HDP'den Diyarbakır'da büyük miting: '4 gün sonra Demirtaş’ı karşında göreceksin'

HDP'nin Diyarbakır mitingi KESK, DİSK, TMMOB, CHP ve ESP Diyarbakır il örgütleri, Diyarbakır Tabip Odası, Genel-İş, 78’liler Derneği ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katılımıyla İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirdi

Mahmut Oral

HDP, Diyarbakır mitingini İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirdi. Mitinge KESK, DİSK, TMMOB, CHP ve ESP Diyarbakır il örgütleri, Diyarbakır Tabip Odası, Genel-İş, 78’liler Derneği ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.  HDP Gençlik Meclisi üyeleri, “Bir oyluk canınız var” ve “Boşuna staj yapma seni başkan yaptırmayacağız“ pankartları taşıdı. Polisler  pankart ve dövizlere birlikte,  Demirtaş’ın maskelerine de el koydu. Alana sinyal kesici yerleştiren polis, canlı yayın aracının yayınını durdurdu. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, “Onların Türkiye halklarına tek vaadi ölüm ve yoksulluk. Bizler savaş toplumunda büyüdük, artık çocuklara savaşsız bir dünya vermek  için demokratik siyasette ısrar edeceğiz” diye konuştu.

HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık,  “Diyarbakır’ı Edirne’yle, hapishane üzerinden zincirlemeye, kelepçelemeye çalışan bu zihniyeti alt edip, halkları barışla, kardeşlikle birleştireceğiz. Kardeşleştikçe birleşeceğiz, birleştikçe çoğalacağız, çoğaldıkça da bu korkak zalimleri 24 Haziran’da sandıklarda alaşağı edeceğiz. Ve 3 yıl önce yeniden kurulan bu savaş tezgâhını bozacağız. Bu yalan tünelinden çıkacağız. Yalnızca seçimi değil, hakikati de kazanacağız.24 Haziran’da hep birlikte, bu kutuplaştırma tezgahını bozduğumuzda, 5 yıl önce Gezi Parkı’ndan yayılan barış türkülerimiz Türkiye’nin her yerinde artık daha da güçlü yankılanacak. Biz kazanacağız” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” sözlerine tepki göstererek, “Kürt sorununu görmek istiyorlarsa, yanına aldıkları Tansu Çiller, Mehmet Ağar’ın yüzüne baksınlar. O kurdukları ittifakın içerisinde Susurluk ittifakı vardır. Türkiye’yi 90’lı yıllara geri götürmeyi istiyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz. AKP hükümeti, 24 Haziran’da bize elveda edecek, biz onlara güle güle diyeceğiz” diye konuştu. Erdoğan’ın “bu parti başka aday mı bulamadı? Bu kadar fakir fukara mıydı?” sözlerine tepki gösteren Buldan, “ Sana mı soracağız Recep bey. Biz Selo’yu uygun gördük, Selo’yu başkan yapacağız. Korkmakta haklısın, rüyalarına giriyor, kabusun oluyor biliyoruz. O rüyalar, 24 Haziran’da gerçek olacak. 4 gün sonra Demirtaş’ı karşında göreceksin. Bu meydanda göreceksin” dedi.

Diyarbakır’da 5 kişinin hayatını kaybettiği HDP’nin 5 Haziran 2015 tarihinde İstasyon Meydanı’nda düzenlediği seçim mitingine yapılan bombalı saldırıda ağır yaralanan ve 14 gün hastanede tedavi gördükten sonra taburcu olan Mehmet Özcan, 3 yıl aradan sonra bugün HDP’nin organize ettiği seçim mitingindeydi.

Ahmet Şık: Çoğaldıkça da bu korkak zalimleri 24 Haziran’da sandıklarda alaşağı edeceğiz!

Halkların Demokratik Partisi İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Ahmet Şık, Diyarbakır mitinginde konuştu.

Barışı ve özgürlüğü; asla ve asla zalim Dehaklara teslim etmeyen, Devrimci Kawa’nın yiğit insanları merhaba!Selam olsun Ahmed Arif’in, Ape Musa’nın, Vedat Aydın’ın, Tahir Elçi’nin memleketine” diyerek halkı selamlayan Şık, “Bu meydan bombalar gördü. Bu meydan en büyük acılarla sarsıldı. Bu meydandan yükselen çığlıklar hâlâ havada asılı duruyor. Bu meydanda yitirdiğimiz canlarımız var. Bu meydanda o canların sesi, sözü var. Ancak, bunca kötülüğe, bunca acıya rağmen hoş bulduk! Bu ne güzel bir karşılama, bugün burada sizlerin karşısında olmak ne büyük onur, ne büyük mutluluk” diyen konuştu.

