Hem tanıdık hem yabancı bir gerçeklik üstüne düşünmek: Cenk Akaltun’dan Tabaka

Cenk Akaltun’un eserleri, izleyiciyi onlara doğru yaklaşıp uzaklaştıkça gerçeklik üstüne düşünmeye itiyor. Görüleni anlamlandırmaya yönelik her çabada, sanatçının işlerine dair başka bir öge, oluşturulmaya çalışılan bütünlüğe müdahale ediyor. Doğada büyüleyen, uzaktan fark edilmeyen dokusuyla etkiliyor bu defa. Bu doku bazen rahatsız edici, bazen yakınına çağıran, bazen de mesafe koymaya zorlayan yapısıyla çerçevelerin içine yerleşip sergi mekanını ele geçiriyor.

Akaltun’un çalışmaları, geniş ölçekli olarak algılanmaları ya da mikro boyutlarda incelenmeleri aynı anda mümkün olan, aslında sürekli olarak seyirciyi bu ikisi arasında bırakan manzaralardan oluşuyor.

Bu manzaralar, nesneler ya da organik yapılarda çıplak gözle görülemeyecek özellikleri yansıtarak, filtrelenmiş izlenimi yaratıp, bilimsel bir amaca hizmet ediyor gibi görünürken, sanatçının sunduğu soyut renkler ve dokuları, eğer yeteri kadar yaklaşılırsa da, aslında varolanı tam da doğada olduğu gibi, müdahalesiz gözler önüne seriyor.

1970 yılında doğan Akaltun Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Serigrafi ve Baskı teknikleri eğitimini tamamladı. Daha sonra Londra St Martins Art and Design’da karışık teknikler üzerine diploma ve ardından Camberwell College of Visual Arts’da bir yıl boyunca eğitim aldı. Çalışmalarında yaradılış ve doğa üzerine yoğunlaşan sanatçı bu sergi için hazırladığı seçkide mesafenin bu süreçlerin algısını yönlendirişine de yoğunlaşıyor.

DİRİMART | www.dirimart.org