‘Her Bienal bir mucizedir’

Eylülde açılan ve çoğunluğu genç, 450 bin kişinin gezdiği İstanbul 16. Bienal’i, Maçka Parkı’nda kalan “Çocuklar için Oyun Alanı” eseri dışında bitti.

Yazgülü Aldoğan

Bulmaca soruyorum: İki yılda büyük çabalarla hazırlanan ama iki ayda bitiveren sanat olayı nedir? Cevap: İstanbul Bienali! 16.’sı ne yazık ki taze bitti. Tadı damağımızda kalmakla kalsa neyse, bir de yanında “ah keşke”lerle: “Büyük Ada’dakileri göremedim”, “Pera’ya yeterince vakit ayıramadım.”, “Acaba biraz daha uzun olsa olmaz mı?” Madem ki İstanbul Bienali artık dünyanın en iyi 4 bienali arasında gösteriliyor, Venedik Bienali gibi altı ay olmasa da 4 ay süremez mi? Bienal Direktörü Bige Örer’in buna yanıtı ise “para, para, para!” Bir bienali iki değil de dört ay açık tutmak demek, başka projelerden para aktarmak demek olacakmış, sergilerin açık tutulma maliyetinin bu kadar çok olduğunu bilmiyordum! 

 Bienalin içinde olmamakla birlikte yan sergilerden biri olarak Abdülmecit Efendi Köşkü’ndeki “İçimdeki Çocuk” sergisi, gördüğü yoğun ilgi nedeniyle Koç Grubu tarafından yıl sonuna kadar uzatıldı. Bu sergiyi 100 bin kişi gezmiş ve şu an kuyruk bekleme süresi 4 saati buluyor! Aynı başarı aslında İstanbul 16. Bienali için de söz konusu. Bu da 450 bin ziyaretçi ile rekor üstüne rekor kırıyor. Sadece 4 bin davetli, medya, sanatçı, küratör gibi sanat çevrelerinin önemli isimleri Bienal’i gezdi ve Uluslararası medyada çoğu olumlu yazılar, programlar yayımlandı. İstanbul ve Bienal, mutlaka ziyaret edilmesi gereken şehirler ve sergiler listesine girdi. 

7. KITA TEMASI İLGİ ÇEKTİ

İstanbul 16. Bienali’nin bitişi dolayısıyla yapılan veda toplantısında İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Koç Holding Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner bulundu. İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer, asbest tehlikesi yüzünden son anda İstanbul Tersanesi’nden henüz bitmemiş MSGÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne taşınan bienalin aslında her şeyiyle yetişip başarıyla bitmesine değinirken Bülent Eczacıbaşı da “Her bienalin bir mucize olduğuna” vurgu yaptı. Konuşmalarda “7. Kıta” temasının nasıl ilgi çektiğine de dikkat çekildi. Bülent Eczacıbaşı, 7. Kıta olayından haberdar olmakla birlikte, denizin ortasındaki plastik atıklardan oluşan bu çöp yığını kıtanın Türkiye’nin yüzölçümünden kat kat fazla olduğunu bilmediğini itiraf ederken Oya Ünlü Kızıl ise birçok yayın kuruluşunun televizyon reklamlarında gördükleri basın toplantısına katılmak için gelen “Çöp Adam”la röportaj yapmak için kendilerine başvurduğunu tebessümle anlattı. 7. Kıta’ya ve plastik atıklara dikkat çekilmesinin olumlu etkilerine gelince 70 bin çalışanı olan Koç Holding’in tek kullanımlık plastik materyel kullanımına iş- yerlerinde son vereceği taahhüdüydü! 

İstanbul 16. Bienali’nin 8 haftalık maratonu süresince 3 ayrı mekânda 200 farklı etkinlik düzenlendi; 25 ülkeden 56 sanatçının 220 sanat eseri sergilendi, bu sanatçılardan 36’sının eserleri bu Bienal için yapılmıştı. Çocuklar için 3 dilde kitap basıldı. podcast’ler yapıldı. 

Bienal’i daha iyi anlamak için düzenlenen rehberli turların büyük ilgi görmesinin yanında herhalde en sevimlisi, 0-18 aylık bebekleri ile gelecek olanlar için düzenlenen “Bebekli Sabahlar” etkinliğiydi. Bienalin bu kriz ortamında bu kadar ilgi görebilmesinin en önemli nedenlerinden biri de Koç Holding sponsorluğuyla ücretsiz olabilmesiydi ki dünyanın her yerinde bienaller ancak büyük giriş ücretleriyle gezilebiliyor. Bir dahaki Bienal’e kadar aklımızda kalması gereken ise dikkat çektiği büyük tehlike oldu: plastik atıklara, çevre kirliliğine hayır!