, bağımsız iş derneklerinin de bu istişarenin içinde etkin bir şekilde yer almak üzere çalışmaya davet etmek, hatta bunu teşvik etmek istiyorum. Bu çok önemli. Orta vadele programın gerçekleşmesinde etkili olacak olan biz girişimcilerin, elini taşın altına koyanların bu diyalog içinde olmalarını çok önemsiyorum'' diye konuştu.

Ümit Boyner, özellikle, iş ortamının iyileştirilmesi, kayıtdışı ile mücadele, enerji verimliliği, enerji piyasasında rekabetin arttırılması, çevrenin korunması, kentsel gelişim, ARGE ve inovasyonun ekonomiye yayılması, işgücü piyasası reformları ve beşeri sermayenin geliştirilmesi konularının programda geniş bir şekilde yer bulmasının, işdünyası temsilcilerini, ortak bir akılla geleceğin ilk 10 ekonomisi olma yolunda umutlandırması, ama takip etmeleri gerektiğini kaydetti.

Program üzerinde çalışmaya devam edeceklerini, programın, bütünlüğünü, içsel tutarlılığını ve temel hedeflerin diğer ekonomik aktörlerin hedefleri ile uyumluluğunu derinlemesine analiz etmeye tüm kesimlerin ihtiyacı olduğunu düşündüğünü dile getiren Boyner, ayrıca, uygulamanın programı nasıl bir sürece sokacağını da dikkatle izliyor olacaklarını söyledi.

''Yeni ve kapsamlı bir vergi reformu artık çok elzem''

Dün açıklananan vergi oranlarının bu çerçevede bir değerlendirmesini yapmak istediğini ifade eden Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bizim TÜSİAD olarak sürekli gündeme getirdiğimiz bir konu var. Dolaylı vergilerin, toplanan vergilerin büyük bir bölümünü oluşturması, özellikle düşük gelir gruplarının zarar görmesine, vergi adaletinin olumsuz etkilenmesine, üstelik vergi tabanının darlığının gözden uzak kalmasına neden olmakta. Dolaylı vergiler kolay toplanan vergilerdir, ancak her vergi kaynağının bir sınırı vardır ve o sınıra yaklaşıyoruz. Kayıt altında olmasının ve anında ulaşmanın verdiği kolaylıkla toplanan vergi gelirleri sürdürülebilir değildir. Orta Vadeli Programda kayıt dışı ile mücadele ana amaçlardan bir tanesi. Hem düşük gelirli grupların refahı, hem vergi geliri dağılımındaki çarpıklığın giderilmesi için yeni ve kapsamlı bir vergi reformu artık çok elzem.

''Programın dikkatli bir takipçisi olacağız''

Program açısından diğer bir tehlikenin, bu zamların özellikle tüketici fiyatları üzerinde oluşturacağı baskı olduğunu söyleyen Boyner, ''Fiyat istikrari ve makroekonomik politikaların öngörülebilirliğinin de bu küresel ortamda kısa vadeli önemini yadsıyamayız. Cari açık konusundaki hassasiyete hepimiz katılıyoruz, paylaşıyoruz. Ama bununla birlikte acil olarak alınan önlemlerin orta vadeli programın bütünlüğünü bozmamasının önemine de dikkat çekmek istiyoruz'' dedi.

Boyner, ''Bu sebeplerden ötürü, ekonomimizin gelecek üç yılına şekil vermeye yönelik bu çabayı içtenlikle desteklerken, programı doğrusu ve eğrisiyle kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz ve dikkatli bir takipçisi olacağız'' dedi.