Hendek patlaması davasında Fabrika sahibi "Mağdur benim" dedi
Hendek’te havai fişek fabrikası patlamasına ilişkin açılan davada tutuklu sanık Yaşar Çoşkun, savunmada "Ateşin Çocukları İnisiyatifi" isimli bir hesabın sosyal medyada havai fişek fabrikasında yaşanan şiddetli patlamayı üstlendiklerini belirterek "Sabotaj ihtimaline karşılık bunun araştırılmasını istiyorum. Bu davanın seyrini değiştirir" dedi. Çoşkun, "Ayrıca bir astrolog da havai fişek fabrikalarında patlama olacak demiş" diye konuştu.
ANKA7 işçinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin yaralandığı Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikası patlamasına ilişkin açılan dava, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün de görülmeye devam edildi.
Duruşmada müştekilerin ifadelerinin tamamlandı. Mağdurların avukatlarının sanıkların tutukluluğuna ilişkin talepleri dinlendi. Ardından tutuklu sanık Yaşar Çoşkun, iddialara ilişkin savunma yaptı. Yarınki duruşmada ise sanık avukatlarının talepleri dinlenecek, daha sonra ise hakimin kararını açıklaması bekleniyor.
OYUNCAK FABRİKASINDA ÇALIŞACAĞIZ ZANNETTİK
Patlama gününü anlatırken gözyaşlarını tutamayan müştekiler oldu. Müştekiler bugünkü ifadelerinde mesleki eğitim almadıklarını, işe girerken oyuncak fabrikasında çalışacaklarını sandıklarını, patlamadan önce ürünlerde kızışma olduğunu yetkililere bildirdiklerini ancak hiçbir önlem alınmadıklarını ifade etti. Müştekiler, fabrika sahiplerinin davadan vazgeçmeleri için kendilerine para teklif ettiğini söyledi. Fabrika sahiplerinden tutuklu sanık Yaşar Çoşkun'un "Esas mağdur benim" ifadesine de tepki gösteren müştekiler "Yaşar Çoşkun seri bir katildir, saygın bir iş adamı değildir. Yaşar Çoşkun mağdursa biz neyiz?" dedi.
Müştekilerin ifadelerinde şu ifadeler yer aldı:
"Üzerimizde çok baskı vardı. Kendi evimizden getirdiğimiz ekipmanları kullanıyorduk. Yaralanmaları iş kazası olarak bildirmiyorlardı.İşe girerken oyuncak fabrikasında çalışacağız sanıyorduk. Meğerse askeri üsse çevrilebilecek bomba üretilebilecek bir yerde çalışıyormuşuz. Mesleki eğitim almadık. Yaralanmaları iş kazası olarak bildirmiyorlardı. Önümüze asla bilmediğimiz ilaçları koydular. Patlamadan önce ürünlerde kızışma olduğunu söyledik. Mallar şişmişti. Barut yapıldığını duyuyorduk. Sürekli baskı altındaydık. Sabahları işe başlamadan önce iş arkadaşlarımızla helalleşiriz. Sonra çalışmaya başlarız. Çünkü ya canlı çıkarız ya ölü. Sadece polyester önlük giyiyorduk. Denetçiler bir kapıdan girer diğerinden çıkardı. Denetim öncesi önümüzdeki mallar azaltılırdı. Çaylarını içer giderdi. Bu Türkiye’de dayısı olan, parası olan bir şekilde kendini kurtarıyor. Gelin, bu mahkemede bunu değiştirelim. 'İşin doğasında ölüm vardır' diyorlar. Hiçbir işin doğasında ölüm yoktur. Risk ve önlem vardır. Önemli olan yaşam hakkıdır. Davadan vazgeçmemiz için para teklif ettiler. Yaşar Çoşkun seri bir katildir, saygın bir iş adamı değildir. Yaşar Çoşkun mağdursa biz neyiz?"
Müştekilerin ifadelerinin tamamlanmasının ardından avukatlarının sanıkların tutukluluğuna ilişkin talepleri dinlendi. Avukatlar, tutuklu sanıkların tutukluğuna devam edilmesi, tutuksuz yargılanan fabrika sahiplerinden Ali Rıza Ergenç Çoşkun hakkında da tutukluluk kararı verilmesini talep etti.
"BU DOSYA OLASI KAST İLE ÖLDÜRME DOSYASIDIR"
Avukat Can Atalay, konuşmasında duruşma sırasında sunulan belgelerin hiçbirinin tahliye gerekçesi taşımadığını belirterek "Bu dosya işçilere insan muamelesi yapılması ile ilgilidir. Bu dosya Soma davası gibidir. Ermenek gibidir. Burada işçilerin yaşamları üzerinden sayı hesabı yapılıyor. Bu dosya olası kast ile öldürme dosyasıdır. Ölecek işçi sayısı ile ilgili hesap yapılıyor. Bu iş yerinde işçilere çalışmadıkları zaman başka bir iş yerinde iş bulamayacakları her seferinde gözlerine sokuldu. Duruşma esnasında belgeler sunuldu. Bu belgeler, ceza yargılaması usulüne uygun şekilde sunulmadı. Bu belgelerin hiçbiri tahliye gerekçesi değildir" dedi.
"BU İŞ YERİ SAATLİ BOMBAYMIŞ"
Avukat Gülşen Uzuner ise "Burada yapılanlar ihmal değil tercih. Tartışılması gereken de bu tercihtir, kastı bu belirler. Bu iş yeri saatli bombaymış. İşveren umursamamış" şeklinde konuştu.
"BİR ASTROLOG DA HAVAİ FİŞEK FABRİKALARINDA PATLAMA OLACAK DEMİŞ"
Tutuklu sanık Yaşar Çoşkun ise iddialara ilişkin ia savunmayı yaptı:
"Sayın Cumhurbaşkanımızı iki kere aradım. Allah razı olsun. Bana; Yaşar Bey, kaç kişi çalıştığını bilmiyor musunuz dedi. Hemen gitmiş kulağına."Sayın İç İşleri Bakanımız ve Sağlık Bakanımız sağolsunlar fabrikaya bizzat geldiler. Bu patlama nerede, niçin oldu, neden o kadar büyüdü. Konu bunlar. Çizme, önlük değil. Ülkenin kriz zamanlarında ben ülkemizi de kalkındırmak için işçi aldım. Bölüm bölüm iş sağlığı güvenliği eğitimleri yapıldı.Olası kast filan konuşuldu. Ben bu işin olmasını isteyecek en son kişiyim. Biz hayırsever bir aileyiz, işçi çalıştırmak bizim için hayır meselesi."
Çoşkun, "Ateşin Çocukları İnisiyatifi" isimli bir hesabın sosyal medyada havai fişek fabrikasında yaşanan şiddetli patlamayı üstlendiklerini söyleyerek "Sabotaj ihtimaline karşılık bunun araştırılmasını istiyorum. Bu davanın seyrini değiştirir" dedi. Çoşkun, "Ayrıca bir astrolog da havai fişek fabrikalarında patlama olacak demiş" dedi.
"İŞÇİLER BENDEN DAHA MAĞDUR"
Çoşkun, "İşçiler benden daha mağdur çünkü ben içeride olduğum için tazminatlarını ödeyemiyorum, benim dışarıda olmam lazım" diyerek tahliyesini talep etti.