Hakikat bizimle, bu meydanda!”

“Hakikat bizimle. Hakikat bu meydanda. Hakikat “Bir oy Demirtaş’a, bir oy Halkların Demokratik Partisi’ne" diyerek korkmadan, teslim olmadan, inat ve umutla, “buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz” diyenlerin sesindedir, sözündedir, duruşundadır. “Bir yanımız Gezi, bir yanımız Sur, Cizredir” diyenlerdedir.

“Bir yanımızda Berkin’ler, Ali İsmail’ler, Bir yanımızda Ceylan’lar, Uğur’lar var. Birlikte güçlüyüz, geçmiştekinden daha da güçlüyüz.”

Sözünüzü yere düşürmeyeceğiz”

Hapisteki Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ ve tutuklu milletvekillerine, Gülten Kışanak şahsında tüm belediye eş başkanları ve parti yöneticilerine de selam gönderen Şık, “Özgürlükleri gasp edilen on binlerce öğrenciye, hakikatin peşindeki gazeteci dostlarımıza ve bütün siyasi tutsaklara selam olsun. Bin selam” diye devam etti.

“Birbirimizi tanıyoruz. Yıllarca haber yapmak için, buradaki sesi Türkiye’ye duyurmak için geldim yanınıza. Ve biliyorum ki hemhal olmaya gelen kimseyi geri çevirmezsiniz. Derdinizi de paylaşırsınız, sofranızı da, muhabbetinizi de. Sağolun, varolun. Bu güzel şehre bu kez partimizin vekil adayı olarak geldim. Ama amacım değişmedi! Bir kez daha sesiniz olmaya, sesinizi taşımaya geldim!”

“Sözümüz var! Özgürlük ve barış için her ah’ın, her gözyaşının, yaşatılan her acının, çekilen her çilenin sözünü tutacağız. Bir kardeş, bir dost, bir yoldaş olarak sesleniyorum size,

bilin ki sözünüzü yere düşürmeyeceğiz.”

Bizler birleştikçe, zalimlerin çetesi dağılacak”

Yıllardır Gezi’de, Suruç’ya, Ankara Garı’nda, Nevruz ve 1 Mayıs’larda birlikte olduklarını vurgulayan Şık “Bizler birleştikçe onlar saldırdı! Ama omuz omuza durdukça zalimlerin kabûsu olduk! Ve bizler birleşmeye devam ettikçe zalimlerin çetesi ayrışacak, dağılacak!” dedi.

İşkenceyle, bombalarla, idam tehdidiyle iktidarın meydan okuduğunu söyleyen Şık “Hodri meydan diyoruz biz de. Hodri meydan Diyarbakır’dan” dedi.

Yan yanayız. O yüzden panik içindeler”

“Anadillerimiz farklı olsa da zalimler, analarımızın dilini ortaklaştırdı. Analarımızın gözyaşlarını ayrıştırmak istediler. Ama işte, bir kez daha yan yanayız, beraberiz!” diyen Şık şöyle devam etti:

“Ve işte yan yanayız. Bir aradayız, omuz omuzayız. O yüzden korku, telaş, panik içindeler.

Sonlarının geldiğini biliyorlar.

“Biliyorum, biliyorsunuz, bu haysiyetsizlerin, bu zalimlerin sizin karşınıza çıkacak yüzleri yok.

Kendileri de patronları da bugün Diyarbakır’a gelseler insan içine çıkamazlar.”

Kiralık kalemler bizimle ilgili yalanlar üretiyor”

“Kiralık kalemlerin” AKP’nin suç ortaklığını üstlendiğini söyleyen Şık “İşleri oturdukları masaların başından sizinle, bizimle ilgili yalanlar üretmek. En son Suruç’ta yaşananların gerçek yüzünü hepimiz biliyoruz. Bu mafya iktidarının, bakanlarının ve kiralık kalemlerinin söylediği yalanları ibretle izliyoruz” dedi.

Karşınıza gelecekle değil 1990’larla çıkıyor”

“Kendi çevresindekiler de dahil tüm ülkeyi, bütün toplumu korkutarak, yalana boğarak saltanatını sürdürmeye çalışan biri var. İsmi lâzım değil” diye devam eden Şık, Bir yanında Bahçeli, bir yanında Çiller, ama hiç utanmadan, yüzü kızarmadan “Çözüm Sürecini HDP bitirdi” diyor.”

Karşınıza gelecek ile çıkamıyor. Eskiyle çıkıyor, 1990’larla çıkıyor” diye konuştu.

