Her şey yeni başlıyor

HSYK’de üstünlük kuran hükümet, yargıda devam ettireceği operasyonlarda elini güçlendirmek amacıyla yeni partner arayışına girişti. Cemaat ise ‘yıpranmış’ isimleri gözden çıkarttı.

İlhan Taşcı/Cumhuriyet

Hükümet, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Dairesi’nde elini güçlendirerek yargıda hâkimiyeti sağlayabilmek için “hükümete dokunanlar” ve “dokunulmasını önleyemeyenleri” yerlerinden ederken cemaat kanadı da 7 yıldır “yıpranmış” isimleri gözden çıkarttı. Bu çerçevede hükümet son 7 yıldır yürütülen bütün soruşturmaların “kara kutusu” konumundaki İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı’yı, “fiziken var olmayan” mahkemeye başsavcı atadı. Cemaat kanadı ise Balyoz, Ergenekon, Odatv gibi davalarla isimleri sürekli gündeme gelen Fikret Seçen, Ercan Şafak, Cihan Kansız, Savaş Kırbaş’ın alınmalarına fazla direnmedi. Her iki taraf da önümüzdeki günlerdeçıkması beklenen ve yüzlerce hâkim savcıyı kapsayacak olan kararnamede yeni partnerleriyle yola devam edecekler. Yaklaşık 13 bin yargıç ve savcının kaderinin belirlendiği HSYK 1. Dairesi yargı  açısından kilit bir öneme sahip. Hafta başında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “tanışma” amacıyla katıldığı HSYK Genel Kurulu’nda sürpriz bir hamleyle daire üyelerinin yerlerinin değiştirilmesi teklifinin oy çokluğuyla kabul görmesiyle; bakan çocuklarının tutuklandığı, Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ifadeye çağrılmasıyla da hedef tahtasına yerleştirilen yargıda ilk dizayn gerçekleşmiş oldu. Önce “üyelerinyeri değiştirilsin mi”, sonra da “hangi üyelerin yeri değiştirilsin” diye gerçekleştirilen oylama sonucunda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün atadığı isimlerden Bülent Çiçekli ile Ahmet Berberoğlu 1. Daire’den alındı, yerlerine Rasim Aytin Halil Koç getirildi. İbrahim Okur başkanlığındaki 1. Daire Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, Kenan İpek, İsmail Aydın, Teoman Gökçe, Halil Koç ve Rasim Aytin’den oluşmuş oldu. İki yeni üye, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek ve değişime destek veren Hacımahmutoğlu ismi de dikkate alındığında diğer üyelerdestek vermese bile hükümet kanadı 4 üyenin oyuna ulaşmış oldu. Yeni üyeleriyle ilk kararnamesini hazırlayan dairenin bu kararına yalnızca üyelerden Teoman Gökçe muhalif kaldı. Dairedeki durum bu olmakla birlikte Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçildiği genel kurulda tablo biraz daha farklı. Çünkü, HSYK’nin üye yapısında 17 Aralık’tan sonra herhangi bir değişiklik olmadı. Dolayısıyla Başbakan’ın ifade ettiği “paralel yapı” kurulda varlığınısürdürüyor. Bu nedenle gelecek günlerde yapılacak Yargıtay ve Danıştay’a üye seçimlerinde cemaatin ağırlığını koyma olasılığı
bulunuyor.

Belirleyicilik sürer mi?

Hükümetin 1. Daire’de belirleyici etkisi hissedilse de konumunu korumayı sürdürüp sürdüremeyeceği belirsiz. 17Aralık’tan beri yaşananlara bakıldığında, HSYK’nin konumlanması belli bir düzlemde ilerlemiyor. Örneğin HSYK Genel Kurulu, hükümetin 17 Aralık operasyonunu durdurmaya yönelik ilk hamlesi olan Adli Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişikliğin 5’e karşı 13 üyenin oyuyla anayasaya aykırı olduğunu karara bağladı. Bu nedenle Başbakan HSYK’yi hedef alarak “Elimde yetki olsa yargılarım” çıkışını yaptı.