Hayri İnönü'den Akit zihniyetine tepki: Tarih hadsizleri yazmayacak
Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, büyükbabası İsmet İnönü ve babaannesi Mevhibe İnönü’ye hakaret eden Akit TV’ye, RTÜK tarafından ceza verilmemesine tepki gösterdi. İnönü, “Tarih, dilinden ve zihninden zehir akan hadsizleri değil, herkese eşit haklar verilmesini sağlayan, Türkiye’nin açık ve ileri görüşlü kurucularını yazmaya devam edecek” dedi.
cumhuriyet.com.trŞişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, büyükbabası İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü’ye hakaret eden Akit TV’ye, RTÜK tarafından ceza verilmemesine sert tepki gösterdi. İnönü, “Tarih, dilinden ve zihninden zehir akan hadsizleri değil, herkese eşit haklar verilmesini sağlayan Türkiye’nin açık ve ileri görüşlü kurucularını yazmaya devam edecektir” dedi. Hayri İnönü, yaptığı yazılı açıklamada, “Büyükbabam İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü’ye, bir televizyon programında yapılan hakaretler konusunda alınan insafsız karara yanıtımdır. Kararın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gibi çok önemli bir günde kamuoyuna yansıması ve Kurtuluş Savaşı’nın en önemli kahramanlarından birinin polemik konusu yapılmaya çalışması nedeniyle, açıklamamı bayramın kutlanmasından sonraya bıraktım. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve silah arkadaşlarının, canıyla ve kanıyla kurdukları Türkiye Cumhuriyeti’nin hem makamlarında oturacaksınız, hem her türlü nimetinden faydalanacaksınız, hem de her fırsatta Cumhuriyet’in kurucularına hakaret edeceksiniz. Bu vefasızlıktır, saygısızlıktır, en çok da ikiyüzlülüktür” dedi.
‘Nasıl yanıt versin?’
Hakareti fikir özgürlüğü sayanların, İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü’nün yargı, cevap ve düzeltme haklarının bulunduğunu ifade ettiklerine dikkat çeken İnönü, şöyle devam etti: “Hayatta olmayan kişilerin bu imkânlara sahip olmadığı herkesin malumudur. Ayrıca göğsünde İstiklal Madalyası taşıyanların, cehalet madalyası taşıyanlara cevap verme ihtiyacı yoktur. Bugün o hakaretleri yapma cibilliyetindekilere verilen en güzel cevap; teba olmadan özgürce yaşayabilmeleri, esaret altındayken yapamayacakları ibadetlerini özgürce yapabilmeleri, her şeyden önce bir vatana sahip olmalarıdır. İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü’ye yapılan hakaretler, İnönü ailesi olarak sadece bizim değil, devletin kurumlarının da meselesidir. Bahsi geçen fotoğraftaki kişilerin hangi şartlarda bir araya geldiğini, Balkan Paktı’na zemin hazırlayan 1930 Dostluk, Tarafsızlık ve Uzlaştırma Anlaşması’ndan haberleri olmayanları ve fotoğrafın diğer detaylarını, torun Hayri İnönü olarak ben değil, elini vicdanına koyan tarihçiler anlatmalıdır. Anlatmalıdır ki tarihine dil uzatan cahiller, böylece tarihini de öğrenmiş olsunlar. Daha düne kadar kanlı bıçaklı olup, bugün ülke menfaati gereği yan yana duranlar alkışlanıyor. Oysa benzer durum, 90 yıl önce bir devlet ziyaretinde söz konusu olduğunda yeriliyor. Bu hezeyan ve kötü niyetten başka bir şey değildir.”