İktidarın Halkların Demokratik Partisi’nin temsil ettiği sesin boğulmasını istediğini vurgulayan Şık, bu nedenle seçilmiş siyasetçilerin, partililerin, “barış” diyen öğrencilerin tutuklandığını hatırlattı.

İktidarın medyayı ele geçirdiğini, kendi medyasıyla kötülük yaydığını söyleyen Şık şöyle konuştu:

“Ama onlara ve yaptıkları bunca kötülüğe rağmen bu ülkede güvercinler barışın sesini köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir dolaştırdılar. Birbirinden uzaklaştırılmak, yabancı kılınmak istenenlere barışın sesini ulaştırdılar. Evet, zalimler o güvercinleri de vurdular! 2015’te, 5 Haziran’da bu meydanda yapılan mitinginde 5 canımıza kıydılar. Sonra da, Hrant Dink gibi, Tahir Elçi’yi vurdular. Suruç’ta barış elçisi gençlerimizi, Ankara’da 101 barış güvercinimizi katlettiler. Yüzlerce kez canımızı yaktılar.

“Ama ne yaptılarsa olmadı! Barışın sesini kısamadılar. Halkların coşkun selini durduramadılar!

Kararlığımız zalimleri ürkütüyor. Afrin’de heykelini yıktıkları Demirci Kawa’nın yaktığı ateş bizim yolumuzu aydınlatıyor, onları ise daha da korkutuyor.”

Bir kişiyi göndermek yetecek”

Tek kişiyi göndermenin yeteceğini belirten Şık, Halkların Demokratik Partisi bir kez daha ve daha çok vekille Meclis’e taşındığında hepsinin tarihin çöpüne gideceğini söyledi, “Hem de öyle bir gidecekler ki, bu sefer hortlamaya bile mecalleri kalmayacak” dedi.

“Emin olun ki yalan söylemekten bitap düştüler, kendi yaydıkları nefretle zehirlendiler. Yalana memur bu zavallıları tek bir mühürle emekliye ayırmanın zamanı geldi.

Kürt soruunda demokratik çözüm senin kenara çekilmenle başlayacak”

“’Kürt sorunu yok’ diyen bu müstebite, istibdat heveslisine, ‘Var’ diyeceğiz. ‘Çözümü de var: Demokrasi’ diyeceğiz. ‘Demokratik çözüm senin kenara çekilmenle başlayacak’ diyeceğiz.” diye konuşan Şık, “Bu mafya iktidarını yıkacağız. Bu asalak nefret mühendislerinin devrini sonlandıracağız” dedi.

Unutmak değil, yüzleşmektir barış”

Sur ablukasında öldürülen ve bedeni buzlukta saklanan Cemile’yi, Taybet Ana’yi, Nevruz’da öldürülen Kemal Kurkut’u unutmayacaklarını söyleyen Şık, Unutmak değil, hatırlamaktır barış.

Saklamak değil, yüzleşmektir barış” dedi.

Ödenmiş tüm bedellerin hakkını, hakkıyla savunacaklarını söyleyen Şık, elahattin Demirtaş’ı, Onur Hamzaoğlu’nu, Ferhat Encü’yü, Sebahat Tuncel’i, İdris Baluken’i, Figen Yüksekdağ’ı, milletvekillerimizi, belediye başkanlarımızı ve tüm yoldaşlarımızı o zindanlardan çıkaracağız!” dedi, “Kardeşleştikçe birleşeceğiz, birleştikçe çoğalacağız, çoğaldıkça da bu korkak zalimleri 24 Haziran’da sandıklarda alaşağı edeceğiz!” diye konuştu.

Gezi’den yayılan barış türkülerimiz Türkiye’nin her yerinde yankılanacak”

“Sizler insanlığınızla, sabrınızla, direncinizle bir büyük barış destanı yazıyorsunuz.

Değişim kolay değil. Adaleti sağlamak kolay değil. Barış kolay değil. Ama kararlılıkla bizler değiştirebiliriz. Bunu bütün dünyaya gösteriyorsunuz” diyen Şık konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

“24 Haziran’da hep birlikte bir kez daha göstereceğiz. Ve 3 yıl önce yeniden kurulan bu savaş tezgâhını bozacağız. Bu yalan tünelinden çıkacağız. Yalnızca seçimi değil, hakikati de kazanacağız.

“Gezi Direnişi bir yanıyla da sizlerin barış türkülerinin yankılandığı yerdi. 24 Haziran’da hep birlikte bu kutuplaştırma tezgahını bozduğumuzda, 5 yıl önce Gezi Parkı’ndan yayılan barış türkülerimiz Türkiye’nin her yerinde artık daha da güçlü yankılanacak. Hep birliktegüzel günler göreceğiz. Biz kazanacağız. Serkeftın.”