Her daim emekçi

2 milyon çocuk, tarlada, sokakta, fabrikada ev bütçesine katkı sunmak için iş hayatında. Çocuk işçilerin yüzde 80’i güvencesiz. 2017’de 60 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.

Şehriban Kıraç

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ancak bugünü bayram havasında kutlaması gereken milyonlarca çocuk ya fabrikalarda, ya sokaklarda mendil satarak, ayakkabı boyayarak ya da tarlada çalışarak geçiriyor.

Türkiye’de 2 milyonu aşkın çocuk aile ekonomisine katkı sunmak için güvencesiz şekilde emekleri sömürülerek günün en az 8-9 saati çalışmak zorunda. Dünyada ise 5-17 yaş aralığında 151 milyon 600 bin çocuk işçi var. Bunların 73 milyonu yani neredeyse yarısı tehlikeli işlerde çalışıyor. Türkiye’deki 80 milyonluk nüfusun yaklaşık yüzde 30’unu 0-17 yaş grubundaki çocuklar oluşturuyor. 2016 Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışıyor. 2016’da 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bin. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılırken, 150 bini sigortalı. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i güvencesiz çalıştırılıyor.

Strateji gerekiyor

Başbakanlık bu yılı ‘Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı’ ilan etse de bu alanda atılmış bir adım yok. Çocuk işçiliği, yoksulluk ve güvencesizlik zemininde yükselen istihdam stratejilerinin yapısal olarak ürettiği bir sonuç olarak görülmeli. Dolayısıyla çocuk işçiliği ile mücadele bu strateji ile mücadeleden geçiyor.

İşcina yetine kurban gidiyorlar

Çocukların iş hayatında güvencesi olmadığı gibi iş cinayetlerine de kurban gidiyorlar. İş kazalarında hayatını kaybeden çocuk sayısı her geçen yıl artıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, 18’i 15 yaş altında olmak üzere 60’ı çocuk işçi, geçen yıl iş kazalarında hayatını kaybetti. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun çıktığı 2013’ten beri ise en az 260 çocuk işçi can verdi. SGK verilerine göre, Türkiye’de büyük çoğunluğu 15-18 yaş arasında olan yaklaşık 1 milyon 200 bin çırak işçi bulunuyor. Öte yandan turizm sektöründe çalıştırılan stajyer ve çıraklar ile 15 yaş altı mevsimlik tarım işçileri de resmi olarak “çocuk işçi” sayılmıyor. Türkiye’de çocukların yoksulluk oranı yüzde 25.3 iken, AB’ye üye ülkelerle karşılaştırıldığında yoksulluk oranı en fazla olan ülke konumunda. Betam’ın, 2016 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyon 510 bin çocuk şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşıyor. 2015’ten 2016 yılına Batı Anadolu, İstanbul, Orta Anadolu, Doğu Karadeniz ve Akdeniz bölgelerindeki çocukların yoksunluk oranlarında büyük artışlar göze çarpıyor. Bu artışlar büyük oranda ısınamama, kısmen de beslenme ihtiyaçlarını giderememe ve beklenmeyen harcamaları karşılayamamaktan kaynaklanıyor. Güneydoğu Anadolu’da çocukların yüzde 47’si, Ortadoğu Anadolu’da yüzde 37.3’ü, Akdeniz’de ise yüzde 36’sının yaşadıkları haneler yeterince ısınamıyor.

Haftada 54 saat mesai

Türkiye genelinde ekonomik işlerde çalışan çocukların haftalık ortalama fiili çalışma süreleri son derece yüksek. 6-17 yaş grubundaki çocukların haftalık ortalama fiili çalışma süresi 40 saatti bulurken, bu süre 15-17 yaş grubundaki çocuklar için 45.8 saattir (ortalama haftalık fiili çalışma süresi 6-14 yaş grubundaki çocuklar için 28 saat). Erkek çocuklar haftada ortalama 43.2 saat çalışırken, kız çocuklar 33 saat çalışıyor. Ancak en trajik süreler okula devam etmeyen çocuklar için görülüyor. Haftalık ortalama fiili çalışma süresi okula devam etmeyen çocuklar için 54.3 saati bulunuyor. DİSK-AR’a göre, 2012’de yasalaşan 4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşı 6-13 yaş aralığına çekildi. Bu durumda ortaokulun bitiş yaşı aynı zamanda çocuk işçiliğinin yaygınlaşma yaşını fiilen 13’e düşürdü. Yine esneklik başlığı altında evden ve uzaktan çalışmayı yasal hale getirme çabası ev içinde çalışan 8 milyon çocuğu doğrudan ilgilendiriyor.