Hedef demokrat ilçe

Beşiktaş Belediye Başkan aday adayı Sebahattin Öztürk: Hedef demokrat ilçe

ALİ AÇAR

 

CHP’den Beşiktaş Belediye Başkanlığı için aday adayı olan ilçe başkanı Sebahattin Öztürk, yerele dair planlarını, amaçlarını, yaşanan sorunları ve bu sorunları çözüm yollarını anlattı. “Bir belediye başkanının en büyük şansı yetişmiş insan gücüdür. Biz katılımcı demokrasiyi, hesap verilebilirlik ilkesini, saydamlığı esas alan etkin ve üretken bir modeli kurumsallaştırmayı planlıyoruz. Beşiktaş’ı bir demokrasi ilçesi yapacağız” diyen Öztürk, gazetemizin sorularını yanıtladı.

CHP’li bir belediyede başkanlık için aday oldunuz. Nedir sizi aday olmaya iten durum?
CHP’li bir belediyede aday adayı oldum çünkü ben hem Beşiktaşlıyım hem de Cumhuriyet Halk Partiliyim. Kuruçeşme, Mecidiye, Konaklar birçok farklı mahallesinde yaşama imkânı buldum. Yine ülkeme bir ödev olarak gördüğüm siyaseti hep bu ilçede CHP’de yaptım. Beni aday olmaya iten duruma gelince, parti örgütümüzden, esnafımızdan ve bölgedeki site sakinlerinden gelen talebin yanında, gördüğüm noksanlıkları tamamlayabilme isteği. Beşiktaş İstanbul’un adeta geçiş güzergâhı, gündüz nüfusu iki milyona yaklaşan bir kent, burada sosyal demokrat belediyecilik modelini kurumsallaştırmalıyız. Hemen yanı başımızda bulunan Kâğıthane, Beyoğlu ilçelerine model teşkil etmeliyiz. Katılımcı demokrasiyi, hesap verilebilirlik ilkesini, saydamlığı esas alan etkin ve üretken bir modeli kurumsallaştırmalıyız. Yapacağımız hizmetler şahsın değil kurumun armasını taşımalıdır.

Dönüşüm sorunu

Beşiktaş ilçesinin temel sorunu nedir?
Beşiktaş da tüm Türkiye’de yaşanan plansız kentleşmenin kurbanı olmuştur. Büyükdere Caddesinde yaşanan yoğun yapılaşma, bunun oluşturduğu trafik ve çevre baskısı önemli bir sorunumuz. Diğer yandan birçok üniversiteyi bünyemizde barındırıyoruz, Türkali, Abbasağa, Cihannüma, Sinanpaşa gibi mahallelerimiz öğrenci semti haline geldi, biz bu değişime uygun bir kentsel devinim yaşayamadık.

Gençlere yurt

Üniversitelilerin yurt sorunu önemli bir meselemiz yine gençlerin kendilerini ifade edip geliştirebilecekleri sosyal mekânların kullanıma açılması ihtiyaçlarımızın başında geliyor. Yerleşik nüfusu incelediğimizde yaş almış vatandaşlarımızın hastalıklarıyla ilgili doğrudan hizmet veren, bu nüfusun sosyalleşeceği mekân ve mekanizmalara ihtiyacımız var. Bir Şehir Plancısı olarak gözlemlediğim en önemli sorun ise ‘Kentsel Dönüşüm’dür. Burada mesele denetim mekanizmasını oluşturmaktır. Yatırımcıyla baş başa bırakılmış vatandaş ciddi sorunlara muhatap olmaktadır. Kentsel dönüşümde hem vatandaşın hem de yatırımcının tek muhatabı Beşiktaş Belediyesi olacaktır.

Beşiktaş’ta neleri hayata geçirmek istiyorsunuz?

Hayata geçirmeyi istediğim projelerin içinde en önemsediğim ‘Akıllı Kent Uygulaması’dır. Akıllı binalarla tasarrufun arttırıldığı, çevresel ve evsel atıkta geri dönüşümün bir kent geleneği haline geldiği, yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılarak kullanıldığı bir kent modeli bu. Öte yandan ‘BEGEM’ (Gençlik Eğitim Merkezleri) ve ‘BEKSAV’ı (Beşiktaş Kültür Sanat Vakfı) kuracağız. BEGEM, kütüphaneleriyle, çalışma alanlarıyla, yaratıcılığın teşvik edildiği, üretime açık gençlik alanları olacak. BEKSAV’da ise mahalle meclis temsilcilerini, akademiyi ve belediyeyi bir çatı altında toplamayı hedefliyoruz. Karikatür evleri, seramik atölyeleri, çalgı yapım merkezleri ve daha nice sanat dalında üretim yapacak, üretimini kentliyle buluşturacak bir yapı hedefliyoruz.

Uzmanlar Beşiktaş’ta

Beşiktaş, insani gelişme düzeyine sahip 30 ilçe arasında ilk sırada yer alıyor. Bu durum sizde baskı yaratacak mı?

Tabii kent insanının özlemini duyduğu bir hassasiyet ve kültürel birikim var Beşiktaş’ta, bu da semtimizi ilgi odağı yapıyor. Eğitim seviyesi en yüksek ilçe olma özelliğini taşıyoruz, bunun yönetimler üzerinde oluşturduğu bir baskı var, geçmişte örneklerini gördük bu hassasiyetin. Benim bundan şikayetçi olmam mümkün değil, aksine bu talebin üzerine aday oldum. Kentliyle karar vererek, senelerdir istişare ederek bu noktaya geldim. Bu yetişmiş insan malzemesi, düşünsenize her alanda alacağınız uzmanlık sizin kentinizde mevcut, işinizi bundan daha kolaylaştırıcı bir unsur olamaz diye düşünüyorum.

Kadınlar kenti şekillendirecek

Belediye’de pozitif ayrımcılık yapacak mısınız? Genç, yaşlı, engelili ve kadınlar için ne planlıyorsunuz?
Beşiktaş’ı bir demokrasi kenti yapacağız, bunun için de evvela insanların yaşam hakkını iade etmekle başlayacağız. Sizin fiziksel ya da zihinsel durumunuz, yaşınız, cinsiyetiniz kenti doyasıya yaşamanıza engelse burada yöneticilerin duyarsızlığı devreye girer. Parkları, kaldırımları, yolları her şartı ve her insanı düşünerek revize edeceğiz. Öte yandan Beşiktaş, Gezi’nin sembolü olduğunu biliyorsunuz. Oradan gelişen şuur bir nesli politize etti. Park forumlarımız oluşturuldu, mahalle meclislerimiz meydana geldi, bundan gayet mutlu olduğumu ifade etmeliyim. Kadınlarımızı üretimin bir parçası haline getireceğiz, bunu sadece katma değer üretimi olarak algılamayın. Kent üretiminde de onlar olacak. Kent mimarisinde, çalışmalarımızın şekillenmesinde kadın fikri, kadın hassasiyetini önemseyeceğiz ve bunu kurumsallaştıracağız.