Hepatit C tarih oluyor

Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Değertekin, "ABD'de geçen yıl onay verilen ve 6 ay önce kullanıma giren iki ilaç ile gelecek 5 yıl içinde kullanıma girecek farklı ilaçlar sayesinde Hepatit C'nin neredeyse tamamen ortadan kalkması bekleniyor" dedi.

AA

Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bülent Değertekin, Hepatit C'nin tedavisinde çok hızlı yol alındığını vurgulayarak, "ABD'de geçen yıl onay verilen ve 6 ay önce kullanıma giren iki ilaç ile gelecek 5 yıl içinde kullanıma girecek farklı ilaçlar sayesinde Hepatit C'nin neredeyse tamamen ortadan kalkması bekleniyor" dedi.

Acıbadem açıklamasına göre Değertekin, Hepatit C'nin tedavisinde çok hızlı yol alındığını dile getirerek, Hepatit C ile mücadelede aşının yerini alacak bu iki ilaç ile hem hastalığın yol açtığı ekonomik yükün ortadan kalkacağını hem de orta dereceli hastalarda yüzde 95 başarı sağlanabileceğini belirtti.

Değertekin, ilaçların bir iki yıl içinde Türkiye'ye de gelmesiyle hastanın Hepatit C'den tam anlamıyla kurtulma şansına sahip olacağını ve Hepatit C'ye bağlı sirozun ortadan kalkacağını ifade ederek, "Bu ilaçların önemli bir başka özelliği de standart tedavi yöntemi olan interferon iğnesi ile birlikte kullanılabileceği gibi sadece ağızdan hap şeklinde kullanılabilmeleri. Hepatit C, karaciğere saldıran bir virüsün neden olduğu enfeksiyon. Hepatit C virüsü ile enfekte olmuş insanların çoğunda ise hiçbir belirti görülmüyor. Dolayısıyla çoğu hasta, ancak karaciğer hasarı belirene kadar Hepatit C enfeksiyonu olduğunun farkına bile varmıyor. Hepatit C çoğunlukla kan veya cinsel yolla geçiyor. Tüm dünyada 170-200 milyon kişinin mücadele ettiği önemli bir sağlık sorunu. Türkiye'de de yaklaşık her 100 kişiden birinde görülen Hepatit C'ye karşı tedavi yöntemlerinde hızlı gelişmeler ise umut veriyor" açıklamasını yaptı.

Türkiye'nin Hepatit C tedavisinde 10 yıl öncesine göre çok daha iyi durumda bulunduğunu ve mevcut başarı oranının hastadan hastaya değişse de hiç tedavi almamış hastalarda yüzde 40 ile yüzde 80 arasında olduğunu belirten Değertekin, yakın gelecekte bu oranın yüzde 95-100'lere çıkabileceğini öngördü.

Değertekin, Türkiye'de 750 bin kişinin Hepatit C ile karşılaştığına ancak doktora başvuran ve tedavisine başlanan hasta oranının Avrupa'da yüzde 16 iken Türkiye'de yüzde 7'ler seviyesinde bulunduğuna dikkati çekerek, özellikle ABD'de FDA tarafından onay verilen iki ilacın, hastalıkla mücadelede son derece etkili olduğunu belirtti.

Türkiye'de ilaçların 2 yıl içinde kullanıma girmesiyle Hepatit C tedavisinin tamamen mümkün olabileceğini vurgulayan Değertekin, şunları kaydetti:

"Hastaların artık Hepatit C'den tam anlamıyla kurtulabilme şansları olacak. Şu anda kullandığımız ilaçların etkinliği karaciğer hastalığının evresi, genotipi ve önceden tedavi alıp almamış olmasına göre yüzde 20-80'leri bulmakla birlikte ilaçların yan etkileri de de fazla. Ama önümüzdeki bir iki yıl sonra Hepatit C'yi muhtemelen günde bir tablet ya da iki tabletle, üç aylık tedavi ile tamamen iyileştireceğiz ve hasta Hepatit C'den tamamen kurtulacak gibi görünüyor. Böylece Hepatit C'ye bağlı siroz da ortadan kalkacak. Hepatit C virüsü taşıyıcısı olanların, hasta olmasalar dahi kanı ve diğer vücut sıvılarıyla hastalığı başkalarına bulaştırabileceklerini bilmeleri gerekiyor. Bu nedenle diğer kişilerle temasta önlem almaları önemli... Bu hastaların düzenli doktor takibinde olmaları gerekiyor. Yılda 2 kere karaciğer fonksiyon testlerini yaptırmaları, alkol almaktan kaçınmaları, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda kalırlarsa doktora danışmaları da sağlıklılarını korumak açısından gerekli önlemlerin arasında sayılıyor."

Uzmanlar, hiç Hepatit C bulaşmamış kişilerin, Hepatit C'den nasıl korunabileceğine ilişkin olarak şu bilgileri verdi:

"Kan nakli gereken hastalarda test edilmiş, güvenilir kan nakli yapılması, enjektör iğnesi ya da parmak delici iğnenin birden fazla kişide kullanılmaması, jilet, tırnak makası, diş fırçası gibi kan yoluyla geçebilecek hastalıklara zemin hazırlayan eşyaların kişiye özel olması, kuaförlerde bu tip malzemelerin temizlendikten sonra kullanılması ve cinsel ilişkiyle bulaşmadan korunmada güvenilir yöntem olan prezervatif kullanılması..."